Մզկիթ - հին հայկական եկեղեցի Տարսոնում , Eski cami Tarsus Turkey , Эски Джами
Մզկիթ դարձած եկեղեցի կառուցված Օշինի կողմից Տարսոնում
Eski Camii is situated at Tarsus. lt was originally Armenian church, which later on was transformed into a mosque.
мусульманский храм – Эски Джами (Eski Camii – старая мечеть), преобразованный из церкви в 1415 г.
ROMA HAMAMI...2.yuzyıl....tarsus/turkey
ROMA HAMAMI...
2.YUZYIL...TARSUS/TURKEY..
Roma İmparatorluk çağından kalma, Tarsus'un görkemli yapılarından olan Hamam kalıntısı İlçe merkezinde olup, Eski Cami'nin 50 m kuzeyinde yer almaktadır.
Hamam kalın Horasan tabakaları, moloz taşlardan ve tuğlalardan yapılmıştır. Kalın duvarın içinde yer yer baca ve havalandırma künkleri ve duvar içinde tuğladan kör kemerler mevcuttur.
Hamamın doğusundaki duvarlar kısmen sağlam olarak kalmış ve üstünü kubbeyleörtülü olduğu yarım kalan kubbe ayaklarından anlaşılmaktadır. M.S. 2-3. yya ait olduğu tahmin edilen yapının kuzey ve batı bölümleri tamamen yıkılmış, güney duvarında 3.5 m.genişlikte, 4 m yükseklikte delik açılmak suretiyle yol geçirilmiştir. ....
CAMİ-KİLİSE...2.YÜZYIL...tarsus/turkey
CAMİ-KİLİSE...2.YÜZYIL...tarsus/turkey
Cami-i kilise.....11.yüzyıl...Tarsus/Turkey...... Roma sitilinde kalın ve yüksek duvarları, iç kısmı geniş, dışa bakan tarafı dar, derin pencereleri ve kalın sütunları ile dikkat çekicidir.
1415 yılında Ramazanoğlu Ahmet Bey tarafından onarılarak camiye çevrilmiştir. Bazı kaynaklarda Ortaçağın başlarına ait bir Ayasofya Kilisesinden söz edilir ve Papanın elçisi Mainz Piskoposu Konrad Von Wittelsbachın 6 Ocak 1198 de burada, Ruppenlerden l.Leon u Ermeni Kralı olarak tanıdığı ve taç giydirmiş olduğu anlatılır.
1704 de Tarsusa gelen P.Lucas da burada bir Grek ve bir Ermeni Kilisesinden söz ederek Ermeni kilisesinin Paulusun kendisi tarafından inşaa edildiğini belirtir.
1851 yılında Tarsusa gelen V.Langlois de bu kiliseyi ziyaret etmiştir.
Roma stilinde kalın ve yüksek duvarları, iç kısmı geniş,dışa bakan tarafı dar,derin pencereleri ve kalın sütunları dikkat çekicidir. Kilisenin bahçesine batı yönde bulunan ve cephesi oldukça süslü bir kapıdan girilir. Yapı bu bahçe içerisinde yaklaşık 460 m2.lik bir alanı kapsamaktadır. Kesme taşlarla inşaa edilen yapının dış uzun cephelerinde kör kemerler bulunmaktadır. Batıdaki ana kapıdan girilen salonun genişliği 19.30 m. uzunluğu 17.50 m. dir. Girişin sağında ve solunda birer yarım plaster sütun ve bu sütunların hizasında salonu üç sahına (nef) ayıran, ikişerli iki sıra halinde dört serbest sütun yer alır. Kuzey ve güney duvarlarda da yine yarım sütunlar bulunmaktadır. Aslında bu sütunlar gri renkli granit olup, antik çağ yapılarına ait olmaları muhtemeldir. Orta salonun genişliği 12.60 m. olup, üzeri tonozludur. Tavanın merkezine rastlayan bölümde,ortada Hz.Isa olmak üzere doğuda Yohannes ve Mattaios, batıda Marcos ve Lucas ın freskleri bulunmaktadır. Yapının kuzey-batı köşesinde ise bir çan kulesi yer almaktadır.
Yapı ve çevresi oldukça büyük bir restorasyon görmüş, çevre düzenlemesi ve istimlak ile düzenlenmiştir...
Tarsus'ta İki Peygamber Makamının Bulunduğu Camii
Tarsus'ta 1225 yıl önce yapılan, zaman zaman restorasyonlar geçiren ve içersinde Hz. Lokman (as) ile Hz. Şit'in (as) makamlarının bulunduğu iddia edilen Camii Nur (Ulu Cami) ve tüm ihtişamıyla asırlara meydan okuyor.
Kaynak:
ULU CAMİ ,,,muhteşem türk-islam mimarisi....15.yuzyıl...tarsus/turkey
ULU CAMİ ,,,muhteşem türk-islam mimarisi....
15.yuzyıl...tarsus/turkey
ULU CAMİ
tarsus/turkey,,,
Abbasi halifesi Memun 20 yıl tek halife olarak hüküm sürdükten sonra Tarsus'da 48 yaşındayken 9 Ağustos 833'de ölmüştür. Sıcak bir yaz gününde Tarsus'da bir dere kenarında kardeşi Ebu İshak'la birlikte otururken oraya gelen bir hayvan yükünden aldığı hurmayı yemesinden sonra çok ateşlenip hastalandıktan sonra öldüğü bildirilir. İlk Abbası halifelerinin mezar yerleri saklanmakla beraber, Memun'un Tarsus'ta gömüldüğü kesin gibidir,,,
HZ.LOKMAN HEKİM,,,
tarsus/turkey
Efsanevi bir kişilik olan Lokman’ın kimliği ile ilgili tefsir kitaplarında çok farklı anlatımlar tefsir yazarlarının değişik kaynaklardan duyumsadıkları görüşlerini yansıtır ve birbirlerinden farklı kimlik ve soy bilgileri bu kaynaklarda yer alır. O’nun gerçek kişiliğini ise en doğru şekilde muhtemelen Muhammed Esed verir; O'na göre Lokman tıpkı Hızır gibi fiktif bir kişiliktir ve prototip bir derlemedir.
Lokman'ın ölümsüzlük iksirini bulduğu ancak formülünü kaybettiğine dair efsaneler mevcuttur. Formülü nasıl kaybettiği ise değişik kaynaklarda değişik şekillerde anlatılır. Bir efsaneye göre içinde ölümsüzlük iksiri bulunan şişeyi köprüden geçerken düşürüp kaybetmiş, bir başka efsaneye göre ise eline yazdığı ölümsüzlük formülü yağmurda silinmiştir. Bir rivayete göre de iksir, Allah'ın emriyle Cebrail tarafından yok edilmiştir.,,,
HZ.ŞİT ALEYHUSSELAM,,,
tarsus/turkey
Sit aleyhisselam Adem aleyhisselam’dan sonra gönderilen – ikinci – peygamberdir. Adem aleyhisselam’in oglu’dur. Babasi vefat edince kendisine peygamberlik ve ayrica 50 suhuf kitap verildi. Sit ismi Ibranice olup Arapca’da Allah’in hibesi (hediyesi) manasindadir. Sit yerine Sis de denilmistir.
Tarsus'un Tevrat'ta Efsus, İncil'de Arsus, İslam kaynaklarında ise Hz. Adem Aleyhisselamın oğlu Şit Peygamber tarafından kurulduğu belirtilmektedir
2.Sit aleyhisselam’in hayati
Adem aleyhisselamin ogullarindan Kabil’in Habil’i sehid etmesinden 5 veya 30 sene sonra dünyaya gelen Sit aleyhisselamin alnina son peygamber Muhammed (S.A.V.)’in nuru intikal etti ve onun alninda parladi. Hz. Adem bu oglunu diger cocuklarindan cok severdi. Bütün evladi üzerine onu reis yaptigi gibi, vefat edecegi zaman bütün yeryüzünün halifeligi icin onu tayin etti.
TARİHİ TARSUS EVLERİ....tarsus/turkey...
....Anadolu'nun en eski yerleşim alanlarından biri olan Tarsus, yazılı tarih dönemleri ardından kurulan birçok krallıkların, Antik Çağlar'da da Kilikya'nın başkenti olmuş; tarihi, kültürel ve ekonomik yönleriyle Ön Asya ve Anadolu'nun en önemli kentlerinden biridir
Hristiyanlar'ın en önemli Havarileri'nden St. Paulus'un doğum yeri olması, bir haç kenti özelliği taşımasıyla, bu dinin yayılmasında önemli bir yere sahiptir
Orta Çağ ve Yeni Çağlar'da İslam ve Türk kültürünün yoğunlaştığı bir bilim merkezi olarak, yüzyıllar boyu varlığını sürdürmüş; özellikle 19. yüzyılda bölgenin en gelişmiş ticaret ve tarım merkezi olmuştur...
.Tarsus evlerinin hemen hepsi eski şehir surlarının içinde kalan ve bugün isimlerini büyük ölçüde koruyan Cami-i Nur, Tekke, Sofular, Kızılmurat, Tabakhane, Şehit Kerim ve Eski Ömerli mahallelerinde yoğunlaşmaktadır. Ne var ki evler kısmen koruma altında olmasına rağmen yeni açılan yollar ve imar düzenlemeleri bir bölümünü yıkmış, bir bölümünü de çevresinden koparmıştır. Sağlam kalabilenlerse, özellikle son yirmi yıl içerisinde, ihtiyaçlara göre büyük değişiklikler geçirmiş, iç bölümlerinde mutfak, tuvalet, banyo gibi eklentiler ortaya çıkmıştır. Dış görünümleri taş olduğu için büyük ölçüde korunurken, toprak örtülü damları loğlama zorluğuyla kiremit ya da çinko ile kaplanmıştır....
Dar sokakların her iki kenarına sıralanmış evlerin mimarisinin oluşumunda taş, kerpiç ve ahşabın büyük bir uyum içerisinde kullanıldığı görülmektedir. Sokağa dik ya da paralel yerleştirilen iki plan tipine sahip Tarsus evlerinde genelde alt katlar işlik olarak düşünülmüştür. Bu bölümleri oluşturan duvarlar, kapılar dışında genelde sağırdır. İç Anadolu bölgesinde hayvan beslemek için düzenlenen bu katlar yüksek tutulmuş, Çukurova'nın ürününü, özellikle de fazla hacimli pamuğu depolamaya elverişli hale getirilmiştir. Bugün yörede mağaza adı verilen bu geniş depoların ara kat şeklinde bölünerek, çoğalan hane halkına yeni mekanlar elde edildiği ise Tarsus'ta sık karşılaşılan bir durumdur. Yine her evde mutlaka küçük ya da büyük bir avlu yer almıştır. Yaşamın büyük bir bölümünün geçtiği bu mekanlar yüksek duvarların ardında olmasına rağmen ferahtır ve genelde küçük bir bahçe görünümündedir....
Öte yandan Tarsus ev geleneğinin en etkileyici yanı kapılarıdır. İç bölümlerdeki sadeliğe karşın girişlerdeki yoğun süsleme tüm doğuda olduğu gibi geometrik ve bitkisel desenlerle zenginleştirilmiştir.....
Ulu Cami - Tarsus -14 Şubat 2016
Kanala Abone Olmak:
Ramazan Sokağı Komedi Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Kesitleri:
Adım Adım Kur'an Öğreniyorum:
Neşeli Petek :
Sahur Meclisi:
İlm-i Hayat:
Hanımlar Buyrun:
Geçmişten Günümüze Tarihin İzinde:
Sor Bakalım:
Ulu Cami:
Mavera:
Benim Televizyonum:
Minyatürlerle Osmanlı:
İlahiler:
Tarsus Ashab-ı Kehf / Yedi uyurlar
ASHAB-I KEHF
Meşhur Evliya Çelebi diye bilinen gezgin, 1671 yılında Tarsus'a gelmiş ve eserinde,Tarsus hakkında şu bilgileri vermektedir:........... Tarsus kalesi bir düzlük üzerinde, denizden bir saat uzaklıkta, daire biçiminde olup Halife Memnun yapısıdır. Çevresi 500 adım, iki kat sağlam bir kaledir. Tümüyle hendekle çevrilidir. Kalenin içinde üstü toprak damlı evlerle dolu üç mahalle vardır. Kalenin üç kapısı batıda iskele, ( deniz kapısı ) doğuda Adana, ( demir kapı ) kuzeyde Bağ kapıları vardır. Mevcut 15 cami içinde Eski Cami hicretten 300 yıl önce yapılmış, kiliseden bozma bir yapı var. Kitabında yazmaktadır. Yine Ünlü Osmanlı döneminde yaşamış Kaptan Coğrafyacı, Haritacı Piri Reis yazdığı kitab-ı, Kitab-ı Bahriye isimli eserinin dördüncü cildinde, Tarsus'la ilgili kayıdında Tarsusla ilgili şunları yazar, “...Tarsus deniz kenarından üç mil kadar içerde ova üzerinde kurulmuş bir kasabadır. Önünden Tarsus Çayı akar”.. Tarsus Çayı Berdan ırmağı, Önceleri Romalı komutan Antonis’in şehrin dışarısından akıntıyı verinceye kadar, Tarsus’un, alt tarafında olan alana akardı, adı Reğma veya Aynaz gölü olarak bilinir. Bu gün Gözlü kule diye bilinen Tarihi yerde Liman olarak kullanılıyordu. Denize kadar da geniş bir şekilde bağlantısı bulunmaktaydı.
Denizden gelen gemiler bu yolla Tarsus’a kadar gelip gidiyordu. Ondokuzuncu yüz yılın ortalarına kadar, Tarsus ticaret merkezi olarak bilinirken, şuan Berdan ırmağı olan deniz yolu olarak kullanılıyordu. Daha sonraları ise bu deniz yolu kapatıldı. 1832 de Osmanlı güçlerini yenen mısırlı İbrahim paşa, Adana ve çevresini ele geçirdi. 1839 da yeniden Osmanlı topraklarına katılan Tarsus, 1867 de Halep vilayeti Adana sancağının 1877 de ise Adana vilayeti Adana sancağının bir kazası oldu. Mersin 1888 de Adana' ya bağlı bir sancak olunca Tarsus' ta bunun tek kazası olarak yönetsel durumunu korudu. 1800 yıl’ı, ortalarında, Tarsus kentinin tarıma el verişli olmasından dolayı, Pamuk ekimi yapılıyordu. Bölgede pamuğun ilk işleme biçimi olan çırçır fabrikalarını faaliyete bu yıllarda kurulmuştur. Çırçır işletmelerinden iplik fabrikasına ilk geçiş, 1887 yılında Mavromati ve Şürekâsı İplik Fabrikası’nın açılmasıyla gerçekleşmiştir. 1920’de bölgede Tarsus Konserve Osmanlı A.Ş. kurulmuş ve Tarsus sanayisi daha da gelişmeye başlamıştır. Türkiye’de ilk elektrik enerjisi 15 Eylül 1902’de ilçede üretildiğini görüyoruz.
I. Dünya Savaşı sonrasında Fransızlar 1918 Aralık ayında Tarsus’u, işgal ederler. Asker ve silah bakımından Milli kuvvetlerimizden kat, kat üstün olan Fransızlar, Mersin, Adana, Urfa, Antep ve Maraş gibi geniş bir cephede tutunarak Ermenilerle ortak bir devlet hayali içindeydiler. Fakat Milli kuvvetlerimizden beklemedikleri çetin bir gerilla savaşı karşısında umutsuzluğa kapılarak verdikleri ağır kaybı daha da büyütmek istemediler. Fransa'daki iç siyasi çekişmelerde savaşı bırakıp çekilmeyi gerektirdiğinden, önce Ankara'da kurulan yeni Türkiye devletini tanıdılar. Fransızlarla başlayan temaslar ve görüşmeler sonucu 20 Aralık 1921 tarihinde Ankara'da Franklin Bouillon ile Fethi Okyar arasında Ankara Antlaşması adıyla bilinen bir antlaşma imzalandı. Ve 20 Aralık 1921 Ankara antlaşmasının taraflarca onaylanmasından sonra, Fransızlar işgal altında tuttukları Tarsus'u boşalttıkları gün 27 Aralık 1921 di.
Tarsus Waterfalls - Don't miss it in Turkey
I had some fun with the local children. They were awesome. Really helpful and cool guys. They shownd me where to jump, where to exit the cold and fast river. It was adrenaline.
Ulu Camii-Mersin/Tarsus
Ulu Camii-Mersin/Tarsus
TARSUS'TA SEMT PAZARI İNŞAATINDAN TARİH ÇIKTI...
Tarsus - Ulu Cami
Kanala Abone Olmak İçin:
Kanalı Twitter'dan Takip Etmek İçin:
Kanalın Facebook Sayfasını Beğenmek İçin:
TARSUS ULU CAMİ...1530..
TARSUS ULU CAMİ...Tarsus un fethedilmesi anısına RAMAZANOGULLARI tarafından yaptırılmıştır....yapılış tarihi:1530.....günümüze kadar korunmuş ve halen ibadete açıktır...
ST.PAUL EVİ/KUYUSU......Tarsus/Turkey...
Tarsus'ta doğmuş olan St. Paul Tarsus' ta yaşamıştır. Halk arasında Roma döneminden kalma kuyu suyunun şifalı olduğuna inanılır. Günümüzde turistlerin yoğun ilgisini çeken bu kuyu suyunun kutsal olduğuna inanılmaktadır. St. Paul'un Tarsus'ta bulunan evi ve kuyusu Vatikan tarafından hac yeri ilan edilmiştir............St.Paul'un doğum yeri olarak bilinen Tarsus St.Paul Kilisesi ve kuyusu ruhani bir merkez olarak mevcut geleneksel kent dokusu ile bütünleşmiş biçimiyle, Dünya Mirası endikatif listesine aday olarak önerilmektedir....Who was born in Tarsus, St. Paul in Tarsus lived. Among the people believed to be healing well water from the Roman period. Today, the holy water of the well is believed to have attracted the attention of many tourists. St. Paul in Tarsus, and well house by the Vatican place of pilgrimage has been declared ............ St.Paul 's well known as the birthplace and spiritual center of the Church of St. Paul in Tarsus integrated with existing traditional urban fabric, is recommended as a candidate for the list of World Heritage indicative.....Tarsus/Turkey
Benim Camim - Deniz Oral (Tarsus Ulu Camii)
Ünlü isimlerin gözünden camilerin anlatıldığı Benim Camim Ramazan boyu hafta içi her gün saat 11.00'de Trt1 ekranlarında.
Cami-i kilise.....11.yüzyıl...Tarsus/Turkey.
Cami-i kilise.....11.yüzyıl...Tarsus/Turkey...... Roma sitilinde kalın ve yüksek duvarları, iç kısmı geniş, dışa bakan tarafı dar, derin pencereleri ve kalın sütunları ile dikkat çekicidir.
1415 yılında Ramazanoğlu Ahmet Bey tarafından onarılarak camiye çevrilmiştir. Bazı kaynaklarda Ortaçağın başlarına ait bir Ayasofya Kilisesinden söz edilir ve Papanın elçisi Mainz Piskoposu Konrad Von Wittelsbachın 6 Ocak 1198 de burada, Ruppenlerden l.Leon u Ermeni Kralı olarak tanıdığı ve taç giydirmiş olduğu anlatılır.
1704 de Tarsusa gelen P.Lucas da burada bir Grek ve bir Ermeni Kilisesinden söz ederek Ermeni kilisesinin Paulusun kendisi tarafından inşaa edildiğini belirtir.
1851 yılında Tarsusa gelen V.Langlois de bu kiliseyi ziyaret etmiştir.
Roma stilinde kalın ve yüksek duvarları, iç kısmı geniş,dışa bakan tarafı dar,derin pencereleri ve kalın sütunları dikkat çekicidir. Kilisenin bahçesine batı yönde bulunan ve cephesi oldukça süslü bir kapıdan girilir. Yapı bu bahçe içerisinde yaklaşık 460 m2.lik bir alanı kapsamaktadır. Kesme taşlarla inşaa edilen yapının dış uzun cephelerinde kör kemerler bulunmaktadır. Batıdaki ana kapıdan girilen salonun genişliği 19.30 m. uzunluğu 17.50 m. dir. Girişin sağında ve solunda birer yarım plaster sütun ve bu sütunların hizasında salonu üç sahına (nef) ayıran, ikişerli iki sıra halinde dört serbest sütun yer alır. Kuzey ve güney duvarlarda da yine yarım sütunlar bulunmaktadır. Aslında bu sütunlar gri renkli granit olup, antik çağ yapılarına ait olmaları muhtemeldir. Orta salonun genişliği 12.60 m. olup, üzeri tonozludur. Tavanın merkezine rastlayan bölümde,ortada Hz.Isa olmak üzere doğuda Yohannes ve Mattaios, batıda Marcos ve Lucas ın freskleri bulunmaktadır. Yapının kuzey-batı köşesinde ise bir çan kulesi yer almaktadır.
Yapı ve çevresi oldukça büyük bir restorasyon görmüş, çevre düzenlemesi ve istimlak ile düzenlenmiştir...
Tarsus’ta Tarihi Siptilli Çarşısı Açıldı
Tarsus’ta Tarihi Siptilli Çarşısı Açıldı
Tarsus yeralti sehri ve ST paul kuyusu..Tarihi eserleri
Tarsus ta tarihi kazintilardan cikan yeralti sehri ve STPaul kuyusu ..Hiristiyanlarin hac ettikleri mekan ..eski evler eski cami video olarak hazirladim.Kanalimi ziyaret ederek videolarimi izlemenizi tavsiye ediyirum.Doga guzellikleri ile Tarihi eserlerimizi izlemenizi. Isterim.Turkiyenin guzellikleri ve Tarihi eski kalintilarini gormek benim tutkum oldugu kadar tutkusu olanlarda benim videolarimi izleyerek keyifli zaman alabilirler.iyi seyirler.Kanalima abone olmayi unutmayin.fikirlerinizi yorumlarinizla beklerim.
Tarsus ulu camii
Tarsus ulu camii
Tarsus Ulucamii
Mersin Tarsus Ulucamii...
Tarsus merkezinde yer alan Türk-İslam sanatının önde gelen eseridir. 1579 yılında Ramazanoğulları'ndan Piri Paşanın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Selçuk-Osmanlı üslubunda tek şerefeli minaresi olan camii yapımında tümüyle kesme taş kullanılmıştır. 47X13 m. boyutlarında dikdörtgen plana sahip caminin iç avlusuna 10 m. yüksekliğinde, 7.20 m. genişliğinde olup, doğu, kuzey ve batı bölümlerini kapsayan 14 mermer sütunun taşıdığı revak vardır. Avlu taş levhalarla kaplı olup, ortada (H.1323) tarihli onarım kitabesi bulunan bir şadırvanı mevcuttur. Camiye kuzey yönünden abidevi portalla girilir. Bu portal Memlük mimarı özelliklerini taşıyan siyah beyaz mermerlerle süslüdür. Son cemaat yeri, doğu- batı doğrultusunda 14 adet baklava dilimli sütunların taşıdığı orijinal kiremitlerle örtülü 16 kubbeden revaklı ve 5 kapılı avlu yer alır. Caminin iç mekan sütunları İran Kemeri adı verilen yarı sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Caminin minber, mihrap ve müezzin mahfili mermerden yapılmıştır. Caminin doğu bölümünde ayrı mekanda Hazreti Şit ve Lokman peygamberlerin makamları ve Abbasi Halifesi olan ve Pozantı'da 833 (H.218) yılında ölen Me'mun'un kabri bulunmaktadır.