BURDUR; GEZİLECEK YERLER, TARİHİ ESERLER, ANITLAR, SİTLER | Neyi Meşhur, Nesi Meşhur | Şehir Turu
BURDUR; GEZİLECEK YERLER, TARİHİ ESERLER, SİT ALANLARI
Burdur' un gezilecek, görülecek yerleri, tarihi eserleri, anıtları, sit alanları.
BURDUR; GEZİLECEK YERLER, TARİHİ ESERLER
SUSUZ HAN
KREMNA ANTİK KENTİ
DÖRTAYAK TÜRBESİ
BOUBON ANTİK KENTİ
İNSUYU MAĞARASI
SAGALASSOS ÖREN YERİ
ULU CAMİ
MİLİAS ÖREN YERİ
KİBYRA ANTİK KENTİ
BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ
SİA (TAŞDANDAM) ÖREN YERİ
BALBOURA ANTİK KENTİ
HACILAR BÜYÜK HÖYÜK
KURUÇAY HÖYÜĞÜ
PİRKULZADE KÜTÜPHANESİ
İNCİR HAN
KARANLIKDERE KANYONU
KARACAÖREN BARAJI
SERENÇAY KANYONU
TAŞ ODA KONAĞI
BAKİBEY KONAĞI
ÇELİKBAŞLAR EVİ (MEHMET AKİF ERSOY KÜLTÜR EVİ)
MISIRLILAR EVİ
PİRİBAŞLAR KÜLTÜR VE SANAT EVİ
LİSİNİA DOĞA
MUALLİM MUSTAFA SIRRI ÖZKAN KÜLTÜR EVİ
HACI RAHMİ SULTAN TÜRBESİ
DORUM DEDE TÜRBESİ
DOĞA TARİHİ MÜZESİ
NİYAZİ BABA TÜRBESİ
VELİ DEDE TÜRBESİ
SALDA GÖLÜ
SALDA KAYAK MERKEZİ
BURDUR GÖLÜ
KARACAÖREN BARAJI
BARNİ AT BİNİCİLİĞİ TESİSİ
Tarihin Başlangıcından Bu Yana Anadolu Tarihi ve Hakimiyeti - The History of Anatolia Every Year
Anadolu Tarihi
geçmişten günümüze anadolu da hüküm süren ülkeler
Milattan Önce 1200 lü yıllardan günümüze Anadolu da hüküm süren uygarlıklar
M.Ö.1200'lerden Günümüze Anadolu Uygarlıkları
İ. Ö. II. binin sonlarında, boğazlar üzerinden Anadolu’ya olan Deniz Kavimleri Göçleri köklü değişikliklere neden olur. Anadolu’nun büyük bir bölümüne egemen olan Hitit İmparatorluğu tarih sahnesinden silinir. İ. Ö. I. binin ilk yarısında, Anadolu, çeşitli bölgelerde kurulan Geç Hitit, Urartu ve Frig krallıkları idaresi altında kalır. Aynı tarihlerde, Dor göçlerinden nasibini alan Yunanistan halkı ise, adalar üzerinden Batı Anadolu’ya geçerek yerli halkla kaynaşır ve İon Uygarlığının temelini atar. Böylece, ilk koloni yerleşimleri kurulur. Pergelle çizilmiş motiflerin özelliklerini yansıtan bu dönem, “PROTOGEOMETRİK DÖNEM” olarak adlandırılır (İ. Ö. 1100 - 950). Yuvarlak motiflerin yerlerini köşeli geometrik motiflere bırakması ile “GEOMETRİK DÖNEM” başlar (İ. Ö. 950 - 600).
Sanata süreklilik veren İonya da, doğu sanatı ile tanışmanın sonucu olarak; gerek heykeltraşlık, gerek mimari, gerekse seramik sanatında önemli gelişmeler olur. Mimaride, daha sonraki dev tapınakların temeli atılır. Heykeltraşlıkta, Protogeometrik ve Geometrik döneme nazaran insan anatomisi daha gerçekci verilmeye başlar. İ. Ö. 670 yıllarında büyük mermer heykeller yapılmaya başlar. Seramik sanatında ise Oriantalizan dönemde, Doğu Yunanın, hayvan frizli boyalı çanak - çömleği, Anadolu’nun renkliliği seven canlı anlatımı ile devam ettirilir.
Oriantalizan Dönemden sonra “ARKAİK” Dönemde, yaratılan büyük boy eserlerde bu üslubun bir ölçüde devam ettiği izlenebilir. Bu dönemdeki, Batı Anadolu kültürüne has heykeller ve İon mimari tarzı, Batı Ege’de daha sonra “KLASİK ÇAĞ” sanatını etkiler.
İ. Ö. 700 - 300 tarihleri arasında, Güney - Batı Anadolu’da Karia ve Lykia uygarlıkları vardır. Karyalıların ve Lykialıların Güney - Batı Anadolu’da, özellikle kaya mezarları Anadolu’nun en gözalıcı anıtları arasında yer alır. Orta Anadolu’da ise, Sardes başkent olmak üzere Lidya Krallığı hüküm sürer. Krallık, sınırlarını Kızılırmak’a kadar genişleterek, Frig Krallığını egemenliği altına alır. Bulunduğu konum nedeni ile Ion kentleri ile yakınlık kuran Lidya, Efes kentini de hakimiyeti altına alır ve bölgenin en zengin devleti haline geliri. İ. Ö. 7. yüzyılda ilk madeni parayı basarak tarihteki yerini alır.
Lidya hakimiyeti İ. Ö. 546 yılında Persler tarafından yıkılır ve Anadolu Pers egemenliği altına girer (İ. Ö. 546 - 334). Bu dönemde Anadolu’da var olan sanatta Pers etkileri görülmeye başlar. Greko - Pers stili sanat eserlerinin yaratıldığı bir ortam oluşur.
İ. Ö. 4. yüzyıl sonlarında, Makedonyalı Büyük İskender, Pers egemenliğine son verir ve İ. Ö. 330 - 30 yılları arasında süren “HELLENİSTİK DÖNEM” başlar. Ancak, Büyük İskender’in ölümü üzerine, kurduğu bu büyük imparatorluk, iktidar kavgasına giren generalleri tarafından paylaşılır. Anadolu’nun önemli bir kısmı Bergama Krallığı’na bağlanır. Son Bergama Kralının vasiyeti üzerine, Anadolu’nun batısı Roma egemenliğine girer.
Vasiyet yolu ile Roma egemenliğine giren Anadolu, savaştan çok sulh yolu ile romalaşır. Ancak, Anadolu’nun geleneksel kültürü yaşatılmaya devam eder. Roma’nın en etkin olduğu dönemde bile, bölgesel özelliklerin ağır bastığı görülür.
Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle, eski bir Yunan kenti olan “Byzantion” 330 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olur ve adı imparatorun adına izafeten, “Konstantinopolis” olarak değişir. Bizans sanatı, Anadolu’da gelişen ve bölgesel özellikleri ağır basan Roma sanatı geleneğinin, Hiristiyan aleminin getirdiği yeni unsurların yoğurulması ile kişilik kazanır. Bizans Uygarlığının 4. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar yaklaşık bin yılı kapsayan bir yaşamı vardır.
Mavera-ün Nehir batısında yaşayan ve 10. yüzyılda islamiyeti kabul eden Oğuz Türkleri, islamiyeti yaymak amacı ile sınırlarını genişletirler. Bizans topraklarına akınlar düzenlenir ve Alpaslan’ın, 1071’deki Malazgirt Savaşı ile, Türklere Anadolu kapıları açılır. İznik’e kadar gelen Selçuklu Türkleri burayı başkent yaparlar ve Anadolu, Büyük Selçuklu Devleti’nin eyaleti olur. 1157 tarihinde yıkılan Büyük Selçuklu Devleti’nin yerine, merkez Konya olmak üzere, Anadolu Selçuklu Devleti kurulur.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin, Moğol istilaları sonucu yıkılması üzerine, İlhanlıların eline geçen Anadolu, bir süre çeşitli bölgeleri yurt edinen Türk boylarının kurduğu beylikler halinde idare edilir (1071 - 1300).
Oğuz Türklerinin Kayı Aşireti, Anadolu’ya geldikleri zaman, Selçuklu Sultanı tarafından Bizans sınırında Söğüt çevresine yerleştirilir. Böylece 600 yıl sürecek bir imparatorluğun temeli atılır. Osmanoğulları, sınırlarını genişleterek Bursa’yı alır ve başkent yapar. Bir süre sonra, Bizans’ın Avrupa yakasındaki topraklarını da sınırlarına katarak, başkent Edirne’ye taşınır. 1453 yılında, başkent olmasıyla birlikte İstanbul, bir sanat ve kültür merkezi olur. Osmanlı Kurulur (1299 - 1923).
Termessos Antik Kenti Açıkhava Eko Müzesi Antalya 4K UHD
ISBN 978-605-88104-0-2
Termessos Antik Kenti Açıkhava Eko Müzesi Antalya 4K UHD
Değerli izleyenler, izleyecekler ve bizden sonra gelecek nesiller; Muhteşem Termessos Antik Kenti Belgesel çekimlerini yaparken, hep şunu düşündük! Geçmişte doğanın zor koşullarına rağmen bizlere bu eserleri yaratan ve bugüne değin sağlam gelebilen bu eserlerin sahiplerine ne kadar saygı duyuyoruz?
Biz çekim ekibi olarak gerçekten saygı duyuyoruz, anı ve anıtları önünde saygıyla eğiliyoruz. Öyle muhteşem eserler yaratmışlar ki, bugünkü teknoloji olanaklarıyla o devasa yapıları yeniden üretmek hala soru işareti halindedir. Yol, bel, iz yok. Ama sanki o dönemde uzay teknolojisi varmış gibi devasa açık hava atölyesi!
Termessos Güllük Dağı antik kenti, Antalya’nın 30 km kadar kuzeybatısında, Batı Torosların bir parçası olan Güllük Dağı eteklerinde yer alır. Aynı isimle anılan milli park Termessos-Güllük Dağı Milli Parkı sınırları içerisinde bir antik kenttir. Güllük Dağı’nın sarp yamaçları arasında iyi korunan bir bölgede konuşlanmıştır.
Doğanın sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanan Termessos, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir. Denizden yüksekliği Güllük zirvesi olarak yaklaşık 1.665 m’dir. Antalya-Korkuteli yolu üzerinden milli parka ulaşım sağlanır. Park alanından denizden yaklaşık 1050 m. yükseklikte Antalya’nın kuzeyinde dağlar arasında gizli Termessos Güllük Dağı Milli Parkı antik kenti, yerleşim biçimi, savunma sistemleri ile doğanın sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanan kentlerden biridir.
Alanın en önemli kalıntıları şehir surları, kuleler, kral yolu, Hadrian kapısı, gymnasium, agora, tiyatro, odeon, mezarlar, kemerler ve drenaj sistemidir. Güllük Dağı’nın dik yamaçları ise Güver Uçurumu ve tipik Akdeniz bitki örtüsünün yanısıra nesli tehlike altında olan hayvanları da barındıran özel bir bölgedir.
Birçok vahşi bitkinin ve sık ağaçların arasında yer alan Termessos, insana huzur veren ve el değmemiş görünümüyle diğer antik kentlerden çok farklı bir havaya sahiptir. Aynı zamanda geniş bir faunaya sahip milli park, dağ keçisi, alageyik, şah kartal gibi nesli tükenmekte olan bazı hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır.
Antalya dağları çevresindeki travertenlerden 1.665 metre yükseklikte, Güllük Dağı’nın tepesinde doğal bir platform üzerine kurulmuştur. Birçok vahşi bitkinin arasında saklanmış ve sık çam ormanlarıyla sınırlanmıştır. Termessos’un, huzur veren ve el değmemiş görünümüyle diğer antik şehirlerden daha farklı ve etkileyici bir havası vardır. Doğal ve tarihi zenginliklerinden ötürü, şehir adını taşıyan Milli Park kapsamına alınmıştır.
1665 metre yükseklikteki Güllük Dağı'nın tepesinde doğal bir platform üzerine kurulan antik kent Termessos'ta, 2300 yıllık tarihe sahip yeni yol bulunmuştur. Daha önce hiç kazı yapılmamış ve görkemli yapısını korumaya devam eden antik kentte, bulunan yol; Termessos ile Attaleia arasındaki yolun erken dönemlerden bu yana kullanılmış olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir, Yenice Boğazı tüm zamanlarda Pisidua'yı denize bağlayan tek doğal güzergahtır. İskender'in de kullandığı öngörülen bu yolun bir kısmı bugünkü asfalt yolun altında kalmıştır.
Bu kent çok iyi korunmuş ama ne yazık ki kentte arkeolojik kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Tüm yapı duvarlarına kök salan bitkiler yapıları tahrip etmektedir. Sur duvarlarından güneye doğru giden 2300 yaşında orijinalliğini koruyan büyük bir ana yol vardır. Bu yolun önemi çok büyüktür. Merdivenler ve geçiş güzergahları da bulunmuştur. Olası kazı ve bakım çalışmalarıyla Termessos o ihtişamlı görünümüne tekrar kazandırılabilir.
---------------------------------------------
Kamera/Metin Yazım : Mehmet SÖKMEN
Ulaşım Desteği : Ahmet TİN
Seslendirme : Rüksan Atak SÖKMEN
Çekim Tarihi : 05.10.2017
Prodüksiyon Yapım Tarihi: 09.10.2017
Video Prodüksiyon Yapım, Yayın Ve Yönetmeni: Mehmet SÖKMEN - 0532 525 84 93
web: mehmetsokmen.tv
youtube.com/mehmetsokmen1
Türk Devletleri Ve Kurucuları (Heykelleri)
Türkiye
Asya Hun
Avrupa Hun
Osmanlı
Selçuklu
Uygur Devleti
Avarlar
Altınordu
Türk Devletleri Ve Kurucuları
BAŞKENT ZAFER BAYRAMI'NA HAZIRLANIYOR
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı temizlik ekipleri, 30 Ağustos Zafer Bayramı öncesinde Cumhuriyet döneminin simge anıtları, heykelleri, Anıtkabir çevresi, anıt mezarları ve tören alanlarında kapsamlı bir temizlik gerçekleştirdi.
Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Temizlik Şubesi ekipleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kahramanlık destanının yazıldığı 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları öncesinde Kızılay’daki Güven Anıtı ve Ulus’taki Atatürk Anıtı, Anıtkabir, Devlet Mezarlığı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının yapılacağı Hipodrom Tören Alanı’nda son sistem teknolojilerle donatılan temizlik araçlarıyla çevre temizliği yaptılar.
Andriake antik kenti,Ören yerini Beraber gezelimmi?
(demre antalya)
Andriake Antik Kenti ve ören yeri Demre kaş istikametine giderken çayağzı Limanı YOLU üzerindedir
Andriake, Demre kent merkezinden nehir boyunca batıya uzanan asfalt yol üzerinde 5. km.de bulunan Çayağzı mevkiinde yer alır. Kent, Myra’nın limanı ve onun oluşturduğu bir yerleşim olarak bilinir. Ancak M.Ö 200 yıllarında Andriakos (Kokarçay) nehrinin ağzında Andriake isimli bir şehrin olduğu ve M.Ö. 197’de III. Antiokhos’un Antiokheia’dan çıkarak, Ptolemaioslar’ın elinde bulunan yerleri alarak, filosuyla Andriake’ye geldiği bilinmektedir. Livius’ta ise Andriake’nin ismi güney Lykia kentleri arasında sayılmaktadır.
Part Savaşını planlayıp, Asia ve Lykia’ya gelen Traian, Myra’da konakladığında Lykia’nın güneyinde güzel bir limanın planlamasının yapılması gereğini belirtmiştir. Fakat planlama ve uygulama Hadrianus’a ve onun zamanına aittir. İ.S. 18’de Germanicus ve karısı Agrippa’nın Myra ziyareti, Andriake’ye dikilen heykellerle onurlandırılır. İ.S. 60’da ise Kudüs’te huzursuzluk çıkardığı için Roma’ya hesap vermek üzere yola çıkan Aziz Paulos’un gemi, değiştirmek üzere burada mola vermiş olması Andriake tarihinin renkli sayfaları arasındadır.
Andariake antik kentinin kalıntıları büyük ölçüde limanın güneyindeki tepenin eteğine yayılmıştır. Demre yönünden ilk karşılaşılan yapı Andriake’ye tatlı su getiren aquadükt’tur. Kemerli girişi, içte nişli duvarları ile tipik bir Roma devri yapısı olan nymphaion kentin doğusundadır. En önemli kalıntısı, 65*32 m. boyutlarında, sekiz odalı, dikdörtgen planlı Hadrian Dönemi (İ.S. 117-138 ) ( silo, tahıl ambarı ) Granariumu'dur. Cephe de girişi sağlayan sekiz kapı bulunur ve her kapı bir odaya açılmaktadır. Ön cephe duvarında kapıların üstündeki pencereler iç kısmı ışıklandırmak için yapılmıştır.
Ön cephede terasın iki yanında depo ile ilgili görevli odaları yer alır. Ortasındaki büyük giriş kapısının hemen yanında Roma imparatoru Hadrian ve karısı Sabina’ya ait aynı büyüklükte iki büst bulunmaktadır. Cepheye yerleştirilmiş aralarında grifon olan Serapis ve Pluton kabartması ise, yazıtında açıklandığı üzere granarium memurunun rüyası üzerine yapılmıştır. Granarium ile liman arasındaki alanda liman caddesi, caddenin önünde de üstleri yarıya kadar açık gemi barınakları bulunmaktadır. Kentin en büyük yapısı Plakoma adı verilen Pazaryeri veya agoradır. Agora’nın güney yönü hariç, üç tarafı dükkânlarla çevrili olup ortasında sarnıç bulunmaktadır. Agora’nın önündeki yükseltide ise ev kalıntıları yer alır. Gözetleme kulesi yamacın batısındadır. Limanın kuzey kısmı büyük ölçüde Lykia türü lahitlerin bulunduğu, bu arada iki Bizans dönemi kilisesinin kalıntılarına rastlanan nekropol alanıdır.
2016 tarihinde açılan müzede
1 liman yapılarını,
2 ticaret agorası,
3 hamam,
4 kilise,
5 yeraltı sarnıcı,
6 anıtları,
7 Roma dönemine ait tekne,
8 Yahudi tapınağı
9 müzede sergilenen Likya birliği kentlerinden çıkarılan bin 9 eseri görme şansınız buluyor.
DİĞER videolarımı izle
Kanalıma abone OLMAK İçin tıkla
#sarnıç
#likya
#çayağzı
#altınpara
#sikke
#Andriake
#antikkent
#gökyazı
#demre
TÜRKİYENİN TARİHİ YERLERİ
TÜRKİYE'NİN TARİHİ YERLERİ
Türkiye'nin Arkeoloji Bilim Merkezi Denizli Olacak
Bir Antik Kentin Gizemli Hikayesi - EPHESUS
5000 yıllık bir kent EFES ve koruyucuları hep kadınlar (Kibele, Artemis ve Azize Meryem) Altin cağında dünyanın buluşma noktası ve Antik dünyanın en büyük agorası.
Youtube Kanalımıza Abone olun;
Facebook Hayran Sayfamızı Beğenin;
Twitter'dan Takip Edin;
Instagram;
Efes kazılarının bu sene 120. Yılı… Dile kolay tam 120 yıldır neler yazılı neler çizilmiş Efes ve Efes’te yaşayan çeşitli uygarlıklar için…
Sıcak mı sıcaktı hava, ama tarih aşkı bu ya, sadece derimizi değil aynı zamanda içimizi de yakıp kavuran sıcağa, damla damla ter doktüren nemin baskısına, bu kadar da mı esmez şu rüzgar dedirten durgunlar durgunu havaya inat başımızda tek silahımız şapka, ekibimiz ve kameralar, sakin ama pür dikkat geziyoruz öncelerin kent devletçiği, başkentler başkenti, antik kentlerin gözbebeği, bir zamanların liman kenti 200.000 nüfuslu Efes’i.
Ve bugün size Efes’in bambaşka yüzünü anlatmak üzere verdiğimiz kararla yürüyoruz alabildiğince…
Yer yer, atlı savaş arabalarının izlerini taşıyan mermer caddede yürüyebiliyor olmak heyecandan ve mutluluktan titretirken bedenleri, solda yüceler yücesi 25.000 kişilik antik tiyatro daha da bir kesiyor nefesleri.
Limana giden sütunlu yola sapmayıp dosdoğru devam edenleri sağda tüm haşmetiyle karşılıyor hala dimdik ayakta duran Celcus Kütüphanesi… Seyrine doyup da yolumuza devam etmek güç de olsa, karşı yamacın sağındaki Yamaç Evler sevgiyle bize el sallıyor.
Tiyatrosu, kütüphanesi, caddesi, agorası, evleri, hamamları, ceşmeleri, anıtları, tapınakları ve herşeyiyle ama herşeyiyle sadece mermerden olan Efes derinden etkiliyor her gün ziyaretine gelen binlerce kişiyi…
Öyle güzel öyle güzeldi ki Efes ve doğa ve hayat ve hayallerimiz…
Güneş gökyüzündeki yolculuğunun görünen kısmının sonlarına yaklaşmakta, sanki görünmez bir varlık günün önüne dantelden belli belirsiz karanlık bir perde çekmekteydi.
Efes’in yeniden doğuşundan sonra kentte “yirmibirinci yüzyıl insanları”ndan bir tek biz kaldık.
Güneş iyice alçaldı ve beklenen turuncu rengi aldı,
Efes’e sizlerle bilikte el sallarken hala çok güzel Efes ve hala çok görkemli…
Mercimek Çorbası Tarifi - Çorba Tarifleri | Yemek.com
Türk mutfağının en sevilen tariflerinden biri olan mercimek çorbasını evde tam kıvamında yapmak aslında çok kolay. Birkaç püf noktasıyla ve bu aşamaları birebir izleyerek dışarıda içtiklerinizden çok daha nefis mercimek çorbaları hazırlayabilirsiniz. Üzerine kızdırdığınız yağı ekleyerek içmeyi unutmayın. Şifa olsun!
Malzemeler
3 yemek kaşığı ayçiçek yağı
1 adet kuru soğan (iri doğranmış)
1 yemek kaşığı un
1 adet havuç (iri doğranmış)
1 adet patates (büyük boy, iri doğranmış)
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1,5 su bardağı kırmızı ya da sarı mercimek
6 su bardağı sıcak su (1 adet et su tablet ile hazırlanmış)
Üzeri İçin:
3 yemek kaşığı sıvı yağ
2 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
Yazılı Tarif İçin:
Yemek.com'un yeni videolarından hemen haberdar olmak için abone olun:
Şu 3 günlük dünyada Bir daha mı geleceğiz dünyaya? diyenler, ağzının tadını bilenler! Instagram hesabımızı takip edin:
Sitemizi ziyaret edin:
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
Instagram:
Facebook:
Twitter:
Mutfak sponsorumuz Vestel'in Yemek.com mutfağında kullanılan ürünlerine ulaşmak için:
Vestel Buzdolabı:
Vestel Ankastre Bulaşık Makinası:
Vestel Ankastre Ocak:
Vestel Ankastre Fırın:
Vestel Su Pınarı:
DAHA ÇOK VİDEO
Tarifler
Nasıl?
Gözü Kapalı
DOYMAYANLAR İÇİN DAHA ÇOK TARİF
Pratik Yemek Tarifleri
Tatlı Tarifleri
Pasta Tarifleri
İçecek Tarifleri
Tuzlu Tarifler
İştah açan, ilham veren, ağız sulandıran... Sadece yemek tarifleri değil... Güldürürken yediren...
Yemek.com, sevgilisini mutlu etmek için İtalyan mutfağını öğrenenin de, işi gücü bırakıp güneyde şarap üretmeyi, en olmadı Cihangir'de pilavcı açmayı hayal edenin de, övünerek anlatabildiği tek mutfak becerisi menemen olanın da, yurt dışına her çıkışında yemek yiyeceği yerlere göre otelini seçenin de, o gün yediği dev bir sufle için bütün hafta boyunca yediklerine dikkat etme zorunluluğu hissedenin de, yemeğin tadına bakmadan tuz atanın da, Instagram'a fotoğraf atabilmek için yemeğini soğutmayı göze alanın da sitesi.
Sadece karnını doyurmak isteyenler için değil, bir hazzın peşinde koşanlar için.
Serik Büyük Türk Devletleri Hükümdarları Anıtı
Tarihteki Büyük Türk Devletlerinin Hükümdarları, Antalya- Serik ilçesi
Dostlarla Frig Vadisinde
Frigya, Sakarya Irmağı ile Büyük Menderes'in yukarı çığırları arasında kalan bölgenin eski çağdaki adıdır. Bu ad, Balkanlar’dan gelip bu bölgeye yerleşen Friglerden geliyordu.Frigler önce Bitinya bölgesine yerleştiler ve M.Ö. 12. - M.Ö 7. yüzyıllar arasında Orta Anadolu'nun batısına egemen oldular. Ama yeni göç dalgası Frigleri daha iç bölgelere itti. Frigler önce Sakarya Irmağı çevresine, ardından batıda Gediz ve Büyük Menderes’in yukarı vadileri ile doğuda Kızılırmak ve Tuz Gölü yöresine yerleştiler. Friglerin bir bölümü Burdur Gölü, Erciyes Yaylası ve Yeşilırmak vadisine kadar ilerlediler.
Batıda Gordion kentini başkent edinen asıl Frigler ilk kralı Gordios'tu. Frigler Urartularla birleşerek Asurlulara karşı savaştılar. En parlak dönemlerini M.Ö. 9.-8. yüzyıllarda yaşayan Frigler, Hitit topraklarının neredeyse tümünü ele geçirdiler. M.Ö. 738'de başa geçen Gordios'un oğlu efsanevi kral Midas, Asurlularla anlaşma yolunu seçti. Midas döneminde başkent Gordium’un yanı sıra Midas Kenti ve Pessinus de çok gelişmişti.
M.Ö. 700’lere doğru Kafkasya’dan Anadolu'ya giren Kimmerler, Frigler’in başkenti Gordium’a kadar ilerlediler. Kenti ele geçirerek yaktılar. Bu yenilgi karşısında Kral Midas’ın kendisini öküz kanı içerek öldürdüğü söylenir.Eskiçağ yerleşmeleri Midas, Ayazini, Aslantaş, Yazılıkaya, Gordion, Pazarlı, Alişar Höyüğü, Alacahöyük ve Boğazköy'de Friglerle ilgili kalıntılar bulunmuştur. Bu eski Hitit yerleşkelerinde yaşayan Frigler, Hitit uygarlığından etkilendiler ve kendileri de güçlü bir uygarlık yarattılar. Frig sanatı, Hititlerin yanı sıra Urartu, Asur ve Eski Ege uygarlıkları sanatının da izlerini taşır. Frigler, kaya anıtları çeşitli insan ve hayvan motifleriyle bezediler. Tanrıça Kibele için yaptıkları tapınakların duvarlarını, pişmiş topraktan levhalarla süslediler.Frig kültürünün en önemli özelliği ise tümülüslerdir. Bunlar, M.Ö. 8.yüzyıl ile M.Ö. 6.yüzyılın ilk yarısı arasında yapılmış yapay mezarlardır. Sayıları yüz civarındadır. Friglerden önce bu yapılar Anadolu’da görülmemiştir. Büyük olasılıkla Frigler Avrupa’daki ölü gömme geleneklerini Frigya'ya yerleşince de devam ettirdiler. Tümülüslerin içindeki oda mezar, ana zemin üzerine inşa edilmiştir. Friglere ait yazılı belgeler, M.Ö. 8.yüzyıl ile M.Ö. 4.yüzyıl arasındaki dönemden kalmadır. Bugüne kadar ele geçen yazılı metinler sayısı az ve içeriği de kısa olduğu için tam olarak çözülememiştir. Ancak Frigler Hint-Avrupa kökenli bir dil konuşmuşlardır.
Günümüzde Eskişehir, Kütahya ve Afyon il sınırları içerisinde kalan bölgeye yayılmış olan ve Frigya medeniyetinden izler taşıyan tarihi kalıntıları ve antik eserleri bünyesinde barındıran bölgeye Frig Vadileri denir.
TODOSK Uçan Şelaleler Dağ Yürüyüşü ve Yemek Molası
TODOSK Uçan Şelaleler Dağ Yürüyüşü ve Yemek Molası
ISBN 978-605-88104-0-2
TODOSK Uçan Şelaleler Yürüyüşü Yemek Molası
Doğa İle Bütünleşik Fauna, Ekosistemde Yemek Molası
Doğa Bizim, Biz Doğanın Denklemlerini Çözüyoruz
Uçan Şelaleler Yolunda Doğa Ve Ekosistem
Doğal Yaşam ve Orman Alanları
Çekim ve Yapım Mehmet SÖKMEN 01.05.2011
mehmetsokmeninyeri.com - 0532 5258493
TODOSK - Flying Waterfall Hill Walking and Lunch Break
ISBN 978-605-88104-0-2
Walking Waterfalls TODOSK Flying Lunch Break
Integrated with Nature Fauna, ecosystem Lunch Break
Our Nature, Nature's Equations We solve
Flying Waterfall Way Nature and Ecosystem
Wildlife and Forest Areas
Shooting the movie Mehmet SÖKMEN 01.05.2011
mehmetsokmeninyeri.com - 0532 5258493