Ayasofya Cami Sahte İmza ile Müze mi Yapıldı?
Ayasofya'nın müze olmasını öngören Bakanlar Kurulu kararındaki Atatürk'ün imzasının diğer imzalarından farklı olduğu ileri sürüldü.
İslam'ın en büyük mabedlerinden İstanbul'un fethinin sembolü Ayasofya, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla cami vasfından çıkarılarak müzeye çevrildi. Ancak, Bakanlar Kurulu kararındaki Atatürk'ün imzasının diğer imzalarından farklı olması, kararın Resmi Gazete'de ve diğer gazetelerde yayımlanmamış olması, o gün bugündür Acaba Ayasofya sahte imzayla mı müzeye çevrildi sorusunu gündemden düşürmedi.
AYASOFYA'YI KİM KURTARACAK?
Yenişafak'ın haberine göre; Derin Tarih Dergisi'nin Haziran sayısındaki Ayasofya'yı Rehinden Kim Kurtaracak? kapak konusu, İstanbul'un fethinin sembolü ve İslam'ın en büyük mabedlerinden biri olan Ayasofya'nın 78 yıllık mahzun halini gözler önüne serdi. Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethiyle camiye dönüştürdüğü Ayasofya, Cumhuriyet'in ilanından sonra 24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu Kararıyla müzeye çevrildi. Ayasofya'nın ilelebet cami olmasını isteyen Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesine aykırı olan kararnamenin Resmi Gazete ve diğer gazetelerde yayınlanmaması, ayrıca Mustafa Kemal'e Atatürk soyadının verildiği gün imzalandı. Kararnamedeki Atatürk'ün imzasının diğer imzalarından farklı olması, o gün bugündür Acaba Ayasofya sahte imza ile mi müzeye çevrildi? sorusunu gündemden düşürmedi. Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan Ayasofya'yı müzeye dönüştüren kararnameye sıra numarası da verilmediğini belirterek, İçi pek çok soru işaretiyle dolu iltihaplı bir yara olan Ayasofya meselesinde imzalanan kararname Resmi Gazete'de yayınlanmadı. Ayrıca kararnamelerin muhafaza edildiği resmî dairede aslı mevcut olmadığı gibi devletin kanun kitaplarında da basılmış değil dedi.
YENİDEN CAMİYE ÇEVİREN MİLLETİN GÖNLÜNDE TAHT KURAR
Bakanlar Kurulu kararının aslının mutlaka bulunması gerektiğini ifade eden Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Özcan ise Sözü edilen kararnamenin altında Atatürk imzası var. Halbuki Soyadı Kanunu da 24 Kasım 1934'de çıktı. Bunların açıklanıp gün yüzüne çıkarılması lazım dedi. Celal Bayar'ın hatıralarında yer alan bir açıklamaya dikkati çeken Özcan, Balkan Paktı'nın kurulma sürecinde Atatürk'ün Yunanlılara 'cemile' olmak üzere Ayasofya'yı müze yapalım, ne çıkar? ifadesinin yazıldığını ifade etti. Bugün Balkan Paktı diye bir kurum bulunmadığına göre Atatürk'ün gerekçesi de ortadan kalkmıştır diyen Prof. Özcan, En azından alt kısım ibadethaneye çevrilirse ve bazı gelir kaynakları da iade edilirse Ayasofya kurtulur. Demokrat Parti Hükümeti 1950'de ezanı aslına çevirerek milletin gönlüne taht kurdu. Gönül ister ki, bu hükümet de Ayasofya'yı camiye çevirerek Müslümanların kalbini kazansın. Böylece bu büyük şeref mevcut hükümete nasip olsun şeklinde konuştu.
BİR CİNNET, BOŞLUK VE KIRILMA DÖNEMİNİN ESERİ
Fatih Sultan Mehmet Han tarafından vakıf ve vakfiyesi olmasına rağmen, Ayasofya'nın ibadete kapatılarak müzeye dönüştürülmesini 'bir cinnet, boşluk ve kırılma döneminin eseri' diye tanımlayan Ayasofya Müzesi Başkanı Doç. Dr. Haluk Dursun da, Vakıfta ne yazılıyorsa o ifa edilmelidir ve bu sıradan bir vakıf değildir. Zira Fatih'ten bahsediyoruz. İstanbul'dayız ve bu memleketin evladıyız. Evladı olduğumuz şuurundaysak, bu bağlayıcı taraf olur. Ancak bu durum Ulü'l-emri bağlar ifadelerini kullandı.
FATİH VAKFI ÜZERİNE TAPULU
Vakıfların korunması ve sorumluluğu bize verildiğine göre 'Ayasofya müzedir' denmesinin bir anlamı yok. Halen Ayasofya Camii'nin Ebulfeth Fatih Sultan Mehmet Vakfı üzerine tapulu olduğu unutulmamalıdır diyen Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem da, Ayasofya'nın cami olduğunu ve vakfiyesi yaşadığı sürece cami olarak kalacağını kaydetti. Ayasofya Camii'nın Bakanlar Kurulu kararnamesi çıkarılarak müzeye çevrildiğini belirten Ertem, Ayasofya Camii'ne başka bir fonksiyon verilebilmesi yada eski haline döndürülebilmesi için idari işlemin kaldırılarak yeni bir Bakanlar Kurulu kararı alınması gerekir dedi. Yabancı ziyaretçilerin Ayasofya'nın camii yapılmasından rahatsızlık duyacağını düşünmediğini de dile getiren Ertem, İznik Ayasofya'sı camiye çevrildikten sonra mekanın ibadethane olduğu için ibadethane olarak devam etmesini isteyen pek çok yabancı ziyaretçi görüşünün basına yansıdığını ifade etti.