Afyonkarahisar-İmaret Camii içi
Kurtuluş caddesindedir. Sadrazam Gedik Ahmet Paşa, 1472’de Mimar Ayaz Ağa’ya yaptırmıştır. Bu yüzden Gedik Ahmet Paşa Camisi adıyla da tanınır. Nakışları Abdüssamedoğlu Hasan’ındır. Camiyi 1795’te Müftfzade Ahmet restore ettirmiştir. Ters T biçiminde ardarda iki kubbeli planlıdır. Kuzeydeki son cemaat yeri, 6yuvarlak sütun, 5 sivri kemerli ve 5 sekizgen kasnaklı kubbeyle örtülüdür. Tek şerefeli minaresi, yivli burma biçimlerle süslüdür. Yivlerin arası lacivert renkli çinilerle kaplıdır. Mukarnaslı giriş kapısı kalem işlemeli mermerdendir. Üzerindeki onarım yazısı 1795 tarihini taşımaktadır. Doğu, batı ve kuzey duvarlarında iki, kıble duvarında üç sıra pencere vardır. T biçimindeki iç mekanı iki büyük kubbe, iki yanda sıralanan odaları da üçer küçük kubbe örtmektedir. Gedik Ahmet Paşa(İmaret) Külliyesinin bir yapısıdır.
Sakal-ı Şerif 2017 / Sivas Paşa Camii
Paşa Camiinde Sakal-ı Şerif... Allah Kabul Etsin. Tekrar Hayırlı Kandiller. Hayırlı Ramazanlar...
En eski ahşap camilerden tarihi Afyon Ulu Camisini cami müezzini anlatıyor.
Former Eastern Roman Churches Compilation (Kiliseden Çevrilme Camiler Derleme)
Kalenderhane Mosque (Theotokos Kyriotissa)
Bodrum Mesih Pasha Mosque (The Monastery of Myrelaion)
Eski İmaret Mosque (The Monastery of Pantepoptes)
Vefa Church Mosque
Gül Mosque (the so-called Church of Hagia Theodosia)
Hirami Ahmed Pasha Mosque (The Church of St. John the Forerunner)
(ENG) Who am I? Licenced guide from Istanbul. I manage IstanbuLove and The Hidden Face of Istanbul.
(TR) Ben Kimim? Kokartlı Rehber. IstabuLove ve The Hidden Face of Istanbul sayfalarının yöneticisi.
The Hidden Face of Istanbul
Facebook:
Instagram:
Twitter:
IstanbuLove:
My Youtube videos on Google Maps (Youtube videolarımın Google Maps'teki konumu):
(Music) Uniq-Art of Silence - Dramatic:
DİVRİĞİ ULU CAMİ VE DARÜŞŞİFA'YA GENEL BAKIŞ - DİVRİĞİ-SİVAS-TÜRKİYE-TR-58-A-4-
TR-58-A-4- ULU CAMİ VE DARÜŞŞİFA'YA GENEL BAKIŞ - OVERVIEW OF THE GREAT MOSQUE AND DARÜŞŞİFA (HOSPITAL) - DİVRİĞİ - SİVAS-TÜRKİYE
1985 yılında, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan bu anıt; Ahmet Şah Ulu Camii ile bitişiğindeki Turan Melek Darüşşifası'n dan oluşan bir yapıdır. Kitabelerinden okunduğu şekliyle külliyenin temeli, 1228 yılının Aralık ayında atılmıştır. Cami için hazırlanan vakfiye 5 Temmuz 1243 yılına aittir. Bu tarihler, külliyenin inşaata başlanmasından sonra, ibadete açılabilmesi için 14,5 yılın geçtiğini göstermektedir. Bir külliye olarak tasarlanan yapının; aşhane (imaret), buka (konukevi), sundurma, mahkeme, namazgâh, musalla, kuyu ve sebil gibi yapıları, günümüze ulaşamamıştır.
Külliye, Iğımbat Dağının eteğine oturtulmuştur. Yerleşim şekli Külliye’ye geniş bir görünüm kazandırmıştır. Külliye; 64x32 m boyutlarla 2048 m2 olup, ortak temel üzerine oturtulmuştur. Cami bu alanın, 5/8 ne 32x40 m =1280 m2 lik bölümüne, Darüşiffa ise 3/8 ne 24x32 m =768 m2 bölümüne kurulmuştur.
Mimarlığıyla da tanınan Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad’ın (1219-1237), küllüyenin plan ve dekorasyonuna katkısı olduğu düşünülmektedir. Külliye, dışarIdan dört kapılı, kitlesel tek yapı olması itibariyle de dönemin Selçuklu eserlerinden farklıdır. Mimarisi, asimetrik özellikleri, insanı şaşırtan derin ve yüksek kabartma ve bezemeleriyle eşsizdir.
Bir yorumcu külliyenin bütününü şöyle değerlendirmektedir. Caminin 14,5 m, Darüşşifanın ise 14 m yüksekliğinde ki taçkapıları ile çatıdaki konik külahlar; bir dikeylik oluşturur. Öte yandan, binanın yatay uzanımı, baskın bir anıtsal karşıtlık yaratır. Burada örnek alınan arazidir. Anadolu'nun sonsuza uzanıyormuş izlenimi veren uçsuz, bucaksız bozkırında ilerleyen yolcu; kendisini birden, sarp yamaçlı kayalıkların karşısında veya dik tepelerin dibinde kıvrılarak uzanan vadilerde bulur. Bazen de gittikçe yaklaşan, yüksek dağların görkemine uzaktan tanık olur. Mağara ve oyukların gölgeli çukurlukları, soluklanma yerleridir. Divriği külliyesinin çıplak duvarları da birer kaya kütlesi gibi yükselir. Konik külahlar, sivri tepeleri andırırken, devasa taçkapılar da gölgeli mağaraların girişi gibidir.
Drone footage of Sancaklar Camii in Istanbul
SAMSUN - Kış Sporları ve Termal Turizm
Samsun sadece çevre illerden değil Türkiye'nin hemen bütün illerinden ve aynı zamanda bölge ülkeleri ile birlikte Avrupa ülkelerinden de tedavi olmak amacıyla insanların tercih ettiği cazibe merkezlerinden birisi olma yolunda her geçen gün mesafe kat ediyor.
Samsun jeotermal, fiyat avantajı, yetişmiş sağlık personeli, özel sektörün gelişmişliği, sağlık hizmetlerinin kalitesi gibi tüm avantajları ile sağlık alanında Türkiyede liderliğe oynamaktadır. Samsun, termal turizm açısından da önemli merkezlere sahiptir.
Havza ve Lâdik Kaplıcaları 2000 yıldır bilinen sağlık merkezleridir. Havza 25 Mayıs Termal tesisleri Turizm Bakanlığınca termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Lâdik'teki Hamamayağı kaplıcası ise ülkemizdeki birinci derecede önemli ve öncelikli kaplıca merkezlerinden.
Radyoaktif özellik gösteren Lâdik kaplıca suları organizma üzerinde uyarıcı etki yapıyor. Bu nedenle bu suya gençliksuyu adı veriliyor. Havza ve Lâdik'teki kaplıca sularının başta romatizmal hastalıklar olmak üzere, kadın hastalıkları, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi hastalıkların tedavisinde olumlu etki yaptıkları tıbbi olarak kanıtlanmıştır.
ASLANAĞZI-KIZGÖZÜ KAPLICASI: İmaret mahallesindedir. Günümüzde işletmecileri tarafından Vakıf Hamamı adınınkullanılmasına karşın halk arasında Sultan Mesud Hamamı, Büyük Hamam,Aslanağzı-Kız Gözü ya da Sa'di Paşa Hamamı olarak bilinir
KÜÇÜK HAMAM (Şifa Kaplıcası): 1429 yılında Amasya Emiri Mustafa bey tarafından yaptırılmıştır. Büyük hamama ilave olarak yaptırılıp birleşik hale getirilen küçük hamamda küçük bir kapıdan kare planlı soyunmalığa geçilir.
HAMAMAYAĞI KAPLICALARI: İlçenin en önemli turizm alanı olan Hamamayağı Kaplıcası suyu ve piknik alanları ve dinlenme tesisleri ile güzide bir mekândır. Lâdik'teki Hamamayağı kaplıcası ise ülkemizdeki birinci derecede önemli ve öncelikli kaplıca merkezlerinden. Radyoaktif özellik gösteren Lâdik kaplıca suları organizma üzerinde uyarıcı etki yapıyor. Bu nedenle bu suya gençlik suyu adı veriliyor.
LÂDİK ILICASI: Lâdik'e bir buçuk saat mesafede (yaya) Hallez (Hıllaz) denilen köy, yüksek bir tepe üzerinde kurulmuş bağlı, bahçeli köydür. Bu köyün altından küçük bir nehir akar.
HAVZA TERMAL TURİZM: İmaret mahallesindedir. Günümüzde işletmecileri tarafından Vakıf Hamamı adının kullanılmasına karşın halk arasında Sultan Mesud Hamamı, Büyük Hamam,Aslanağzı-Kız Gözü ya da Sa'di Paşa Hamamı olarak bilinir. Aslanağzı - Kız gözü kaplıcası ve küçük Hamama göre oldukça yeni sayılabilecek Maarif otel ve Hamamının ilk yapım tarihi 189l yılına dayanır.
جامع شاه زادة تحفة فنية من الفن المعماري العثماني اسطنبول تركياŞahzade camisi
شرح بناء شاه زادة اسطنبول تركيا
تاريخ بناء المسجد وسببه :
بنى مسجد شاه زاده معمار سنان باشا وذلك عام 1544 بطلب من السلطان العثماني سليمان القانوني في مدينة اسطنبول تخليدا لذكرى نجله الأكبر شاه زاده محمد,الذي مات بمرض الجدري وعمره 21 عاما في عام 1543 وقد استغرق انشاء مسجد شاه زاده أربع سنوات, وذلك في عام 1548, وكان قد بلغ من العمر حينها اربعة وخمسين عام
تحليل المسجد معماريا :
مخطط مسجد شاه زاده مربع الشكل، في مركزه قبة مركزية يحيط بها أربع أنصاف قبب، والقبة مدعمة بأربعة جدران، وقطرها 19 مترا وارتفاعها 37 مترا.
مسجد شاه زاده من الداخل متناطر الطرفين، والمساحة الموجودة تحت القبة واسعة بسبب استخدام أربع قبب نصفية بجوار القبة المركزية، كل واحدة على طرف، بشكل يشبه أوراق النباتات الرباعية. إلا أن هذه الطريقة في البناء لم تكن ناجحة تماما، لأنها تفصل الجدران الأربعة الكبيرة التي تدعم القبة المركزية عن بعضها، ولم يستخدم سنان آغا هذه الطريقة مرة أخرى والمسجد من الداخل بسيط التركيب ولا يحتوي على أية أروقة أو ممرات
يحيط بمسجد شاه زاده ساحة تحتوي على اروقة ذات اعمدة جميلة مزينة بنقوش تاخذ الناظر, وتماثل الساحة لمسجد شاه زادة من حيث المساحة تقريبا, ونلحظ أن الأعمدة تخطط شكل الساحة, كما نلحظ خمس غرف مقببة في كل واجهة من واجهات الساحة ,ولهذه الغرف اقواس رخامية مخططة بلونين الأبيض والزهري, ويوجد في المركز متوضأ اهداه السلطان مراد الرابع لمسجد شاه زاده بعد بنائه بفترة وجيزة, ولشاه زاده مئذنتان منحوتتان بشكل دقيق جدا .
يلحق بالجامع مبنى هرمي مدرج الشكل يتألف من مدرسة ودار للضيافة مقسمة بشكل جميل ومتناشق وخفف جمود الكتلة وحركها من الخارج عن طريق تغطية رؤوس الدعائم بقباب على هيئة ابراج عوضا عن بناء برج صغير حول القبة
Develi - Ulu Cami
Kanala Abone Olmak İçin:
Kanalı Twitter'dan Takip Etmek İçin:
Kanalın Facebook Sayfasını Beğenmek İçin:
Ahmet Akgül Hocam - Alanya Alış Camii Vaazı 1.Bölüm - Vahder Medrese Sivas
30.12.2016
RUM MEHMET PAŞA CAMİİ
Rum Mehmet Paşa Camii hakkında ufak bir bilgi. Maksat gezmek görmek eğlenmek az da olsa bilgi edinmek ve bunu sunmakta. Tamam eğlence zevk ve herhangi beklenti olmadan yapmış bulunmaktayım.
Yıldız Beldesi Camii
Sivas Merkez Yıldız Beldesi Eski ve Yeni Cami Fotoğrafları.
Mehter - Fetih_Yelkenler Biçilecek
Polis Haftası - 2013
Sitemizi ziyaret edin...
gedizmehter.com
Osmanlı'nın ve İstanbul'un En ünlü Kabadayıları
Osmanlı'nın ve İstanbul'un En ünlü Kabadayıları
Osmanlı dönemi İstanbul’unda toplumsal hayatın önemli bir parçası olan kabadayıları...
Odesalı Kosti
İlk işi, İstiklal Caddesi olan Cadde-i Kebir’de 80 numaralı dükkânın içine girip kasasını kırdıktan sonra, üç bin drahmiyi çalmak olur. Hiç suçüstü yakalanmaz. Kosti, İngiliz polisleri tarafından kollanır. Beyoğlu’nda bir terör havası estirir. Birçok suça bulaşır, itiraz edeni öldürmekten çekinmez. Ziba Yokuşu’nda bir Ermeni tüccarı öldürmesine rağmen, İngiliz polisleri tarafından kurtarılır. Dokunulmazlığına olan güveninden ötürü, Hamidiye’de kendisini tutuklamaya çalışan bir zaptiye çavuşunu bile bıçaklar. “nâmı büyüyecek olan bir tıfıl” olan Laz Hüseyin tarafından dört bıçak darbesiyle öldürülür.
Kesik Nikola
Haraç almaya ilk kez babasının dostu Tatyos Efendi’den başlar. Bir süre sonra yaşlı adam direnince, Nikola ilk vukuatına imza atar. Babasının en iyi arkadaşını jiletle yaralar. Artık başka bir yola girmiştir. Kısa süre de Zindankapı’nın hamallarını haraca kesmeye başlar. Artık “Unkapanı’nın dayısı”dır. Haracını vermek istemeyen dört kişiyi yaralar, Rıza isminde bir hamalı da öldürür. Bir kavgasında yüzünden yaralanır ve bu yara sol yanağından gözüne kadar bir bıçak izi bırakır. Bundan sonra adı Kesik Nikola’dır. Bazı kumarhaneler ve randevu evlerini kendisine bağlar. Beyoğlu’nda nâmı yürüyordur artık. Fakat ismi, 1922’de İstanbul’da adını yeni duyurmaya başlayan Laz Hüseyin tarafından Şık Manol’un kumarhanesinde öldürülmesiyle, İstanbul sokaklarından silinir.
Solak Ligor
Fener’de oturan Todori Efendi, muhitinde ünlü bir terzidir. Fakat oğlu Ligor, sağ elindeki sakatlık yüzünden bu mesleği yürütemeyecektir artık. 1908’de Balat’ta bir Yahudi tüccarı vurarak ilk vukuatına imza atar. Şöhreti önce Unkapanı’nda yayılır. Bir süre sonra kalpazanlık işine bulaşır ve sonunu da bu iş getirir. 1921’de piyasaya sürdüğü sahte İngiliz paraları yüzünden yakalanır ve hapse atılır.
Yamalı Yorgi
11 yaşında, balık pişirdiği tavanın sandalda devrilmesiyle yüzünün çeşitli yerleri yanar. Bu yüzden lakabı “yamalı”dır. 17 yaşındayken tartıştığı bir balıkçıyı Rumelihisarı’nda bıçaklamasıdır. andilli’de ağ atma kavgasına bulaşır ve tartıştığı dört kişiyi yaralar. Bu vukuattan sonra, esas geçim kaynağı karmanyolacılık olmuştur, yani şehrin ıssız yerlerinde insanları sıkıştırıp paralarını alır. 1921’de Bebek’te kendisine haraç vermeyen bir faytoncuyu ve Ortaköy’de bir kahveciyi öldürmesiyle, şehrin korkulan adamlarından biri olur. Boğaz’ın Rumeli yakasının haracını o topluyordur artık. Osmanlı zaptiyelerinden defalarca kez kaçmayı başarır. “Su testisi su yolunda kırılır” misali, 1923’te Arnavutköy’de bir kuytuda ölü bulunur.
Arap Hüsnü
İstanbul’a ne sebeple geldiğini bilen yok. İstanbul’da İslam’a ihtida eden Mişel, Hüsnü ismini alır ve Arap lakabıyla anılır. Tophane civarında genç külhanların hepsini sindirmiş, Salı Pazarı’nda haracını vermeyen iki kişiyi öldürmesiyle nâm yapmıştır. Ömer Ünal’ın “Heyula gibi, iri yarı, insanın rüyasında görse korkacağı bir tipti” diye tarif ettiği Arap Hüsnü, kabadayılığının son yıllarında kaçak içki satışına girer. Bu işten dolayı defalarca kez hapse girip çıkan Hüsnü, Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından sınır dışı edilir.
Şık Manol
“Sırtından eksik etmediği kadife yakalı paltosu, başındaki fötr şapkası ve boynundan hiç eksik etmediği kravatı ile bir kabadayıdan ziyade kalem efendisine benzeyen” Manol, bu yüzden “şık” lakabıyla anılır. Yeşilköy’de kendine bir ev tutan ve bir süre sonra Galata’da kumarhaneye işletmeye başlayan Manol, haraç işlerine hiç bulaşmaz. İstanbul’da kısa süreli hüküm süren bu kabadayıyı Ünal şöyle anlatıyor: “Manol, kabadayılığı süresince hiç adam öldürmemiş, hatta ne bıçak, ne tabanca, ne de başka bir alet kullanmıştır. Onun en büyük silahı, kısacık boyuna rağmen, son derece çevik bir şekilde zıplayıp hasmına vurduğu kafası ve yumruğu idi. En kızdığı şey de haksızlıktı.
Piç Ardaş
Üsküdar sokaklarında hüküm süren Piç Ardaş, 1886’da Sivas’ta doğar. Koca Mavnacı’yı öldürdükten sonra dikkatleri üzerine toplar. Ardaş, ilk suçunu fırında beraber çalıştığı Erbaalı arkadaşı Yusuf’u fırıncı küreğiyle yaralayarak işler. Selamsız’daki kilisenin iki papazını yaralayınca artık meskeni sokaklar olur. Ardaş, I. Dünya Savaşı’nın ardından Ağavni’yle birlikte yaşadıkları Ümraniye yolu üzerindeki evinden Üsküdar sokaklarını yönetenlerden birisidir artık.
Rizeli Mavnacı Ali, Üsküdar’ın “haracını yiyen” Karamanlı Yusuf’u Üsküdar vapur iskelesinin önünde falçatayla öldürmesinin ardından, 16 yıl boyunca namlı bir kabadayıdır. Mavnacı, Ardaş’ı öldürmek için bir tuzak kurar ve onu Kuzguncuk’a çağırır. İki hasım Kuzguncuk’taki Yalı Kahvesi’nin önünde bıçaklarla kapışırlar. Bu kavgadan sonra Üsküdar’ın tek hâkimi olan Ardaş’ın da saltanatı uzun sürmez. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte, sevgilisi Ağavni’yi de yanına alıp ortadan kaybolur.
Gök Medrese Açılışa Hazır | Havadan Görüntülendi
Sivas’ın simgelerinden birisi olan tarihi Gök Medrese’de 20 yıl süren restorasyon çalışmalarında sona gelindi.
Türkiye Gazetesi YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Sivas’ta kent meydanına yakın bir noktada bulunun, 1271 yılında Selçuklu sultanlarından 3. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından inşa edilen Gök Medrese’nin restorasyonunda sona gelindi. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 20 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmaları Vakıflar Bölge Müdürlüğü gözetiminde sürerken Mart ayınca çalışmaların tamamlanacağı öğrenildi.
Sivas Valisi Salih Ayhan bugün restorasyon çalışmalarında sona gelinin tarihi medresede incelemelerde bulundu. Burada bir açıklama yapan Ayhan, “Selçuklu eseri, ilim irfan merkezi ve Sivas'ımızın göz bebeği, şaheseri Gök Medrese'nin fiilen restorasyon süreci bitmiş durumda şuanda sadece çinileri bu ay sonuna kadar bitecek. Çinileri ince ve hassas işçilik olduğundan dolayı özel bir hassasiyet gerekmektedir ama fiilen restorasyon süreci bitmiş durumda yaklaşık 2006 yılında başlayıp 2019'un başına kadar süren restorasyon hikayesi. Biraz güç oldu. Sivas'a bir değer kazandırılmış oldu. Bundan sonra iç mekanlarına fonksiyon verilmesi gerekmektedir. Geçmişteki misyonuna uygun bir ambians verilmesi gerekiyor.” Dedi.
#haber #gündem #sondakika #sivas #gökmedrese #medrese
============================
Türkiye Gazetesi Resmi Web Sitesi
►
Türkiye Gazetesi Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
►
Türkiye Gazetesi Haber Akışı
►
Bayburt - Ulu Cami
Kanala Abone Olmak:
Ramazan Sokağı Komedi Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Kesitleri:
Adım Adım Kur'an Öğreniyorum:
Neşeli Petek :
Sahur Meclisi:
İlm-i Hayat:
Hanımlar Buyrun:
Geçmişten Günümüze Tarihin İzinde:
Sor Bakalım:
Ulu Cami:
Mavera:
Benim Televizyonum:
Minyatürlerle Osmanlı:
İlahiler:
cappadocia photo slide by serdal arıcan
from winter to spring ...
kıştan bahara çekilmiş kapadokya fotoğrafları
serdal arıcan
facebook.com/cappadociaphotos
cappadociaphoto.com
facebook.com/cappadociaphotos