KİM BU KELAYNAKLAR? (Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu)
Şanlıurfa Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu'na gittik. Birecik'in muhteşem doğasının yanında, Türkiye'deki tek Kelaynak merkezinin orada olması da bir ayrıcalık. Yıllardır dilimizden düşmeyen kelaynakları tanıyalım. Mesela kel oldukları için bu adı almışlar:)
Görseller için Mustafa Çulcuoğlu'na teşekkürler.
Video müzik; Sunburst by Scandinavianz Creative Commons — Attribution 3.0 Unported — CC BY 3.0 Music promoted by Audio Library
Video hoşunuza gittiyse beğenmeyi unutmayın! Yeni Videoları kaçırmamak için tıklayarak abone olabilirsiniz.
İntro müzik: They Say by WowaMusik
Creative Commons — Attribution 3.0 Unported— CC BY 3.0
Music promoted by Audio Library
Seyahat ister gönlümüz, varmak değil...
Merhaba, biz Gazetecilik Y.O. mezunu sınıf ve hayat arkadaşı Ayten ile Fatih. Kanalımızda, gezip gördüklerimizi paylaşıyoruz. Seyahat etmeyi, insanlarla sohbet etmeyi ve dinlemeyi seviyoruz. Bazen insan hikayeleri, bazen sokak röportajları, bazen yöresel yemekler, bazen tarihi eserler ve anıtlar, bazen müzeler...Yani hayata dair her şeyi belgesel tadında izlemek isterseniz, buradayız.
Dünyaya bir de bizim gözümüzle bakın, seyahat belgesellerimizi izleyin.
Yeni içerikler için abone olmayı unutmayın!
İzlediğiniz için teşekkürler!
Birecik'imizin sembolü Kelaynak Kuşları TRT Haber'de
Birecik'te kelaynakların sayısı artıyor
Şanlıurfa'nın Birecik ilçesindeki üretim istasyonunda, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu için koruma altına alınan kelaynakların sayısı, yürütülen çalışmalarla 245'e yükseldi
KELAYNAK KUŞLARI / ŞANLIURFA #4
Abone Olmayı Unutmayın:
KELAYNAK KUŞLARI
Nuh Peygamberin bereket sembolü olarak “Tufan”da gemisine aldığı Kelaynaklar (Geronticus eremita) geçmişte Türkiye’den Kuzey Afrika’ya, Arap Yarımadası’ndan Fas’a kadar çok geniş bir bölgede ürerlermiş. Fakat avcılık, üreme alanlarında rahatsız edilmeleri, yaşam alanlarının değişmesi ve beslenme alanlarında kullanılan zirai ilaçlar dan zehirlenmeleri sonucunda sayılarında ciddi azalma ve dağılım gösterdikleri alanlarda daralma meydana gelmiştir. Bugün, kelaynaklar nesli tükenmekle karşı karşıya olan kuş türlerinden birisidir. Kelaynaklar dünyada sadece Nil Vadisi’nde ve Birecik’te bulunmaktadırlar.
Kelaynakların başında tüy olmaması, isminin ‘Kelaynak’ olmasına nedendir. Boğazı ve gagası erişkinlerde koyu kırmızıdır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavruların kafaları ve boğazları tüylüdür ve yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor renklerini yansıtır, uçuşları ise hayrete düşürecek kadar nadir ve zariftir. Göçmen bir kuş olan Kelaynaklar Üreme Dönemleri olan Şubat-Temmuz aylarını Birecik’te(6 ay), Kış Dönemini de Ağustos-Ocak aylarını Eritre, Etiyopya, Yemen ve Suudi Arabistan’da geçirirler (6 ay) .Dünyada sadece Birecik’te ve Fas’ta bulunan kelaynakların bir özelliği de tek eşli olmalarıdır.
Birecik'imizin Sembolü Kelaynak Kuşları
Kelaynak Kuşları - Birecik Şanlıurfa
Kelaynak kuşlarını gördük Şanlıurfa Bitecik'te.
Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu MUSTAFA BEY Açıklama GH010142
Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu MUSTAFA BEY Açıklama GH010142
BİRECİK’İN SEMBOLÜ KELAYNAK KUŞLARININ SAYILARI 273’E ULAŞTI
Kelaynak kuşlarının korunması ve üremeleriyle ilgili bilgi veren Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürü Sayın İsrafil ERDOĞAN, 1977 yılında tabiattan ele geçirilen 2 yetişkin ve 9 tane yavru bireyle buradaki üretim istasyonunu açarak burada onların üremelerini, çoğalmalarını sağlamaya çalıştık. Göçmen karakteri gösterdiklerinden dolayı, özellikle sıcak bölgelere göçe gidecekleri zamanlarda gördüğünüz kafesin içerisine alarak göç etmelerine izin vermiyoruz. Sayıları belli bir miktara ulaştıktan sonra, 90’lı yıllarda bir kısmını göçe bırakma kararı alındı. Göçe gönderilenlerin hiçbiri geri dönmedi. Akıbetlerinin ne olduğunu bilemediğimizden biz de kaybetme riskini bir daha göze almadık ve o tarihten sonra göçe göndermeme kararı aldık. Ancak ilerleyen yıllarda genlerindeki bu özelliği taşıyıp taşımadıkları merak edildiğinden dolayı bir kısmına radyo vericisi, bir kısmına da uydu vericisi takılarak göçe gönderildi. Bunların uydudan ve radyo sinyallerinden takipleri yapıldı. Suriye, Suudi Arabistan ve Kuzey Afrika civarlarına kadar gittikleri tespit edildi ve göç kabiliyetlerini kaybetmedikleri ortaya çıkarılmış oldu ancak gerek avcılarla, gerek biyolojik sebeplerle bunların oralarda öldüklerini de tespit ettik. Daha sonra sayılarının belli bir miktara ulaşması gayesiyle bir daha göçe göndermedik” şeklinde konuştu.
YENİ ÜREME VE YAŞAM ALANLARI OLUŞTURULACAK
Fırat ve Dicle havzasında yeni yaşam alanları oluşturulması için arayış içinde olduklarını söyleyen Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürü Sayın İsrafil ERDOĞAN, ”Her geçen yıl artan sayılarda yavru birey elde etmeye başladık. Sayılarımız her geçen gün artmaya başladı. Tabi bütün canlılarda olduğu gibi kelaynaklarda da bir biyolojik ömür var. Yaklaşık 25-30 yıl yaşayabiliyorlar. Şu anda kafesin içerisinde 273 bireyimiz var. 281 bireyimizi kafeslerin içerisine aldık. İki çiftini Gaziantep Hayvanat Bahçesi'ne, iki çiftini de Bursa Hayvanat Bahçesi'ne gönderdik. Bunlar Fırat ve Dicle havzası dediğimiz Mezopotamya’da önceki yıllarda doğal olarak göründüklerini bildiğimizden dolayı Fırat’ın yukarı kısımlarında ve Dicle havzasında onların biyolojilerine uygun, isteklerine uygun ortamlar bulup orada yeni üretim istasyonları açmayı planlıyoruz. Şu anda bu fikir aşamasında. Bir hastalığın olmasında, öyle bir ihtimalde, istemediğimiz bir ihtimalde elimizdeki mevcut bireylerin tamamını kaybetme riskiyle karşı karşıya olmamız durumunda elimizde rezerv kaynağı olarak diğer üretim istasyonları bulunsun diye böyle bir arayış içerisindeyiz” dedi.
Geçen yıl bir kısım kuşun Gaziantep Hayvanat Bahçesi'ne gönderildiğini söyleyen Sayın İsrafil ERDOĞAN, “Bunun öncesinde ülkemizdeki en büyük hayvanat bahçesi, dünyanın dördüncü büyük hayvanat bahçesi olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi'nden uygun bir ortam oluşturmalarını istedik. Bizim uzmanlarımızın istediği ortam hayvanat bahçesi yetkilileri tarafından oluşturuldu. Arkadaşlarımız gördüler. Uygun görüldükten sonra geçen sene oraya bir kısım bireylerimizin naklini gerçekleştirdik” dedi. Koruma altındaki Kelaynak kuşlarına yeni doğan 65 yavrunun daha katıldığı ve sayılarının 273’e yükseldiğini de sözlerine ekledi.
KAYMAKAMIMIZ SAYIN KADİR PERÇİ: TÜM TUR OPERATÖRLERİNİN TALEBİNİ KARŞILAYABİLECEK DURUMDAYIZ
Kaymakamımız Sayın Kadir PERÇİ, “Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğümüz tarafından turistler için rehber, kelaynaklar için veteriner hekim ve yeteri kadar personel istihdam edilmiş durumdadır. Burası artık dört dörtlük bir istasyon haline geldi. Sayın bölge müdürümüze teşekkür ediyoruz. Tüm tur operatörlerinin talebini karşılayabilecek durumdayız” dedi.
Birecik'te, 261 kelaynak doğaya bırakıldı
Şanlıurfa'nın Birecik ilçesindeki üretim istasyonunda nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için koruma altında tutulan 261 kelaynak, göç ve üreme dönemi nedeniyle törenle doğaya bırakıldı.
Nesli Tehlike Altında Olan Kelaynaklar Birecikte gözlemlenip incelendi
1956 yıllarına kadar sayısı binler olan kelaynaklar, dünyada sadece Şanlıurfa Birecik ve Kuzey Afrika'da bulunmaktadır.
Yasak avlanma, tarım ilaçlarının düzensiz ve aşırı kullanılması bu kuşları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. 25-30 yıl yaşayabilen bu kuşlar Şubat ayı ortalarında Birecik'e gelip kayalıklara yerleşir, üremelerini yapıp Temmuz ortalarında yavrularıyla birlikte Birecik'ten ayrılırlar. Kelaynaklar 1977 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafından kurulan Kelaynak Üretme ve Koruma İstasyonunda koruma altına alınmışlardır. Kelaynak kuşlarına yörede keçelaynak denmektedir. Yörede bolluk ve bereketin sembolü olarak görülen ve kutsal sayılan Kelaynaklar adına 1984 yılından beri Kelaynak Festivali yapılmaktadır.
Tüysüz kırmızı bir yüz ve kafa ile uzun kıvrık kırmızı bir gagaya sahiptir. İri, parlak, cilalı, siyah kuşlardır. Başlarında tüy olmaması nedeniyle kelaynak adı almışlardır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavrunun kafası ve boğazı tüylüdür. Yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur.
Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor rengini alır. Uçuşları insanı hayrete düşürecek kadar güzel ve zariftir. Kelaynaklar çok sosyaldir, sabahın erken saatlerinde 10–15 km uzaklıktaki beslenme alanlarına gruplar halinde giderler. Uzun ve kıvrık gagalarıyla yiyeceklerini ararlar. Yuvalarını yapma dönemi Şubat-Mart aylarıdır. Yavruları koyu gri renkte olup, yuvada dolaşırken yere düşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan çıktıktan 2-3 ay sonra palazlanırlar. Erişkin kuşlarla birlikte beslenme alanlarına uçarlar. Kendilerini besleyebilecek duruma gelene kadar anneleri onları 2-3 ay besler. Tek eşli yaşamaları nedeniyle üremeleri çok yavaş olur.Kelaynaklar böceklerden beslenirler.
Kelaynakların yok olmasının birçok sebebi vardır. Bunların başında avcılık ve beslenme sahalarının azalması gelmektedir. 1950 yılında çekirge salgınına karşı yapılan DDT ilaçlaması Birecik'teki kelaynakların hızla yok olmasına yol açmıştır. Kurtulanlar ise ilacın etkisinden birkaç sene yumurta vermemiştir.
1990 yılından sonra, Birecik'te yarı yabani kuşlar üreme dönemine hazırlık için Şubat-Mart aylarında kafeslerinden çıkarılır ve göç zamanına doğru Temmuz-Ağustos tekrar kafeslerine alınırlar. Bu dönem içerisinde kuşlar doğal ortamlarında serbestçe uçup, üreyebilirler. Üreme istasyonunun içindeki kayalıklar ve tahta yuvalarda üreyen kelaynaklara günde iki defa yem verilir. Kuşlar aynı zamanda Fırat'ın kenarındaki sahalara gidip beslenebilirler.
Kelaynak Kuşu
Ülkemizde koruma altına alınmış olan Kelaynak kuşu hakkında bilgileri bu videoda bulabilirsiniz. Abone olmayı beğenmeyi unutmayın. İyi seyirler.
Kelaynak, kayalık veya yarı çöl kurak yaşam alanlarında bulunan iri yapılı, suda veya çamurda yürüyen ince uzun kıvrık gagalı, 70–80 cm uzunluğunda, 120–135 cm kanat genişliğinde bir kuş türüdür.
Tüysüz kırmızı bir yüz ve kafa ile uzun kıvrık kırmızı bir gagaya sahiptir. İri, parlak ve siyah kuşlardır. Başlarında tüy olmamasından dolayı Kelaynak adını almışlardır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavrunun kafası ve boğazı tüylüdür. Yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor rengini alır. Uçuşları insanı hayrete düşürecek kadar güzel ve zariftir. Kelaynaklar çok sosyaldir, sabahın erken saatlerinde 10–15 km uzaklıktaki beslenme alanlarına gruplar halinde giderler. Uzun ve kıvrık gagalarıyla yiyeceklerini ararlar. Yuvalarını yapma dönemi Şubat ve Mart aylarıdır. Yavruları koyu gri renkte olup, yuvada dolaşırken yere düşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan çıktıktan 2-3 ay sonra palazlanırlar. Erişkin kuşlarla birlikte beslenme alanlarına uçarlar. Kendilerini besleyebilecek duruma gelene kadar anneleri onları 2-3 ay besler. Tek eşli yaşamaları nedeniyle üremeleri çok yavaş olur. Kelaynaklar böceklerden beslenirler.
Orta Doğu ve Afrika ,Kuzey Sahra çöllerinde kayalıkların uçurumlarında 2-3 yumurta yumurtlayarak ürerler. Önceleri Orta Doğu, Kuzey Afrika hatta Avrupa Alpler’inde yaygın bulunurlarken 400 yıl önce buradaki nesilleri tükenmiştir. Kendi mesafe alanında göçmen bir kuştur. Kışı geçirdiği yerler Sudan'ın bir kısmı, Etiyopya, Eritre ve Somali' nin bazı yerleri ,Yemen ve Suudi Arabistan'dır. Bu tür şu an resmi olarak kritik tehlike sınırındadır. Vahşi olarak yaşayan nüfusu 420 olarak tahmin edilmektedir. Ve yaklaşık 1500'ü tutsaktır. Yaşayabilecekleri yerler Fas,Türkiye ve Suriye'dir.
Dünyada sadece Türkiye'de ve Fas'ta koruma altında az sayıda bulunmaktadırlar. Dünya popülasyonları yaklaşık 500 bireydir. Türünün doğal yaşam alanı Alpler'den Kızıldeniz'e, Fas'tan Güneydoğu Anadoluya kadar uzanan geniş bir coğrafyadır. Yanlış tarım politikaları sonucunda kurutulan sulak alanlar ve böcek öldürmek için tarlalarda kullanılan ağır kimyasallar bu kuşun neslini tükenmenin eşiğine getirmiştir.
BİRECİK KELAYNAK KUŞU ÜRETİM ÇİFTLİĞİ
Nisan 2019 #tatilbank #gapturu
Urfa'da Dünya Mirası Kelaynaklar - Şoray Uzun Yolda
Türkiye’nin dört bir yanından insan manzaralarını ve ilginç yaşam hikayelerini ekrana getiren program, izleyenleri Anadolu’da bir uçtan bir uca seyahate çıkarıyor.
Sempatik sunucu Şoray Uzun’un sunumuyla ekrana gelen programda, Kars’tan Edirne’ye, Trabzon’dan Antalya’ya uzanan bir seyahatte adım adım Anadolu turuna çıkıp, hem de eğlenceli bir saat geçireceksiniz. Şoray Uzun Yolda’da, Van Ahtamar’da kahvaltı yapıp, Afyon’da katmerin tadına bakarken, Konya Taşkent’in taş evlerindeki yaşama seyirlik edip, Edirne’de Kırkpınar güreşlerine canlı canlı tanık olacaksınız
Hayatın farklı renkleri, ilginç insan manzaraları ve keyifli bir program Şoray Uzun’un esprili sunumuyla ekrana geliyor.
Kelaynak Kuşu
Kel kafasıyla dikkat çeken kelaynak kuşları suda ve çamurda rahatlıkla yürüyebilir. Özellikle tek olmalarıyla ve eşlerine saygı duymalarıyla eşsiz bir kuştur. Kelaynak kuşları yakından tanımak için videoyu izlemeniz yeterli.
Kanala Abone OL --
İnstagram Hesabım :
Web Sitem:
Dünya Üzerinde Yaşamış En Büyük Kuş Türü - Vorombe Titan Kuşu -
Müzik
Destination Unknown - Ugonna Onyekwe
Nesli tükenmekte olan Kelaynak kuşları telef oluyor / 14 03 2016 / ŞANLIURFA
Dünyada sadece iki yerde bulunan Kelaynak kuşları bilinmeyen bir nedenden dolayı telef oluyor.
Birecik Kelaynak Tanıtım Merkezi
Birecik Kaymakamı Zeybek & Kızılay Ş.Demir bireciktv.comBasın Haber ReklamTanıtım Danışmanlık Hiz
Güneydoğunun Yükselen Güçlü Sesi..! Birecik Medya, Güneydoğu ile ilgili tüm haberler ve aktivizim haberleirni bizden alacaksınız.
Haberi Bizden Alın Habersiz Kalmayın.Birecik Haberleri,birecik videoları,bireick resimleri,birecik görüntüleri,bireick olayları.
Kelaynak Geri Dönüyor!
1960'lı yıllardan beri tükenme tehlikesiyle mücadele etmeye çalışan Kelaynaklar için yeni bir umut doğdu. Hikayesi videoda.
--
Yeni videolardan haberdar olmak için:
--
Kuştan Hikayeler:
VLOG:
Kuş Masalları:
Kuş, Doğa ve Sanat Çalışmaları:
--
Kuşlar ve doğa üzerine hikayeler anlatıyorum. Kuşlarla ilgili merak edilen sorulara cevaplar arıyor, gözlemlerimle harmanlayıp hikayeleştiriyorum. Videolarımı her hafta pazar günleri yayınlıyorum.
Kuştan hikayelerimi dinlemeye devam etmek isterseniz, kanala abone olabilir, videoları anlık olarak takip edebilirsiniz.
Kelaynak Bakım ve Tedavi Merkezi
Şanlıurfa Birecik Kelaynak Bakım ve Tedavi Merkezi'nde nesli korunmaya çalışılan Kelaynak kuşları...
Kelaynaklardan rekor yavru beklentisi
Şanlıurfa’dan yaban hayatına dair iki güzel haber var. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kelaynakları korumak ve çoğaltmak için yapılan çalışmalar başarılı sonuçlar vermeye başladı. Birecik’teki üretim istasyonunda bu yıl rekor sayıda yavru bekleniyor. Zamanının çoğunu sırtlanların yaşadığı vadide geçiren Mikail Derin ise hem hayvanların beslenmesiyle ilgileniyor hem de onları doğal ortamlarında görüntülüyor.
Kelaynaklardan Nesli tükenme tehlikesi altında olduğundan Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki üretim istasyonunda koruma altına alınan 261 kelaynaktan bu yıl rekor sayıda yavru bekleniyor.
Üreme döneminin başladığı bahar aylarında Fırat Nehri kıyısındaki doğal yaşam alanlarına salınan kelaynaklar, göç mevsimi geldiğinde tekrar kafeslere alınıyor.
Birecik'teki istasyonda kelaynaklardan 2016'da 38, 2017'de 47 yavru alınırken, periyodik artışla geçen yıl bu sayı 65'e ulaştı. Bu yıl ise koruma altındaki 261 kelaynaktan rekor sayıda yavru alınması bekleniyor.
Şanlıurfa Vali Yardımcısı Selami Işık, kelaynakların korunmasında ve üretilmesinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü’nün büyük katkısı olduğunu dile getirdi.
Işık, şu bilgileri paylaştı:
Şu an toplam kelaynak sayısı 261'e ulaştı. 2018'de 65 yavru alınmıştı. Bu yıl içerisinde ise bu sayının 65'in çok daha üzerine çıkması bekleniyor. Bu sayının çoğalmasında, özellikle bol yağışın doğal ortamdaki zenginliği artırması etkilidir. Artan her bir birey, öncelikle doğa ve ülkemiz için çok özel bir değerdir. İnşallah gelecek nesillere çok daha fazla kelaynak türü bırakabiliriz. Şu anda Türkiye'nin birçok ilindeki hayvanat bahçesinde de görülmesi için kelaynak gönderiliyor.
Şanlıurfalı çiftçi, çizgili sırtlanın koruyucusu
Mikail Derin, Şanlıurfa’da çiftçilik yapan bir doğa gönüllüsü.
Zamanının çoğunu sırtlanların yaşadığı vadide geçiren Derin, nesli tükenme tehlikesi altında olan çizgili sırtlanların korunması ve beslenmesi için çaba harcıyor.
Köyünün yakınlarında gördüğü sırtlanlara küçük yaşlarında ilgi duymaya başlayan Derin, şimdi sırtlanları doğal ortamlarında görüntülüyor.
Derin, bölgede görülen sırtlanların sayısının arttığını vurgulayarak, İlk karşılaştığımda bu bölgede 9 sırtlan vardı, yaklaşık 20 yıldır koruma ve besleme gayretimle bu sayı 48'e kadar çıktı. Ben yol kenarlarında kaza nedeniyle telef olan hayvanları bulup buraya getiriyorum. Onların bir kaç kilometre yakınına bırakıyorum zaten koku duyusu çok gelişmiş olduğundan hemen gelip yiyorlar. diye konuştu.
Çizgili sırtlanların, insanlara ve doğaya herhangi bir zararı bulunmadığına dikkati çeken Derin, şöyle devam etti:
Onların da yaşamaya hakkı var, onların da ayrı bir dünyası var. Doğdum doğalı burada yaşıyorum, artık yüzde 70 beni tanıyorlar ve ürkmüyorlar. Normalde insan gördükleri anda hızla uzaklaşıyorlar. Sırtlan gece aktif olan bir hayvandır, gündüzleri çoğu zaman kendini ininde muhafaza ediyor. Etraftaki köylerde, düğünlerde silah çok sıkılıyor. Bu hayvanlar da çok ürkek olduğundan yuvalarından dahi çıkmaya korkuyor ve aç kalıyorlar. O günler benim için de çok zor geçiyor, onlara kendi özel gayretimle besin bulmaya çalışıyorum.
Çevresinde sırtlan adam olarak bilinen Mikail Derin, sırtlanların, insanlara ve doğaya herhangi bir zararı bulunmadığının altını çizdi.
Mikail Derin, sırtlanları korumak ve beslemek için çok çaba har