Salamis Antik Kenti - Magosa / KKTC (Salamis - Turkish Republic of Northern Cyprus)
Salamis antik kenti, Magosa’nın 6 km kuzeyinde, Kanlıdere (Pedios) nehrinin kıyısında yer almaktadır. Bronz Çağı sonlarında kurulan Salamis kentinin kuruluş efsanesine göre kurucusu Teukros’tur. Atina yakınlarındaki Salamis adasının kralı Telamon’un oğlu olan Teukros Troia savaşı sırasında kardeşi Aiax’ın intiharını engelleyemediği için babası tarafından memleketinden kovulur ve buraya gelerek kenti kurar.
Salamis’teki en erken buluntular M.ö. 11. yüzyıla aittir. Nekropolisten elde edilen verilere göre bu dönemde kentte Fenike tesiri hakimdir. M.ö. 708 yılından itibaren ise tüm ada ile birlikte Salamis de Asur hakimiyetine girmiştir. Kent 669’da sona eren Asur hakimiyetinin ardından bir müddet bağımsız krallık olarak yaşasa da sonradan Mısır hakimiyetine girmiştir. M.ö. 525 yılında ise Mısır’ın Perslerin eline geçmesi ile birlikte Kıbrıs da Pers yönetimine girer. Büyük İskender’in doğu seferi sırasında Pers yönetiminden kurtulur.
76/77 yıllarında meydana gelen depremler nedeni ile kentin tahrip olduğu antik kaynaklardan bilinmektedir. Kent yeniden imar edilse de de 332-342 yılları arasında yaşanan depremler sonucunda oturulamaz hale gelir. Constantinus II daha küçük bir plana göre “Constantia” adıyla kenti yeniden kurar. Yeniden kurulan kent Kıbrıs adasının başkentliğini Baf’ın elinden alır. 647 yılından itibaren başlayan Arap akınları, ayrıca depremlerin neden olduğu yıkım ve limanın dolması sebepleri ile Salamis terk edilir. Salamis’i terk edenlerin Magosa’ya yerleştiği düşünülmektedir.
Kuzey Kıbrıs’taki en önemli ören yerlerinden birisi olan Salamis kenti 1952-1974 yılları arasındaki kazılarla kısmen açığa çıkarılmıştır. 1974 yılında kesilen kazı çalışmaları 1998 yılından beri Ankara Üniversitesi tarafından yeniden başlatılmıştır.
Ören yerinde görülebilecek yapı kalıntılarının tamamı Roma Dönemine aittir. Söz konusu yapılar gymnasium, forum, agora ve hamam gibi kamu yapılarıdır.
Salamis Gymnasiumu, şehrin kuzey ucunda yer alır. Bu alanda yer alan bir yazıt vasıtası ile burada M.ö. 2. yüzyıla ait Hellenistik bir gymnasiumun varolduğu anlaşılmaktadır. Sadece üç tarafı revaklarla çevrili olan Hellenistik yapının depremler sonucunda yıkılması üzerine Augustus devrinde tamir edilerek bir de doğu revak eklenir. 79 yılındaki depremlerle bir kez daha zarar gören gymnasium Traianus ve Hadrianus dönemlerinde (2. yüzyıl) bazı ilavelerle yeniden tadil edilir. Dört tarafı sütunlu revaklarla çevrili palaestranın kuzey ve güney ucunda yer alan, etraflarında heykeller bulunan havuzlar bu dönemdeki eklemelerdendir. 332-342 yılları arasındaki depremlerle yeniden hasar gören gymnasium Erken Bizans döneminde II. Constantius zamanında sadece hamamdan ibaret olarak yeniden inşa edilir.
Salamis Tiyatrosu, gymnasiumun güneyinde yer almaktadır. İlk kez Augustus döneminde inşa edilen tiyatro 1.-2. yüzyıllarda yapılan plan değişiklikleri ile son şeklini almıştır. 4. yüzyıldaki depremlerle yıkılan yapının taşları Erken Bizans dönemi hamamlarının yapımında kullanılmıştır. Temelde üç bölümden oluşur: sahne binası, orkestra ve oturma yerleri. Hem performansların gerçekleştirildiği hem de kulislerin yer aldığı freskler, nişler, heykeller ile süslenmiş sahne yapısından günümüze sadece temeller ulaşmıştır. Bir zamanlar üzerleri beyaz kireç kaplı olan oturma yerleri elliden fazla sıra içermesine karşın bunlardan çok azı korunmuştur. Tiyatronun 15.000 kişilik bir kapasitesi olduğu düşünülmektedir. Yapılan onarım ve sağlamlaştırma çalışmalarının ardından bu antik tiyatro çeşitli kültür ve sanat aktivitelerinin gerçekleştirildiği yaşayan bir mekan olarak halen hizmet vermektedir.
Diğer Turlar İçin:
Cennet Ada Kıbrıs
Bellapais Manastırı
St. Hilarion Kalesi Girne Kuzey Kıbrıs
Karaoğlanoğlu Şehitliği Girne
Mavi Köşk ( Kaçakçının Köşkü )
Lala Mustafa Paşa Cami ( St. Nicolas Katedrali )
St Barnabas Manastırı İkon ve Arkeoloji Müzesi
Kıbrıs Girne Kalesi ( Cyprus Kyrenia Castle )
Büyük Han - Lefkoşa / Kuzey Kıbrıs
Salamis Antik Kenti - Magosa / KKTC (Salamis - Turkish Republic of Northern Cyprus)
IŞİD PALMİRA'DAKİ TARİHİ KEMERİ HAVAYA UÇURDU
Suriyeli yetkililer ve yerel kaynaklar, IŞİD militanlarının Suriye'nin tarihi Palmyra kentinde bir tarihi eseri daha havaya uçurduğunu duyurdu. Palmyra'dan haber ajansı AFP'ye konuşan bir siyasi eylemciye göre kentteki Zafer Takı un ufak edildi. Yapıtın 2000 yıl önce inşa edildiği düşünülüyor. IŞİD militanları daha önce de kentteki iki tarihi eseri havaya uçurmuştu. Londra merkezli, muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları İçin Gözlemevi de yerel kaynakların yıkımı doğruladığını açıkladı. Suriye Müzeler ve Tarihi Eserler Genel Müdürü Maamun Abdulkerim de gelişmeyi doğruladı. Unesco genel müdürü Irina Bokova, yıkımın savaş suçu olduğunu söyledi ve uluslararası toplumu, IŞİD'in Suriye halkını bilgisinden, kimliğinden ve tarihinden mahrum bırakma çabalarına karşı birlik olmaya çağırdı. IŞİD Mayıs ayında Palmyra'yı ele geçirmişti. Bunun ardından örgüt, kent harabelerinden kaçırıldığını söylediği bazı heykellerin parçalanma fotoğraflarını yayımlamıştı. Örgüt Ağustos ayında Baalşamin tapınağını yıkmıştı. IŞİD militanları Eylül ayı içinde de antik kentteki üç kule mezarı havaya uçurduğunu söylemişti. Suriye ordusu geçtiğimiz günlerde Palmyra bölgesine hava operasyonları düzenledi. Palmyra, UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde buluyor. Suriyelilerin Tedmur olarak adlandırdığı Palmyra, başkent Şam ile ülkenin doğusundaki Deyru'z Zor şehri arasındaki yol üzerinde, stratejik bir bölgede bulunuyor. 2011'de başlayan iç savaş öncesi Palmyra'yı her yıl 150 binden fazla turist ziyaret ediyordu.
Mardin Dara Antik Kenti Hikayesi | Dara Ancient City Turkey
dara antik kenti hakkında bilgi ve dara antik kenti hikayesi hakkında detaylı görseller ve çekimler mevcut. Dara harabeleri olarak ta bilinen yerde Arkeolojik buluntular açısından dünyada başka örneği olmayan ve Mardin de bulunan bu tarihi ve turistik yeri tanıtmaktan gurur duyuyorum ayrıca bazı açıklamaları aşağıya ekledim. iyi seyirler.
DARA ANTİK KENTİ TARİHİ VE HİKAYESİ
Dara Antik Kenti'nin eşi benzeri yok
Mardin'e 30 kilometre uzaklıktaki Dara köyünde bulunan Dara Antik Kenti'nde, ‘Yeniden Diriliş’ inancıyla saklanan yaklaşık 3 bin kişiye ait kemiklerin antropolojik incelemeleri sonucunda, 1400 yıl öncesinde ortalama ömrün 45 yaş olduğu belirlendi. Dara'daki 'Galeri Mezar' olarak adlandırılan ünik mezarın, dünyada bir benzerinin olmadığı belirtildi.
Bilimsel araştırmalara göre Dara, Roma İmparatoru I. Anastasius'un (491-518) girişimleriyle 507 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasaniler’e karşı korumak amacıyla bir garnizon kenti olarak kuruldu. Yakında konumlanan (hemen batısında) taş ocaklarından çıkarılan bloklar sayesinde kentin çevresi 4 kilometrelik bir surla çevrelendi. Kentin, bir 'iç kale' olarak yapıldığı belirlendi. Bugüne kadar kent içi ve dışında yapılan kazılarda sur ve sura ait burçlar, kilise, saray, agora (çarşı), sarnıçlar, konutlar, su kanalları, maksem (ana su deposu), mezar yapıları ve su bendi gibi kalıntılar bulundu.
tarihte 'Anastasiopolis' olarak bilinen Dara Antik Kenti'nin 6’ncı yüzyıl başlarında Romalılar'ın Sasaniler'e karşı kurduğu bir garnizon kent olduğunu, burada yaklaşık dört kilometrelik sur sistemi olan içinde devasa sarnıç ve sur sistemlerinin bulunduğunu söyledi. Erdoğan, antik kentin hemen dışında 'Nekropol' adı verilen mezarlık alanında büyük bir galerinin yer aldığını ifade ediliyor.
'Yeniden Diriliş' törenlerinin yapıldığı eski ahitteki duaların okunduğu bir ünik mezar ve o günden bugüne kadar o kemikler muhafaza edilmiş şekilde burada açığa çıkarıldı. Buradaki Süryani kiliselerinde cumartesi günleri hâlâ bu ritüeller yapılmaktadır. 'Kutsal Cumartesi' olarak adlandırılan bu günlerde, 'Yeniden Diriliş' mucizesini gösteren Hezekiel peygamberin mucizesinin tekrar gerçekleşmesine olan inançla bu ritüeller devam ediyor. Aslında somut olmayan kültürel miras olarak o günden bugüne yaşayan bir hafıza. Hristiyanlar, hem de Yahudiler için aslında bir peygamber mucizesi inancının hem mimari-plastik, hem de burada toplu biçimde yatan insanların Yeniden Diriliş gününü bekleyişleri ile ilgili ziyaret edilip görülmesi gereken ve özellikle inanç turizmi açısından da önemli bir merkez
3 bin kişiye ait kemikler
Dara’daki Nekropol alanında, kaya ve toprağa gömülü lahit mezarlardan sanduka mezarlara kadar değişen mezar tiplerinin görüldüğünü, alışılmışın dışında en üstteki mezarların en yeni, en aşağıdakilerin ise günümüze en yakın mezarlar olduğunu belirten Nihat Erdoğan, güneş enerjisi ile aydınlatılan, restorasyonu tamamlanan Nekropol alanında, ‘Yeniden Diriliş’ inancı ile yaklaşık 3 bin kişiye ait kemiklerin antropolojik açıdan incelendiğini söyledi. Erdoğan, “İnsanların o tarihte yaş ortalaması 45. Üst katta mezarların dolması nedeniyle yeniden diriliş inancıyla kemikler toplanıp buraya getiriliyor. Tek; yekpare bir kaya kitlesinin içerisinde inanılmaz bir Roma mühendisliği var. Kayayı oyarak mekanları oluşturmuşlar, revakları, odaları, birimleri ve 3 katlı bu yapının hepsi bu şekilde oluşturulmuş. Ana kayanın oyulması ile mekan meydana getirilmiş”
Bu Kanal Türkiye'nin Gezi,Tatil,Eğlence ve tanıtım kanalıdır Türkiye'yi geniş kitlelere ulaştırma amacı gütmektedir doğal ve montajsız videoların yanı sıra eğlence ve bilgilendirme içeren videolar da mevcuttur ... Yeni bir kanal olduğu için bizlere destek vermek için videolarımız beğenip yada paylaşabilirsiniz bu yazıyı okuyan herkese teşekkürler...
#antikkent
#ancientcity
#dara
YARARLANAN BAZI KAYNAKLAR
VİDEODA KULLANILAN MÜZİK
Kevin MacLeod sanatçısının Long Road Ahead B adlı şarkısı, Creative Commons Attribution lisansı ( altında lisanslıdır.
Kaynak:
Sanatçı:
Roma Hamamı (Roman Baths) - Ankara - Turkey
Ankara'da yer alan Roma Hamamları Roma dönemine ait ülkemizdeki önemli kalıntılardan biridir. Dönemine göre oldukça büyük ve etkileyici olan yapı Roma İmparatoru Caracalla zamanında yapılmıştır.
Roman Bath in Ankara are built in the era of emperor Caracalla. It is one of the most impressive ruins fron Roman Times in Turkey.
Müzik / Music:
Carpe Diem Kevin MacLeod (incompetech.com)
Licensed under Creative Commons: By Attribution 3.0 License
Kapadokya Hill Hotel & Spa | Deluxe Loft Oda
Eşsiz bir dekora sahip bu Deluxe Loft oda beşinci katta bulunmaktadır. Oda antika kapı yatak başlığı ve özel tasarım mobilyalarla zevkli bir şekilde dekore edilmiştir. Odanın pencereleri Göre ve Eski Göre Harabeleri muhteşem manzarasını sunmaktadır. Osmanlı tarzı banyo tuvalet, duş ve saç kurutma makinesi ile donatılmıştır. TİVİBU ile sinema, spor, belgesel ve haber kanallarını HD olarak odanızda izleyebilirsiniz.
kapadokyahill.com
KRAL KIZI Harabeleri Dicle Diyarbakır
Efsaneye Gore, Adem ile Havva cennetten kovulduklarında Adem Srilankaya Havva Piran, yani bu gün ki Kral Kızı diye adlandırılan Dicle Diyarbakır'a düşmüş. Videoda hazine avcılarının açtıkları milattan sonra II. yüzyıllara ait mezarların kalıntılarını da göreceksiniz.
DIDYMA KEHANETLER ÜLKESİ (BELGESEL FİLM)YÖNETMEN REMZİ KAZMAZ
Açıklama
Sardes Antique City / Manisa Turkey
Manisa’nin Salihli İlçesi, Sart Beldesi sınırları içinde yer alan Sardes Antik Kenti, Tmolos Dağları’nın (Bugünkü Bozdağ) eteklerinde, Ege sahilinden Anadolu’nun içlerine uzanan yolların üzerinde stratejik bir konumda olmakla birlikte Hermos (Gediz) Nehri’nin iyi sulanan ovasına ve Gyges (Marmara) Gölü’ne bakan bereketli ve güvenli bir alanda yer alır. Demir Çağı, Lydia Krallığı’nın başkentidir. Kentin akropolisi, ovadan 300 metre yukarıda yükselen bir kale gibidir. Akropolis’in eteğinde yer alan Paktolos Nehri kente yalnızca su değil, altın da taşımıştır. Bugün bilinen madeni para yani sikkenin doğum yeri olan Sardes, antik dünyanın önde gelen şehirleri arasındadır. Antik Yunan ve Roma efsanelerinde Paktolos’taki altının varlığı, dokunduğu her şeyi altına çeviren Frig kralı Midas’ın burada yıkanmasının sonucudur. MÖ 1. yüzyıla gelindiğinde Paktolos’taki altın varlığının tükendiği söylense de Sardes “altın” sıfatıyla anılmaya devam etmiştir. Bölgede yürütülen kazı çalışmaları Sart ve yöresinin 5000 yılı aşkın bir süredir çeşitli yerleşimlere sahne olduğunu, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
Marmara Gölü’nün güney kenarında yer alan ve Lidya tümülüs mezarlık alanı olan Bin Tepeler, dünyanın en büyük tümülüs alanıdır. Kraliyet mezarlığı olarak Sardes’e bağlı olan Bin Tepeler, Hermos (Gediz) Ovası ile Gyges (Marmara) Gölü’nün arasındaki bir sırtta yer alır. Buradaki Tümülüs mezarlar Sardes yolundan bile görülebilmektedir ve en azından yüz tümülüsün varlığı söz konusudur. Bunlardan üç tanesi ise belirgin bir şekilde diğerlerinden büyüktür. Sırtın doğu ucundaki en büyük Tümülüs dev boyutu yüzünden Herodotos’u çok etkileyen Kral Alyattes’in mezarı ile bağdaştırılmıştır. Herodotos’tan yaklaşık yüz yıl öne yazan satirik ozan Hipponaks’tan günümüze ulaşan bir parçada, ozan Lydia’daki bir dostuna Ionia’da buluşmayı önerirken yolu şöyle tarif etmektedir: “Smyrna’ya kadar tüm yolu kat et Tearos. Karnını batan güneşe çevirerek Lydia’da Alyattes’in mezarını ve Gyges Anıtı’nı ve büyük kenti ve steli, Büyük Kral Tos Anıtı’nı geç.”
Bu metne dayanarak üç büyük Tümülüs doğudan batıya sırayla Alyattes, Gyges ve Tos mezarı sayılmıştır. Ancak birincisi dışında iki isim yalnızca iki tümülüsü bir şekilde tanımlamak için bir araç oluşturmaktadır. Başka bir görüş “stel ve Tos Anıtı” sözlerinin Karabel Geçidi’ndeki Hitit kabartmasını ifade ettiği yönündedir; ancak George E. Bean’e göre bu pek olası değildir.
Unesco Türkiye Milli Komisyonu’nun verdiği bilgiye göre, Kamboçya’nın Phnom Penh şehrinde yapılan 37. Dünya Miras Komitesi toplantısında, Dünya Miras Komitesi’ne aday gösterilen kültür miraslarımızdan “Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi (Ankara-Konya-Aksaray)”, “Laodikeia Antik Kenti (Denizli)” ve “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” ile birlikte Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri’nin de listeye kabulü 21 Haziran 2013 Cuma günü gerçekleşen sabah oturumunda onaylanmıştır.
Trabzon'da Gezilecek 101 Yer, Trabzon Tanıtım Filmi, Trabzon/Turkey Promotion Film
Trabzon'da Gezilip Görülmesi Gereken 101 Yer,
Trabzon Tanıtım Filmi 2017, (Trabzon Publicity Film), (Trabzon promotion film), (طرابزون فيلم ترويجي), (Τραπεζούντα διαφημιστική ταινία), (Трабзона рекламный фильм), (Trabzon სარეკლამო ფილმი), (ترابزون فیلم تبلیغاتی)
Trabzon'un Tarihi ve Turistlik Yerleri,
Trabzon'da Gezilmesi Gereken En Önemli, En Güzel 101 Yer,
Trabzon'un Tarihi ve Turistlik Yerleri, Trabzon'da gezilecek yerler, Gezelim Görelim Trabzon
TRABZON'DA GEZİLECEK 101 YER:
1- Trabzon Meydan
2- Boztepe
3- Sümela Manastırı
4- Trabzon kalesi
5- Vazelon Manastırı (Görselde kullanılan resim Kuştul Manastırına aittir. Yanlışlıkla 9 no'lu görseli kullanmışım! Vezolan Manastırı'nın görseli farklıdır!)
6- Çal Mağarası
7- EYOF 2011 Spor ve Hatıra Parkı
8- Trabzon Kent Müzesi
9- Atatürk Köşkü
10- Kuştul Manastırı
11- Altındere Vadisi Milli Parkı
12- Nemlizade Konağı
13- Ganita
14- Hüseyin Avni Aker Stadyumu
15- Ayasofya
16- Trabzon Türk-Macar Dostluk Parkı (Bilindiği üzere Kanuni Sultan Süleyman Trabzon'da doğmuş, Zigetvar'da vefat etmişti. Bu özel durum nedeniyle hem Trabzon’umuzda hem de Zigetvar’da Türk-Macar dostluk parkları bulunmaktadır.)
17- Zağnos Vadisi
18- Trabzon Kahramanmaraş Caddesi
19- Ahi Evren Dede Türbesi
20- Vakfıkebir Karadağ Yaylası
21- Horon Anıtı (Ayasofya Kavşağında yer almaktadır.)
22- Kızlar (Panagia Theokephastros) Manastırı
23- Araklı Pazarcık Milli Parkı
24- Trabzon Hayrat Çakırağa Konağı
25- Tonya Erikbeli Yaylası
26- Gülbahar hatun cami ve türbesi
27- Memişoğlu Konağı
28- Trabzon Uzun Sokak
29- Akyazı Şenol Güneş Stadyumu
30- Trabzon Kemeraltı Çarşısı
31- Maçka Ardıçlıyayla Köprüsü
32- Akçaabat Sera Gölü
33- Trabzon Sekiz Direkli Hamam
34- Çarşıbaşı Kaldırım Yaylası
35- Akçaabat Kayabaşı/Hıdırnebi Yaylası
36- Ortahisar Fatih Cami
37- Trabzon Müzesi
38- Çakıroğlu İsmail Ağa Konağı (Of/Sıraağaç Mahallesinde)
39- Beşikdüzü Pirinçlik Plajı
40- Sis Dağı Yaylası
41- Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı
42- Trabzon Bedesten Çarşısı
43- Akçaabat Akçatepe Piknik Alanı
44- Ortahisar Evleri
45- Trabzonspor Müzesi
46- Yeni Cuma Cami
47- Trabzon Edebiyat Müzesi
48- Kaymaklı Manastırı
49- Tabakhane ve Zağnospaşa Köprüleri
50- Tonya Kadıralak Yaylası
51- Santa Harabeleri
52- Cevdet Sunay Müzesi
53- Emir Mehmet Türbesi
54- Tarihi Trabzon Beton Helvası/Helvacısı
55- Düzköy Haçka Obası Yaylası
56- İskender Paşa Cami
57- Trabzon Değirmendere Köprüsü
58- St. John Kilisesi
59- Vakfıkebir Plajı
60- Çaykara Sultan Murat Yaylası
61- Trabzon Eski Vilayet Konağı
62- Abdullah Paşa Çeşmesi
63- Orta Mahalle (Akçaabat)
64- Balıklı Göl
65- Maçka Lapazan Yaylası
66- Çarşıbaşı Plajı
67- Ahi Evren Dede Cami
68- Düzköy Haçkalı Hoca Baba Cami ve Türbesi
69- Çamburnu Plajı
70- Maçka Şolma Yaylası
71- Kuzgundere Su Kemeri
72- Vakfıkebir İskelesi
73- Kundupoğlu Evi
74- Çamburnu Tabiat Parkı
75- Kadırga Yaylası
76- Avrasya Pazarı
77- Erdoğdu Bey Cami
78- Uzungöl
79- Çaykara Taşören Merkez Cami
80- Tonya Sazalan Yaylası (Sazalan Mesire Yeri)
81- Sürmene Trabzonspor Heykeli
82- Akçaabat Akçakale Plajı
83- Şalpazarı/Acısu (Şalpazarı ilçesinde “Acısu” olarak bilinen ve analiz raporuna göre böbrek taşının düşürülmesinden hazımsızlığa kadar pek çok sağlık sorununa iyi geldiği belirtilen doğal kaynak suyu, özellikle yerli turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.)
84- KTÜ Kanuni Kampüsü
85- Vakfıkebir Beypınarı Yaylası
86- Kanuni Evi
87- Alaca Han
88- Santa Maria Kilisesi
89- Yomra Kaşüstü Aile Plajı
90- Abdülhamid Çeşmesi
91- Trabzon Meydan Hamamı
92- Akçaabat St. Michael Kilisesi
93- Kavaklı Su Kemeri
94- Kalecik Plajı-Araklı/Trabzon
95- Maçka-Çakırgöl Yaylası
96- Dernekpazarı Kondu Cami
97- Tavanlı Cami
98- Maçka Temiz Futbol Anıtı (Türk futbol tarihinde yaşanan bir ilk anıt haline dönüştürüldü. Galatasaray ile Trabzonspor arasında 21 Şubat 2016 tarihinde oynanan müsabakanın 86. dakikasında maçın orta hakemi Deniz Ateş Bitnel'in elindeki kırmızı kartı alan Salih Dursun, maçın hakemine kırmızı kartı göstererek eliyle 'dışarı çık' işareti yaptı. Bu kartı gösterdikten sonra kırmızı kartla oyundan ihraç edilen Salih Dursun, Trabzonspor camiası tarafından büyük destek görmüştü.)
99- İmaret Deresi Su Kemeri
100- St.Anna (Küçük Ayvasıl) Kilisesi
101- Çaykara Garester Yaylası
#Trabzon #TrabzonTanıtım #TrabzonGezilecekYerler #Trabzonİlçeleri #TrabzonunTarihiYerleri #TrabzonunDoğalGüzellikleri #TrabzonTurkey
BIGEYR BIVİN (GEZELİM GORELİM) FRAGMANA BEŞA 62
BIGEYR BIVİN (GEZELİM GORELİM) FRAGMANA BEŞA 62
bigeyrbivin; geyrena, vinena u ona şıma ver.
BıgeyrBıvin ıno hefte geyrayişê xu dı şı Muş
Programê ma pe yew qısımo newe emş saet 21:15 dı TRTKurdiTV dı neşır beno.
ANİ HARABELERİ KARS...SULTAN ALPARSLAN ANADOLUYA GİRİŞ YAPTIĞI YER...
Memleketimiz kültürel, tarihi, doğal güzellikler açısından adeta bir cennet. Bu güzelliklerin kıymetini ne kadar biliyoruz orası tartışılır. pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Anadolu topraklarında çeşitli medeniyetlere, kültürlere dair izler hala varlığını koruyor. Onlardan bir tanesi de Ani Harabeleri.
Ani Harabeleri Kars’ta yer alıyor. Kars’ın Ocaklı köyünün yakınında yer alan bu kent M.Ö 300’lü yıllarda kurulmuş. milattan önceki dönemde Ermenilere başkentlik yapmış olan Ani, Hıristiyan ve Ermeni inanışında kutsal sayılan bir yer. 11. yüzyılın başına kadar Bizans’ın yönetimi altında olan kent 1064 yılında Selçuklu hakimiyeti altına girmiş. Farklı kültürlere ev sahipliği yapan Ani’de Selçuklu dönemine ait eserler ile kiliseler adeta bütünleşmiş durumda.
İpek yolu geçişinde olması nedeniyle coğrafi açıdan, askeri ve ticari açıdan önemli bir konumda olan Ani tarih boyunca bir çok kez saldırılara maruz kalmış.
Ani harabelerindeki en önemli eser ise 1001 yılında yapılan ve 1064 yılında Selçuklu hükümdarı Alparslan tarafından camiye çevrilen Ani katedralidir.
#kars
#ani
#ığdır
#geziyorum
#doğuekspires
Hayalet Kasaba, Kayaköy - Fethiye(Ölüdeniz) Muğla
Bu hafta Kayaköy'deyim. Fethiye merkeze yakın olan bu yer, kafanızda canlanan eski ev harabeleri gibi ancak bir farkı var. Burası en az 15000 kişi kapasiteli çok büyük bir köy. Müze müdürlüğünün bilgilerine göre ortalama 50 metrekare ve hiçbiri birbirinin güneş ve manzarasını kesmeyecek şekilde 350-400 konut, bunların arasına serpiştirilmiş çok sayıda şapel, 2 büyük kilise, 1 okul binası ve bir de gümrük binasından oluşuyor. Kısaca köyün binaları, kiliseleri, meydanı yolları, su kanalları vs. duruyor. Öyle ki daha çok terk edilmiş ya da gazaba uğramış izlenimini uyandırıyor. İşin aslı ise, tarihi M.Ö. 3000'e kadar uzanan bir köy olmasıdır. Osmanlı zamanında da varlığını sürdüren bu köy 1923 mübadele anlaşması ile burada yaşayan rumların göç etmesi sonucunda günümüz halini alır. Ben bu iki tepenin orta ve yamaçlarına doğru kurulmuş bu yerde gezerken keyif aldım. Bodrum, Marmaris kale içleri gibi birbirine çok yakın yapılar öyle ki gittiğiniz sokaklar 3 kişinin yan yana gidebileceği kadar dar. Yazılanlar gibi konutlar birbirlerinin manzaralarını kesmeyecek şekilde konumlandırılmış. Konutların çoğu harabe halinde olmasına rağmen çoğunun ana kirişleri sağlam. Üstelik öyle kasvetli bir halleri de yok gibi. Ancak köyün daha derinlerine ilerlemek zor çünkü yollarda restorasyon yapılmadığı için çoğu otlar, bitkiler ile daralmış ya da kapanmış. Velhasıl kelam çok derinlere girme imkanı bulamadım. Sanki bu köy tamamen restore edilse, şimdiki 50 metrekarelik konutlar otel olarak kullanılsa dar sokakların kaldırımları ve su yolları tekrar yapılsa, komple beyaz ya da gökyüzü mavisine boyansa bambaşka bir şehir bir dünya, turizme katkı sağlayacak önemli bir merkez olacakmış izlenimini bende uyandırdı. Ancak köyün dokusunu bozup içerisine havuz yapmamak lazım; burası sadece konaklama amaçlı, dar sokaklarında esnafların olduğu bir yer olmalı. Fethiyeye yakın 5 km kadar ancak araç ile gitmekte fayda var. Ben giderken yolda buraya yürüyerek gelen 2 çoçuklu bir aile gördüm. Çok yolda kalmış da en yakın yerleşim birimine gitmeye çalışan bir durumları yoktu. Sanki bu yerin yabancı turistler için kutsal bir amacı varmış gibi güneşin bağrında buraya yürüyerek geliyorlar, belkide sadece macera içindir bilemiyorum. Kayaköy'ün etrafında köy halkının gelir sağlama amaçlı ticari faaliyetleri de var tabi. Turizm henüz bu köye uğramamış, gelişme aşamasında. 2015 yılında buranın ihale ile restore ettirilme fikrinin haberlere yansıdığını ve kamuoyu oluşturularak istemezük zihniyeti ile konunun üzerinin kapattırıldığını görmek mümkün. Şahsi fikrim bu denli büyük bir köyün restore edilip turizme yapacağı katkının çok büyük olacağıdır.
Müze müdürlüğü ile giriş paralı tabi ancak hiçbir çevre düzenlemesi, giriş turnikesi ve görevlisi olmayan bu yerde konteynerdan bozma kulübe ile para alıyor olmasını ayıpladım. Yolunuz Muğla, Fethiye taraflarına düşerse biraz vaktinizi ayırıp buraları gezmenizi tavsiye ederim.
Kanalıma abone değilseniz bu linkten abone olabilirsiniz;
Sosyal medya hesaplarıma bakıp, abone olabilirsiniz;
Diğer gezi videolarıma aşağıdaki linklerden bakabilirsiniz;
Saklıkent akarsu
Sultan Ahmet Camii(Blue Mosque) - Istanbul
Beçin kalesi
Labranda antik kenti
NuruOsmaniye cami - İstanbul
Euromos antik kenti
Marmaris Rally 2018 özel gösteri!
Avanos sokaklarında kısa bir tur
Iassos antik kenti
Gökçeler Kanyonu
Çinili köşk - İstanbul
Galata Mevlevihanesi - İstanbul
Hierapolis-Pamukkale
Peri bacalarının içerisi neye benziyor?
Lagina antik kenti 2018
Alaçatı sokakları 2018
Gölyazı 2018 -Bursa
Ürgüp Peri bacaları 2018
UÇUŞTAYIZ MAYDAY MAYDAY! TEKNOFEST rüzgar tüneli
Stratonikeia Antik Kenti 2018
ISPC 2014 - Prof. Dr. Kutalmış Görkay - Zeugma Antik Kenti Kazı Alanında Koruma
Zeugma Antik Kenti Dionysos ve Danae Roma Konutları ve Korugan Yapısı:
Kutalmış Görkay
Antik Zeugma kentinde M.S.2.-3.yy inşa edilmiş Roma Dönemi konutlarından ikisinin tamamını diğer üç konutun da bir kısmını kapatan korugan yapısı 2006-2010 yıllarında tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Bitişik nizamda yapılmış olan bu konutlar Greko-Romen konut planlarına göre tasarlanmış ve yörenin iklimine göre konumlandırılmışlardır. Avluların etrafında yaşam mekanlarından oluşan bu konutlar mekanların işlevlerine göre şekillenmiş zengin bir iç dekorasyona sahiptirler. Yaslandıkları arazi eğimine göre zaman zaman iki kata kadar yükselen evlerin avluları ve misafir odalarının tabanları Zeugma'yı dünyaya tanıtan zengin betimli mozaiklerle süslüdür. Konutlar aynı zamanda oldukça canlı duvar freskleriyle bu dönemin parlak özel yaşantısını bizlere yansıtırlar.
Sunum Linki:
Yıllarca Su Kemeri Sanıldı, Bazilika Kilise Olduğu Ortaya Çıktı
Bu yıl başlayan kazılarda toprağın 50 santimetre altından 2 bin yıllık Roma dönemi kalıntıların çıktığı Gümüşhane’nin Kelkit ilçesindeki Satala Antik Kentinde yıllardır su kemeri diye bilinen yapının aslında 6.yüzyıla tarihlendirilen bir bazilika, kilise yapısı olduğu ortaya çıktı.
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kazı programına alınan ve Bartın Üniversitesi akademisyenlerinden Doç.Dr. Şahin Yıldırım’ın başkanlığında kazı çalışmaları başlayan Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyündeki Satala Antik Kentinde yıllar sonra yanlış bilgi düzeltildi. Yıllardır yerli kaynakların mimarisinden hareketle 15.yüzyılda bölgeye su getirmek için 47 gözlü olarak yapılan su kemeri olarak nitelendirilen ve bugüne kadar tanıtımlarda bile hep bu şekilde kullanılan kalıntıların 1873 yılında bölgede ilk arkeolojik kazıyı yapan Alfred Biliotti tarafından bazilika olarak rölevesi bile yapıldığı ortaya çıktı.
“6.yüzyıla tarihlendirilen bir yapı belki de Justinyan dönemi bir yapı, kilise yapısı söz konusu”
Satala Antik Kentindeki arkeolojik kazıyı yürüten Doç. Dr. Şahin Yıldırım, konuyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Yıldırım, “Sadak çayının kenarında yer alan ve uzunca bir süre literatürde su sarnıcı olarak gözüktü. Erken dönemden itibaren bu yapının bir bazilika yani erken bir kilise yapısı olduğu biliniyordu. Özellikle 19.yüzyıl kaynaklarında var. Satala’da ki ilk arkeolojik kazıyı gerçekleştiren Alfred Biliotti 1873 yılında buraya geliyor ve burada kazılar yapıyor. O geldiği zaman bu yapının bir bölümü açıkta ve apsis bölümü açıktı. Onun rölevesini alıyorlar. O kaynaklarında öyle geçiyor” dedi.
“Kamulaştırma tamamlanınca oradaki çalışmaları da gerçekleştireceğiz”
Bölgede yüzey araştırması yapan yabancı kaynaklarda bazilika geçerken yerli kaynakların yapısal durumuna, mimari tipine bakarak revakları su kemerine daha yakın gördüğünü hatırlatan Yıldırım, “Ondan dolayı yanlış bir yorumlama olmuş. Bizde ilerleyen yıllarda orada ki kamulaştırma tamamlanınca oradaki çalışmaları da gerçekleştireceğiz. Orada milattan sonra 6.yüzyıla tarihlendirilen bir yapı belki de Justinyan dönemi bir yapı, kilise yapısı söz konusu” diye konuştu.
Sözlüklerde “Bazilika” için Roma kamu binası, haç şeklindeki gibi orta alanı ve koridorları olan kilise ve resmi törenler için Papa tarafından yetkilendirilen büyük kilise olarak tanımı yapılı. Kazı çalışmasıyla saklı tarihin gün yüzüne çıkarıldığı Satala Antik Kentinden bugüne kadar çıkarılan eserler Türkiye’de Erzurum ve İstanbul Arkeoloji müzesinde, bronzdan yapılan Afrodit büstü ise İngiltere’de ki The British Müzesi’nde sergileniyor.
Tarihi kaynaklara göre Roma İmparatorluğu döneminde 15. Lejyon Lego Apollinares tarafından kurulan ve antik dönemde garnizon olarak kullanılmasının yanı sıra Anadolu ve Kapadokya’dan Karadeniz’e geçen askeri yolların birleştiği noktada Roma’nın stratejik bir karakolu olan Satala Antik Kentinde kazı çalışmalarının en az 10 yıl sürmesi ve Roma tarihiyle ilgili çok sayıda eser çıkması bekleniyor.
#haber #sondakika #gündem #news #haberler
================================
İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi
►
İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
İhlas Haber Ajansı hakkında
İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için
►
Efes Antik Kenti
Efes Antik Kentine büyülü bir yolculuğa çıkacağımız bu videomuz da ağır grip rahatsızlığı içinde seslendirmek zorunda kaldım, hoş görünüze sığınıyorum ayrıca bu uzun yolculuğumuzda beni yalnız bırakmadığınız için TEŞEKKÜRLER...
O Artemis Tapınağının da ev sahibi… Dünyanın 7 harikası içinde yani dünyanın en meşhur ve bu toprakların en çok ziyaretçi alan yerlerinden biri. Kuruluşu Cilalı Taş Devri’ne kadar uzanan, hikayeleriyle olduğu kadar muhteşem kalıntılarıyla da etkileyici bir antik kent Efes…
Binlerce yıl öncesine, zamanın derinliğinde büyülü bir yolculuğa ışık tutan Özgür bir halkın 12 şehrinden biri…
Abone OL:
Öyle uzun ki geçmişe giden yolu, ağırladığı her kültürde bambaşka efsanelere sahne olmuş. Nefes kesen gladyatör karşılaşmalarından kenti kuran cesur bir savaşçıya, Meryem Ana’nın bir zamanlar burada olduğunu rüyasında gören bir rahibeden ana tanrıça Kybele’ye adanan yapılara kadar pek çok efsane biriktirmiş ve her kultur her medeniyet kendi dokunuşlarıyla kendi miraslarından izler bırakmışlar.
Tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yaklaşık 9 bin yıl yerleşim görmüş bir yerden söz ediyoruz. Dile kolay!
Efes'te Helenistik ve Roma Döneminin üstün kentleşme, mimarlık ve dini tarihine ışık tutan simgeler mevcut
Artemis Tapınağı: Antik dönemin yedi harikasından biri. İnşası sırasında sadece mermer kullanılmış ve 120 yılda yapılmış. Tapınakta bulunan “Artemis Heykeli” söylenenlere göre “asma ağacı”ndan yapılmıştır ve yine iddiaya göre, çürümesin diye, bu heykel her yıl yağlanırmış. Zaten: yapılan kazılarda bugüne kadar altın veya gümüş Artemis heykeli bulunmamıştır. Öte yandan, kazıların hala devam ettiği ve toprağın altında nelerin gizli olduğu hala bilinmemektedir.
Meryem Ana Evi: Burası Meryem’in Aziz John’la birlikte son yıllarını geçirdiği düşünülen kilise. Meryem Ana Evi, şimdilerde Hristiyanlar tarafından hac mekanı olarak kabul ediliyor.
Meryem Kilisesi: Hz. Meryem’in İsa'nın annesi olarak kabul ve ilan edildiği 431 tarihli Ekümenik Konsülün gerçekleştiği yerde yine bu topraklardadır..
Efes Antik Tiyatrosu: Antik dönemin en büyük açık hava tiyatrosu özelliğini taşıyan bu tiyatro tam 24 bin kişi kapasiteli. Tiyatronun sahnesi maalesef yıkılmış ancak oturma alanları gayet iyi durumda. Ayrıca St.Paul’ün vaazlarının da gerçekleştiği yer olduğundan Hristiyanlık adına da çok önemli eser.
Celsus Kütüphanesi: Kütüphane dışarıdan iki katlı görünüyor ama aslında tek katlı ve yüksek tavanlı bir yapı. Burayla ilgili çok şaşırtıcı ve bir o kadar da komik bir iddia var. Kütüphanenin hemen karşısında bir genel ev bulunuyor. Diğer antik kentlere bakıldığında bu durumun ilk olduğu söylenemez. İddiaya göre, kütüphanenin içinden bu geneleve çıkan gizli bir geçit varmış! O dönem insanların toplumda dikkat çekmeden veya karısına yakalanmadan bu yoldan geneleve gittikleri rivayet ediliyor.
Bazilika: İsa’nın havarilerinden biri olan ve Yahya İncili’ni Efes’te yazan St. John’ın mezarı üzerine inşa edilen yer.
Yamaç Evler: Efesin zenginlerinin sitesi... 4 bin metrekare üzerine inşa edilen evlerin her birinin avlusu var. Evler döneme göre o kadar lüks ki, yerden ısıtma sistemiyle ısınıyorlarmış.
Yedi Uyurlar: Efsaneye göre dönemin yöneticilerinin baskılarından bezerek halkını terk eden 7 kişi bu mağarada yaşamaya başlamış. Hükümdar bu isyancıların kaçtığı mağarayı duymuş ve mağaranın girişini kapattırıp içeridekileri ölüme terk etmiş. Mağara girişine de içeridekileri cezalandırdığına dair bir tabela koydurmuş. Bu olaydan 200 yıl sonra mağaranın bulunduğu arazi sahibi mağaranın girişini açmış ve yedi uyurları görmüş. Yedi uyurlardan bazılarının yiyecek almak için köye inmesiyle de bu mucize gün yüzüne çıkmış.
DİĞER VİDEOLARIMIZA GÖZ ATIN
BERGAMA
PERGAMON ( Bergama)
PERGAMON ( Bergama)
AKROPOL
Bir tepe yerleşimi olan Pergamon'un şehircilik anlayışı, büyük ölçüde topografik zorunluluktan kaynaklanan bir kent düzeninin form ve planlama bakımından eşsiz bir örneğini oluşturmaktadır.
Pergamon'da doğal bir düzlüğün olmaması yerleşimin en erken evresinden itibaren arazi teraslaması yapılmak suretiyle yer kazanılmasını gerekli kılmıştır. Azalan inşaat alanları yıllar içerisinde artan ihtiyaçlar sebebi ile eski terasların yeni teraslar içerisinde eritilmesine sebep olmuştur. Bu da, şehrin en erken tarihi hakkındaki yeterli ipuçlarının bulunamamış olmasının başlıca sebebidir. Kalede tespit edilen en eski yerleşim yerleri M.Ö 7-6. yy a tarihlenmektedir.
Kent, başından beri iki ana kısımdan oluşan bir yapılar bütünü idi. Bunlar dağın en tepesinde yer alan ve kendi surları olan Kale ile güneyde daha yumuşak ve meyilli yamaçta yer alan keza sur duvarı ile çevrili bir aşağı kent idi. Konut alanları gerek büyüklük gerekse yayılma açısından siyasal ve ekonomik koşullara göre birçok değişikliklere uğramıştır.
Pergamon'un kent surları, en geniş dönemine II. Eumenes zamanında ulaşmıştır. II. Eumenes Devrinin en önemli yapıları arasında Galatların mağlup edilmesi anısına inşa edilen Zeus Sunağı, Athena Tapınağının propylonu ve onu çevreleyen stoaları; ikiyüzbin kitap rulosunun muhafaza edildiği ünlü kütüphane, Büyük saray ve kent surları yer alır. Bu gelişme dönemi sırasında daha önce inşa edilmiş olan Athena Tapınağı ile onbin seyirci kapasiteli antik çağın en dik tiyatrosu korunmuş, kent bu çekirdeğin üç bir tarafında yelpaze biçiminde açılan bir plan düzeni içersinde gelişmiştir.
Yukarı şehir daha çok kral aileleri ile ileri gelenlerin, aydınların, komutanların ikamet ettiği bir merkez idi. Bu nedenle burasının resmi bir karakteri vardır. Kentin orta kesiminde kuzeyden güneye doğru Hera ve Demeter Kutsal alanları, Asklepios Tapınağı, Gymnasionlar ve kent çeşmesi yer almakta idi. Bu yönü ile orta kentte, yönetim ile doğrudan ilgili olmayan yapılarla, halkın rahatlıkla girip çıktığı toplantı yerleri bulunmakta idi.
Aşağı kentte Aşağı Agora , orta ve yukarı şehre çıkan ana yolun iki yanında sınırlanan çok sayıda dükkan, birinin avlusunda halen kazı evi olarak kullanılan, diğeri Attalos evi olarak adlandırılan peristylli evler yer alır.
Yukarı şehirdeki agora, konumu ve işlevi bakımından hem çok yükseklikte idi, hem de sadece devlet işlerine ayrılmış idi. Bu bakımdan, II. Eumenes'in yönetiminin ilk yıllarında inşa edilmiş olan aşağı agora kentin ticaret merkezi konumunda idi.
Kenti bir baştan bir başa kat eden geniş ve düzgün rampalı yol, aşağı şehirde Eumenes kapısında başlar, birkaç zikzak ve orta kent yerleşim bölgesinde büyük bir kavis yaparak kent dağının güney yamacından yukarı şehre ulaşır.
M.S II. yy'da İmparator Traianus ve Hadrianus yönetiminde Pergamon parlak bir dönem yaşamıştır. Kent artık sur duvarlarının dışına taşıp ızgara planlı bir yapılaşma ile ovaya kadar yayılmıştır. Genişlemenin en önemli yapısı Serapis ( Kızıl Avlu)' tapınağıdır. Roma kentine Roma tiyatrosu, amfitiyatro ve stadion da dahil edilmiştir.
Unutulmuş Etenna Antik Kenti Sırt Köyü Doğa Sistemleri Tolhan Hanı Manavgat Antalya 4K UHD
ISBN 978-605-88104-0-2
Unutulmuş Etenna Antik Kenti Sırt Köyü Doğa Sistemleri Tolhan Hanı Manavgat Antalya 4K UHD
4 Aralık 2016 Bir sonbahar günüdür. Artık Kış mevsimi başlamak üzeredir. Bizdeki doğa aşkı yolumuzu Manavgat Sırt Köyüne, Etenna Antik Kentine götürdü. Tüm meteoroloji verileri o günün fırtınalı yağmurlu olduğunu gösteriyordu. Ancak bir hafta önceden planımız yapılmış ve uygulanması gerekiyordu. Her olumsuzluğu göze alarak elden geldiğince hazırlıklı olarak Sırt Köyü, Etenna Antik Kenti Tolhan Antik Hanı sahasında muhteşem bir yürüyüş yaparak bu sahayı filme aldık.
Doğa anadır bu! Bizim kendisine aşık olduğumuzu elbette biliyor. Bizim için tüm iyi yol taşları döşenmiştir bu sahada. Yürüyüşümüzün sonuna dek yağmur ve fırtınayı başka tarafa yönlendirdi. Hafif çisenti ile bizim muhteşem bir yürüyüş yapmamızı ve sahayı filme almamızı sağladı. Doğa ana nelere kadirdir, anlayan ve doğaya sevdalı olanlar için...
Doğa Ananın kurallarına göre oynamak ve saygı göstermek, Doğa Ananın ödülünü her daim almak demektir. Doğa Anayı hoyratça kullanmak ve tahrip etmenin bedeli ise ölümdür. Yok oluştur.
Manavgat’ın Sırtköyü sınırları içinde bulunan Etenna Antik kenti gözlerden uzak gönülden ırak olunca tamamı tarih yağmacıları tarafından talan edilmiş durumdadır. Manavgat'tan 31 kilometre uzakta ve denizden 900 metre yükseklikte Toros Dağları silsilesine bağlı bir tepe üstüne kurulu olan Etenna Antik Kenti kıyıda köşede kalmış yağmalanmanın acısını yaşıyor. Eğitimsiz ve yobazlaştırılmış bir halkın hiç bir değerine sahip olması ve saygılı olması elbette beklenemez.
Üstüne üstlük; Öz değerlerine sahip olması, eğitim sisteminin gericileştirilmesi ile engellenen halkın seçeceği siyasi erk; Türkiye'de; Hukuku Üstün Kılmadığı için, Adalet Yok Hükmündedir. Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Vardır. Bu bağlamda Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir. Türkiye; Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul Ülkeler Kategorisini Oluşturan Hibrit Rejimler arasında en ön sıralara yükselmiştir.
Sırt köyünde bulunan Etenna Antik Kenti ve kaya mezarları Anadolu insanının yaratmış olduğu muhteşem uygarlıklar dizisinin bir örneğidir. Bu eşsiz uygarlık ürünleri ne yazık ki; gün geçtikçe hem doğal yollarla hem de bilinçsiz ve cehalet bataklığındaki insanlarımız tarafından yok edilmektedir.
---------------------------------------------
Kamera/Metin Yazım : Mehmet SÖKMEN
Seslendirme : Rüksan Atak SÖKMEN
Çekim Tarihi : 04.12.2016
Prodüksiyon Yapım Tarihi: 05.11.2016
Video Prodüksiyon Yapım, Yayın Ve Yönetmeni: Mehmet SÖKMEN - 0532 525 84 93
web: mehmetsokmen.tv
youtube.com/mehmetsokmen1
Dara Antik Kenti’ndeki 'Galeri Mezar'ın dünyada benzeri yok
Mardin’e 30 kilometre uzaklıktaki Dara köyünde bulunan Dara Antik Kenti’nde, ‘Yeniden Diriliş’ inancıyla saklanan yaklaşık 3 bin kişiye ait kemiklerin antropolojik incelemeleri sonucunda, 1400 yıl öncesinde ortalama ömrün 45 yaş olduğu belirlendi. Dara’daki ‘Galeri Mezar’ olarak adlandırılan ünik mezarın, dünyada bir benzerinin olmadığı belirtildi.
Bilimsel araştırmalara göre Dara, Roma İmparatoru I. Anastasius'un (491-518) girişimleriyle 507 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasaniler’e karşı korumak amacıyla bir garnizon kenti olarak kuruldu. Yakında konumlanan (hemen batısında) taş ocaklarından çıkarılan bloklar sayesinde kentin çevresi 4 kilometrelik bir surla çevrelendi. Kentin, bir 'iç kale' olarak yapıldığı belirlendi. Bugüne kadar kent içi ve dışında yapılan kazılarda sur ve sura ait burçlar, kilise, saray, agora (çarşı), sarnıçlar, konutlar, su kanalları, maksem (ana su deposu), mezar yapıları ve su bendi gibi kalıntılar bulundu.
Demirören Haber Ajansı'nın haber görüntülerini takip etmek için tıklayarak YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.
Demirören Haber Ajansı(DHA) Resmi Web Sitesi
►
Sosyal Medya Adreslerimiz
►
►
►
►
►
►
►
KARS KALESİ | KARS KALESİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ ?? | (KARS CASTLE TURKEY)
KARSTA NEREYİ GEZERİM SORUNA HAZIR CEVAPLARDAN BİRİ KARS KALESİ GEZİLECEK YERLER ARASINDA GELİR kars kalesinin hikayesi :Merkez Kale, İç Kale veya Stadel olarak anılır. M.S. 1153 yılında Selçuklulara bağlı Saltuklu Sultanı Melik İzzeddi'in emri ile Veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmıştır. Kenti çevreleyen dış kale surları da 12. yy'da inşa edilmeye başlanmış 1386 tarihinde Timur tarafından yıkılan kale 1579 yılında Osmanlı Padişahı III.Murat'ın fermanı ile Kars'a gelen Lala Mustafa Paşa tarafından kale ve dış cephe surları yeniden yaptırılmıştır.(Kale kalıntılarında dört köşe mermer kitabe bulunmuş dış surların kapısına koydurulmuştur. Bu kitabeye göre 1152 yılında Sultan Melik İzzetin'in emri ile Veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmıştır. Kaleyi 1386 yılında da Timur yerle bir etmiş, 1579 yılında tekrar III. Murat'ın emriyle Lala Mustafa Paşa yeniden yaptırmıştır.) 1616 ve 1636 yıllarında 2 defa onarımdan geçmiş, şehir merkezine bazı eserler eklenmiştir. Kaynaklara göre Merkez kale dışında surlar 27.000 metre uzunluğunda olup, 220 burçtan meydana gelmiştir. kale doğu-batı istikametinde 250 mt. Kuzey-güney istikametinde yaklaşık 90 mt'dir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra 40 yıllık Rus işgalinde tahribatlara uğramış, orijinal özelliğini ve kullanımını yitirmiştir.
Kars Kalesinin dış cephe surları kesme bazalt taştan yapılmış olup yük istinat duvarları ile çevrilidir. Üç büyük kapısı bulunmaktadır. Bunlar;
Sukapısı veya Çeribaşı kapısı (batıda)
Kağızman kapısı (Ortakapı)
Behram Kapısı veya Bayrampaşa kapısıdır.
Kalenin kuzeydeki ana giriş kapısı kale önündeki boşluğa açılmaktadır. Bu yapılar arasında kalenin en yüksek noktası olan kale burcuna doğru taş döşemeli bir cadde mevcut olup caddenin bitiminden itibaren merdivenlerle kale burcuna ulaşılmaktadır. Kars Kalesi içerisinde 12. yy'dan kalma Celal Baba Türbesi, Askeri Koğuşlar, Tarlalar, Cephanelik ve bir adet Mescit yer almaktadır. Sit alanı olarak ilan edilen Kars Kalesi Kentten bakıldığında etkileyici bir görünüme sahiptir.
Kars ta gezilecek yerler
1. Kümbet Camii (Havariler Kilisesi)
2. Sarıkamış Kayak Merkezi
3. Ani harabesi
4. Sarıkamış katerina Köşkü
5. Kars Beylerbeyi Sarayı
6. Kars Müzesi
7. Ebul Hasan Harakani Camii
8. Kars Taş Köprüi
kars'ta bulunan tarihi yapı
kars'ın tarihi yerleri
KARSTA NE YERİM
KARSTA NEREYİ GEZERİM
kars kalesi tarihi,
kars kalesi şarkısı,
kars kalesi kağızman,
kars kalesi halay,
kars kalesi hikayesi,
kars kalesi drone,
kars kalesi türküsü,
kars kalesi ardahan,
kars kalesi çizimi,
murat çobanoğlu kars kalesi,
ets 2 kars kalesi,
kars kalesi milli kültürümüz müdür,
kars kalesi ne zaman yapıldı,
kars şeytan kalesi,
kars kalesi tanıtımı,
Mor Evgin (Augin) Manastırı
Instagram : @MesopotamiaCamp (Mezopotamya Gezi ve Kamp) ve @MesopotamiaCinema)
Mor Evgin (Augin) Manastırı - Nusaybin/MARDİN
Mardin'nin Nusaybin ilçesi sınırları içinde bulunan Girmeli Mahallesi (Eski Belde) yakınında bulunan Manastır tahmini MS 363 yılında yapılmıştır. Güneydoğunun Sümelası denmektedir ancak ondan bile eskidir ve kimi kaynaklara göre Sümela manastırı Mor Evginden esinlenerek yaptırılmıştır. 1970'lerde 2010 yıllarına kadar kapalı olan Manastır günümüzde faaldir. Ayrıca yakınında bir sürü mağara, harabe bulunmaktadır, bunun yanında Tarihi Marin Köyü ve Marin kalesinin çok yakınındadır. Yakın zamanda Türkiyenin en büyük çanı Mor Evgine bağışlanmıştır ve şu an oradadır. Mor Evgin tarihte bölgede bir çok din adamı yetiştirilmesine vesile olmuştur ve Deyrulzafaran ile Mor Gabrielden bile eskidir. İzleyicilerimize kesinlikle gezmelerini tavsiye ederiz. İnstagramdan Mardin Gezi ve Kamp grubuyla iletişime geçerseniz elimizden geldiğince yardım olacağız.
Çekimler: Ayaz DEMİR ve Serdar NAS.