Lisinia Doğa - Fark Yaratanlar
Lisinia Doğa
Sabancı Vakfı’nın toplumsal gelişmeye katkıda bulunanların öykülerini anlattığı “Fark Yaratanlar” programının 10. sezonunun dokuzuncu Fark Yaratan’ı; doğanın kirletilmesine ve bunun yansıması olarak ortaya çıkan kansere karşı mücadele eden, doğal hayatın sürmesi ve gelecek nesillere aktarılması için çalışan Lisinia Doğa oldu.
Öztürk Sarıca, Burdur’da yaşayan bir veteriner hekim. Aile bireylerini kanser nedeniyle kaybettikten sonra hem insanları bilinçlendirmek hem de doğal hayatın korunması için 2005 yılında Burdur Gölü çevresinde bir proje başlattı. Adı Lisinia Doğa.
Lisinia Doğa bünyesinde 9 alt başlıkta proje gerçekleştiriliyor. Kansersiz gelecek elimizde ile bilgilendirme çalışmaları, yaşamak için Burdur Gölü’nü yaşat ile lavanta tarlaları, doğa okulu, yerli bitki ve hayvan türlerinin korunması, gen muhafaza, ekolojik ve doğa dostu tarım uygulamaları bunlardan bazıları. Ayrıca Türkiye’nin ilk yaban hayat rehabilitasyon merkezlerinden biri de Lisinia Doğa içinde yer alıyor. Merkez kurulduktan sonra bedelsiz olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda devredildi.
Lisinia projesi kapsamında Burdur civarındaki köylerde bölgenin doğasına özgü bitkiler üretilmeye başlandı. Böylece yöre halkı hem yeni ürünlerle tanıştı hem de doğal denge bozulmadan tarım yapmaya devam etti.
Destek ve hibe kabul etmeyen bir doğa projesi olan Lisinia Doğa’da birçok gönüllü de projeye katkı sağlıyor. Veteriner hekim Öztürk Sarıca önderliğinde kurulan Lisinia Doğa, kuruluşundan bugüne kadar 120 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçi ağırladı.
Lisinia Doğa, Öztürk Sarıca tarafından daha iyi bir gelecek parolasıyla kuruldu. Doğal hayat ile ilgili yüzlerce proje gerçekleştirdi. Yaptığı projelerle yöredeki doğal dengenin korunmasına yardımcı oldu. Hem bölgede yaşayanların hayatlarında hem de ekolojik yaşamın korunmasında kocaman bir fark yarattı.
Tarih: 15.02.2019 (Sezon 10 - Bölüm 9)
Lisinia Nature
The 9th Changemaker of the 10th season of the Sabancı Foundation Turkey’s Changemakers program is Lisinia Nature, which combats pollution of nature and cancer that arises as a reflection of it and works for the continuation of natural life and its inheritance to future generations.
Öztürk Sarıca is a veterinarian who lives in Burdur. After losing his family members to cancer, he initiated a project around Lake Burdur in 2005 in order to both raise the awareness of people and preserve natural life. Its name is Lisinia Nature.
9 sub-projects are being carried out under the structure of Lisinia Nature. Some of these are informational activities with A Future Without Cancer is in Our Hands, lavender fields with Keep Lake Burdur Alive to Live, Nature School, Protection of Native Plant-life and Animal Species, Gene Preservation, Ecological and Nature Friendly Agricultural Practices. In addition, one of Turkey’s first wildlife rehabilitation centers is in Lisinia Nature. After the Center was established, it was handed over to the Ministry of Forest and Water Management at no cost.
Within the scope of the Lisinia project, plants indigenous to the region’s nature were started to be produced at the villages near Burdur. In this way, the local people were both introduced to new products and continued to farm without disrupting the natural balance.
Many volunteers also contribute to the project at Lisinia Nature, a nature project that does not accept support or grants. Established under the leadership of veterinarian Öztürk Sarıca, Lisinia Nature has hosted over 120 thousand domestic and foreign visitors since its establishment.
Lisinia Nature was founded by Öztürk Sarıca for a better future. It brought about hundreds of projects on natural life. It helped protect the natural balance of the region with its projects. It made a huge difference in both the lives of the inhabitants of the region and the protection of ecological life.
Date: 15.02.2019 (Season 10 - Episode 9)
Lisinia Doğa
Web sitesi: lisinia.com
Facebook: facebook.com/lisiniaproje
Instagram: instagram.com/lisiniaozturk
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Fark Yaratanlar
Web sitesi:
Facebook:
Twitter:
Instagram:
Lisinia wildlife village Lavender fields Burdur Turkey.Popular Beatiful Great Places.
Lisinia wildlife village.Lavender Fields in Burdur.Turkey.Öztürk Sarıca..injured wild birds treatment center.Popular Beatiful Great Places.The World all of us.Don't forget to subscribe...
Lisinia Doğa, Tayvan EXPO'sunda Türkiye'yi temsil edecek
Tayvan'da, 3 Kasım 2018- 24 Nisan 2019 tarihleri arasında düzenlenecek 'bahçecilik' temalı Expo'da, Türkiye'yi temsil edecek Lisinia Doğa Projesi, fuar alanında 'Lisinia Doğa' temalı bahçe kurdu.
Demirören Haber Ajansı'nın haber görüntülerini takip etmek için tıklayarak YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.
Demirören Haber Ajansı(DHA) Resmi Web Sitesi
►
Sosyal Medya Adreslerimiz
►
►
►
►
►
►
►
Lisinia Doğa projesi, başlangıçta örgüt evi muamelesi görmüş!
Lisinia Doğa’da doğallık fışkırıyor
Lisinia Doğa, Kanser Kâbusu Sebebiyle İlkel ve Doğal Bir Hayatı Öneriyor
Ailesinden 6 kişiyi kansere kurban vermiş olan Öztürk Sarıca, MÖ 300’lü yıllarda Burdur Gölü’nün kuzey kıyıları boyunca Söğüt Dağı’nın güney eteklerinde İlyas ile Karakent köyleri arasındaki arazide Pisidialıların kurduğu yerleşim yeri olan Lisinia’nın batı ucunda, “kansere karşı yaban hayatı ve temiz dünya için doğa projesi” diye adlandırdığı ilkel ve doğal küçük bir yaşam alanı kurmuş.
Burdur Belediyesi’nin vatandaşlara küçük bir Ramazan Bayramı hediyesi olarak sağladığı ulaşım imkânını kullanarak gittiğimiz Lisinia Doğa’da her şey doğal; taş, kaya ve ahşap malzeme; ancak ilkel ve doğal, medeniyetten uzak!
“İnsanların açgözlü varlıklar” olduğunu, “güç ve para kazanma hırsıyla tüm doğayı ve dünyayı katlettikleri”ni, “dünyanın sonunun geleceğini bile bile katliamlarını sürdürdükleri”ni ileri süren Sarıca, kamuoyunun merakını da ahşap çitlere astığı açıklama levhalarıyla tatmin etmiş: “Lisinia Doğa’nın maddi kaynağı, Sarıca ailesinin maddi birikimleri, 1993 yılından beri veteriner hekimlik gelirleri, Öztürk Sarıca’nın 9 yıllık büyükbaş hayvancılık gelirleri…” Ve ekliyor: “Lisinia Doğa, maddi destek ve bağış kabul etmez. İlk kurulduğunda hep söylemişlerdi. Ayrıca maddi kaynağının ne olduğu hep merak konusu olmuştur. Ancak iyi ki maddi destek ve bağış almamışız. Destek ve bağış alanlar yok olup gitti ya da içeriye düştü.”
Lisinia, sözlük anlam olarak “doğan ve batan güneşin, ay ışığının sudaki pırıltısı” demek… Bunun şiirsel karşılığı yakamozdur. Şarkısını hatırlarsınız. Çok içli ve lirik bir müziği vardır.
Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen
Sessiz sessiz ağlar gibisin vay aman
Zaman geldi gideceksin vay aman
Bırak ay gitsin sen kal bu gece,
Umudumsun sen.
Öztürk sarıca, Lisinia Doğa’nın kuruluş faaliyetlerine, özellikle tarım bakımından verimsiz, çorak bir arazide 2005 yılında başlıyor. Bu yönüyle büyük Atatürk’ün, şimdi torunları tarafından yağmalanan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisini Ankara’nın sınırsız ıssızlığında ve verimli olmayan çorak bir arazisinde kurmaya başlamasını hatırlatıyor.
YURT DIŞINDA ÇOK HIZLI GELİŞEN ANCAK TÜRKİYE’DE
ÇOK YAVAŞ İŞLEYEN BU PROJEDE BAŞLANGIÇTA “ÖRGÜT EVİ MUAMELESİ” GÖRDÜK
Ancak Sarıca arazideki taş ve ahşap yapılaşmaya çeşitli gerekçelerle 4 yıl izin verilmediğini belirterek, bu engellemeyi “anlaşılmaz bir sebep” şeklinde değerlendirerek anlamlı ve ince bir eleştiri getirmekten de kaçınmıyor. Bundan dolayı projenin 4 yıl geç başladığını ifade ediyor. O dönemde “örgüt evi” muamelesi gördüklerinin altını çiziyor. Projenin en yavaş işlediği yerin Türkiye olduğunu, yurt dışında 30’u aşkın ülkede daha hızlı işleyen bir proje olduğunu vurguluyor.
Lisinia Doğa’yı, 2010, 2011,2012 yıllarında 45 bin civarında vatandaşın ziyaret ettiği belirtiliyor.
LİSİNİA DOĞA PROJESİ, KANSERE KARŞI BAŞLATILAN BİR PROJE
Sarıca, Lisinia Doğa’da başlatılan projenin kansere karşı başlatılan bir proje olduğunu ifade ederek kanserin ana kaynağının sadece sigara değil, kullanılan bütün kimyasallar ve günlük hayatta kullanılan eşyalar, “güzel görünen her şey” olduğunu iddia etti: Bu da bütün medeniyet anlamına geliyor.
Sıfır kimyasal üretimler yaptık. Cevizler ürettik; üretirken hiçbir kimyasal kullanmadık.
Eskiden yöresel olarak sarı karpuzlarımız vardı. Onları çoğalttık, tüm Türkiye’ye dağıttık.
Pembe domateslerin tohumlarını dağıttık.
Proje, doğal doğa anlamında ilk 100 projenin içindedir.
BURDUR GÖLÜ KURURSA HASTALIKLAR ARTAR
Burdur Gölü’nün kurumasına dikkat çektiklerini, Göl’ün suyunun çekilmesinde Burdur’u büyük bir tehlikenin beklediğini, yıllardır bunu anlattıklarını ama hiç kimsenin bu tehlikeyi anlamamaya çalıştığını belirten Sarıca, “Burdur Gölü kurursa belki bir görselinizi kaybedersiniz. Dünyanın sonu mudur, hayır! Ama Burdur Gölü çekildiğinde o tozlarla birlikte yaşayamazsınız. Sağlığınız bozulur. Akciğer hastalıkları başlar. Deri hastalıkları başlar. Alerjik hastalıklar başlar” diye konuştu.
GÖL’ÜN ÇEKİLMESİNİN SEBEBİ KEÇİ YASAKLAMASI VE ORTAYA ÇIKAN ET İHTİYACI
Kurumanın ve çekilmenin sebebi olarak da 1990’larda keçinin yasaklanması üzerine ortaya çıkan et ihtiyacını gösterdi. Bunun da Türkiye üzerinde oynan bir oyun olduğunu iddia etti.
EN STRATEJİK VARLIKLARIMIZDAN BİRİ
OLAN SUYU HEBA EDİYORUZ; ET İHTİYACI KÜÇÜKBAŞLA SAĞLANMALI
“Türkiye’nin jeopolitik anlamda 3 şeyinin çok önemli olduğu”nu vurgulayan Sarıca, bunların su, konumu ve madenleri olduğunu, konumunu ve madenlerinin durumunun bilindiğini, su meselesinin ise keçinin yasaklanmasıyla yurt dışından getirilen inekler için yetiştirdiğimiz mısır ve yonca üretimi için suyu heba ettiğimizin altını çizdi. Türkiye’nin bu kadar süt üretimine ihtiyacı olmadığını, aksine et üretimine ihtiyacı olduğunu, bunu da küçükbaş hayvancılıkla sağlayabileceğini, ancak bu çözümü engelleyen birilerinin bulunduğunu ileri sürdü.
Lisinia Burdur yabani hayvan rehabilitasyon ve doğal yaşam köyü
burdur'da kurulmuş olup, türkiye'nin ilk yaban hayvanları rehabilitasyon merkezidir. 2011 yılında kurulan doğa okulu ile de varlığını eğitim yönünde de sürdürmektedir.
burdur gölü odaklı bu merkez, 11.000'e ulaşan yabani fauna varlığıyla, tüm uluslararası kriterlere sahip olup, tüm ülkedeki kuş gözlemcisi doğa tutkunlarının vazgeçilmezi olmuştur.
(alıntıdır) 28,06,2019
Lisinia'da 6 milyon lavanta fidesi üretildi
Burdur'un Karakent köyü yakınlarındaki Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, bahar aylarında dikilmek üzere 6 milyona yakın lavanta fidesi üretimi yaptıklarını belirterek, Bu fidelerle Burdur ve ilçeleri, Türkiye geneli ve hatta yurt dışında da lavanta üretiminin yaygınlaşması için uğraşacağız dedi.
Burdur'un Karakent köyü yakınlarındaki Lisinia Doğa Yaşam Alanı ve Yeşilova Akçaköy'deki Lavanta Deresi'nde 3 yıl önce başlayan lavanta üretimi, il genelinde gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Son 6 yıldır kuruma tehdidiyle karşı karşıya olan Burdur Gölü ve susuz tarım üzerine yaptıkları çalışmalarla lavanta üretimini Türkiye'de yaygınlaştırmaya çalıştığını belirten Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, Bu amaçla artık tamamen tıbbi aromatik bitkiler üretimine yöneldik. Bahar aylarında dikilmek üzere 6 milyona yakın lavanta fidesi üretimi yaptık. Bu fidelerle Burdur ve ilçeleri, Türkiye geneli ve hatta yurt dışında da lavanta üretiminin yaygınlaşması için uğraşacağız dedi.
Demirören Haber Ajansı'nın haber görüntülerini takip etmek için tıklayarak YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.
Demirören Haber Ajansı(DHA) Resmi Web Sitesi
►
Sosyal Medya Adreslerimiz
►
►
►
►
►
►
►
Lisinia Doğal Yaşam Alanını Öztürk Sarıca anlatıyor
Allı turnalar Burdur’da
Allı turnalar diğer bir ismiyle flamingolar Burdur Yarışlı Gölü’ne geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP ekipleri, nefes kesen kuşların dansını havadan görüntüledi.
Allı turnalar Burdur’da Göçmen kuşların önemli sulak alanlardan Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Yarışlı Gölü, allı turnaları diğer bir ismiyle flamingoları ağırlıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ekiplerince havadan görüntülenen yaklaşık 2 bin 500 civarındaki allı turnalar, kuş gözlemcilerine ve fotoğraf sanatçılarına doyumsuz bir görüntü veriyor.
Göçmen kuşlar için zengin besin kaynağına sahip Yarış Gölü, flamingoların yanı sıra yılın belli dönemlerinde 141 çeşit kuş türüne de ev sahipliği yapıyor.
SAGALASSOS ve İnsuyu Mağarası - (Fer Film)
Fer Film - YouTube Kanalıma abone olun,
Dünyayı beraber seyahat edelim.
Doğa 20 Denizli - Sagalassos Antik Kenti,
İnsuyu Mağarası, Burdur Müzesi ve Lisinia Doğa Yaşam Köyü
Salda Lake, Burdur, Türkiye (July 2nd - 4th, 2016) HD
Salda Lake, Burdur, Türkiye (June 2nd - 4th, 2016):
Camera: Samsung Galaxy Note 2
Lisinia Doğa Proje Alanı 2019
Uzun yıllardır Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy’de yaşayan ailesi ile birlikte, doğa ile baş başa bir çocukluk geçiren Öztürk Sarıca’nın ve Lisinya’nın hikayesi ilk gördüğü andan itibaren çok etkilendiği “Ardıç” ağacıyla başlar.En olumsuz şartlarda yaşama,direniş ve dayanıklılığın simgesi, olarak gördüğü Ardıç Ağacı’nın suyu ne kadar az tükettiğini, en kıraç yerden en sulak yere kadar her yerde yaşamı sürebildiğini, insanları gölgesinde ağırlayıp, uğurladığı zamanları görür. Biraz büyüyüp kitap okumaya başlayınca Ardıç Kuşları ve Ardıç Ağacı arasındaki mükemmel uyumu öğrenir. Yere dökülen ağacın tohumları ardıç kuşunun sindirim sisteminde hayat bulur ve dışarı atılarak toprağa karışan bu tohumlar çimlenir.
Doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklar arasındaki sonsuz uyumu,özellikle son 30 yılda doğanın kirlenmişliği ve bunun yansıması olarak da ortaya çıkan kanseri gören Sarıca, kendini adadığı doğal hayatın sürmesi ve gelecek nesillere aktarılması için kolları sıvamaya karar verir.
Lisinia Doğa Projesi’nin temelleri doğa gönüllüsü Veteriner Hekim Öztürk Sarıca tarafından 2005 yılında Burdur Gölü’nün kıyısında atılmıştır. Bölgenin eski çağlardaki adı olan Psidya’nın en önemli şehirlerinden biri Lisinia’dır, merkez adını buradan alır. (Lisinia: Doğan ve batan güneşin,ay ışığının sudaki pırıltısı anlamına gelir.)
3 yıl süren izin çalışmaları sonucu Lisinia öncelikle ülkemizin ilk Yaban Hayatı Merkezlerinden birisi olarak resmiyet kazanır. Aynı dönemde tüm masrafları Öztürk Sarıca tarafından karşılanmak üzere 10 yıllığına Orman ve Su İşleri Bakanlığına bedelsiz hibe edilir.
Kurulduğu yıldan beri gelişerek çeşitlenen Lisinia Doğa hali hazırda 8 farklı alt proje ile çalışmalarını sürdürmektedir.
BURDUR; GEZİLECEK YERLER, TARİHİ ESERLER, ANITLAR, SİTLER | Neyi Meşhur, Nesi Meşhur | Şehir Turu
BURDUR; GEZİLECEK YERLER, TARİHİ ESERLER, SİT ALANLARI
Burdur' un gezilecek, görülecek yerleri, tarihi eserleri, anıtları, sit alanları.
BURDUR; GEZİLECEK YERLER, TARİHİ ESERLER
SUSUZ HAN
KREMNA ANTİK KENTİ
DÖRTAYAK TÜRBESİ
BOUBON ANTİK KENTİ
İNSUYU MAĞARASI
SAGALASSOS ÖREN YERİ
ULU CAMİ
MİLİAS ÖREN YERİ
KİBYRA ANTİK KENTİ
BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ
SİA (TAŞDANDAM) ÖREN YERİ
BALBOURA ANTİK KENTİ
HACILAR BÜYÜK HÖYÜK
KURUÇAY HÖYÜĞÜ
PİRKULZADE KÜTÜPHANESİ
İNCİR HAN
KARANLIKDERE KANYONU
KARACAÖREN BARAJI
SERENÇAY KANYONU
TAŞ ODA KONAĞI
BAKİBEY KONAĞI
ÇELİKBAŞLAR EVİ (MEHMET AKİF ERSOY KÜLTÜR EVİ)
MISIRLILAR EVİ
PİRİBAŞLAR KÜLTÜR VE SANAT EVİ
LİSİNİA DOĞA
MUALLİM MUSTAFA SIRRI ÖZKAN KÜLTÜR EVİ
HACI RAHMİ SULTAN TÜRBESİ
DORUM DEDE TÜRBESİ
DOĞA TARİHİ MÜZESİ
NİYAZİ BABA TÜRBESİ
VELİ DEDE TÜRBESİ
SALDA GÖLÜ
SALDA KAYAK MERKEZİ
BURDUR GÖLÜ
KARACAÖREN BARAJI
BARNİ AT BİNİCİLİĞİ TESİSİ
Burdur Müzesi 2018 Tanıtımı
ATA ARMS Burdur Etkinlik 2016 (ATA ARMS Burdur Hunting Dog Competition Festival 2016)
Burdur Gölü'nden esintiler
Burdur Gölünün beslemeleri sondajlarla kesilmiş durumda.
Küresel ısınmanın etkisi var fakat asıl problem tüketim fazla yani göle gelen su kaynakları şu anda tüketilir durumda.
Derelerin önünde göletler var, yer altından Burdur Gölünün beslemeleri sondajlarla kesilmiş durumda.
#Lisinia Doğa Kurucusu #ÖztürkSarıca
Lavantada hasat zamanı
Türkiye'nin en büyük lavanta bahçesine sahip Burdur'da toplam 1900 dekara yakın alanda lavanta hasadı tamamlandı. Büyük bölümü demet olarak satılan, bir kısmı da ürüne dönüştürülen lavantadan toplamda 1,5 tona yakın da yağ elde edildi. Bu yıl lavanta yağının kilosu türüne göre 50 Euro ile 80 Euro arası fiyat buldu.
Burdur Gölü kuzeyinde Karakent köyünde yer alan Lisinia Doğa Yaşam Alanı, bölgede toplamda 1900 dekara yakın alanda üretim yaptığı lavantaların hasadını tamamladı. 10 yılı aşkın süre önce kurulan Lisinia Doğa Yaşam Alanı'nda bölgedeki göller ve su kaynaklarının korunması amacıyla başta lavanta olmak üzere kekik, adaçayı gibi susuz yetişebilen tıbbi ve aromatik üretimi binlerce dönüm alana yayıldı.
HAZİRAN- TEMMUZDA MOR ŞÖLEN
Lisinia Doğa Yaşam Alanı kurucusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, Karakent Köyü, Yeşilova'ya bağlı Akçaköy ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yerleşkesi olmak üzere üç alanda toplamda 1900 dekar lavanta üretimi yapıyor. Bu yıl haziran ayı sonunda ilk olarak Karakent'te çiçeklenen lavantalar, temmuz başında da Akçaköy'deki Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük lavanta bahçesi olan 375 dekarlık Lavanta Deresi'nde çiçeklendi.
500 BİNİ AŞKIN ZİYARETÇİ
Mor rengiyle uçsuz bucaksız manzaralar sunan lavantalar, yaklaşık 1.5 aylık dönemde toplamda 500 bini aşkın ziyaretçi ağırladı. Bu yıl havaların sıcak ve yağışın az olması nedeniyle lavanta sezonu ağustos ayı ortalarında sona ererken, lavantaların hasadı ve yağının çıkartılması işlemleri ise yaklaşık bir ay sürdü.
EKOTURİZM
1900 dekardaki lavantaların büyük bölümünün ekoturizm kapsamında demet, bir kısmının da krem, kolonya, yağ olarak ziyaretçilere satıldığını belirten Öztürk Sarıca, haziran sonu başlayıp ağustos ortalarına kadar süren lavantaların mor şöleni döneminde Lisinia'da 400 bin, Akçaköy Lavanta Deresi'nde de 100 bini aşkın yerli ve yabancı ziyaretçi ağırladıklarını söyledi.
UÇSUZ BUCAKSIZ LAVANTA
Akçaköy'deki bahçenin, insanların uçsuz bucaksız lavanta görmeye geldiği alan olduğunu belirten Sarıca, “375 dekarla Türkiye ve Avrupa'nın en büyük görseli bulunan lavanta bahçesi. 12 açıdan fotoğrafta bahçe her yönüyle farklı görünüyor. Arkasındaki dağ profiliyle de zengin. Sıraların düzgünlüğü, gündoğumu ve günbatımında farklı renkler oluşması hem düğün hem de fotoğraf sanatçıları için zengin görsellik sunuyor dedi.
LAVANTA YAĞI FİYATLARI ARTTI
Demet ve ürün satışı dışında bu yıl hasat edilen lavantalardan yaklaşık 1.5 ton lavanta yağı elde ettiklerini belirten Sarıca, intermedia tür lavanta yağının geçen yıl 30 Euro olan kilogram fiyatının bu yıl 40-50 Euro'ya, angustifolia tür lavanta yağının da 60-80 Euro'ya kadar yükseldiğini dile getirdi. Fiyatın hem dünyada hem de ülkemizde lavanta yağı kullanımının artmasına bağlı olduğunu belirten Sarıca, “Lavanta yağı ciddi anlamda değer kazandı dedi.
UYKU PROBLEMİNE ÇÖZÜM
Tüm dünyada doğal yağların, özellikle lavanta yağının ciddi anlamda tüketildiğini kaydeden Sarıca, Lavanta yağını en çok uyku problemi olanlar kullanıyor. Son yıllarda tüm dünyanın tıbbi olarak kullandığı angustifolia lavanta yağını da üretmeye başladık. Sindirim ve solunum problemleri, romatizmalı ağrılar ve bazı alerjik reaksiyonlarda kullanılıyor. Parfümeri ve temizlik sektörlerinde de her iki türün yoğun kullanımı var diye konuştu.
YouTube kanallarımıza abone olun:
► DHA:
► DHA Plus:
Demirören Haber Ajansı(DHA)'nın en güncel haberlerini 'den takip edebilirsiniz.
Sosyal Medya
►
►
►
►
Türkiye'nin En Büyük Lavanta Bahçesinde Hasat Zamanı...
Bursur'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de, Lisinia Doğa Projesi kapsamında Burdur Gölü'nün kurtarılması amacıyla hayata geçirilen Lavanta Deresi Projesi kapsamında ekilen lavantanın hasadına başlandı.
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Bölgede tıbbi aromatik bitkilerle ilgili yapılan çalışma 2 bin 300 dekar olup bin 500 dekarı lavantadan oluşurken, bu yıl 3 yaşını dolduran 670 dekar alanın 370 dekar alanının hasadına başlandı.
Lavanta hasadına Burdur Valisi Hasan Şıldak,BAKA Genel Sekreteri Abdullah Madenci,İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Orhan Kılıç,İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, Yeşilova Kaymakamı Abdulhamit Karaca,Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mustafa Saraç,Gıda,Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Oktay Darcan ve Lisinia çalışanları ve gönüllüleri katıldı. Lisinia Doğa Sorumlusu ve Proje Yürütücüsü Öztürk Sarıca, Vali Hasan Şıldak ve beraberindekilere Lavanta Deresi Projesi hakkında bilgi verdi.
Kuru tarım
Sarıca, Lisinia Doğa'ya bağlı olarak Lavanta Deresi Projesi'ni geliştirdiklerini bölgede tıbbi aromatik bitkilerle ilgili yapılan çalışmanın bin 300 dekar olup, bin 500 dekarının lavantadan oluştuğunu belirtti.
Bu yıl 3 yaşını dolduran 670 dekar lavanta bahçelerinin hasadına kısım kısım başladıklarını ifade eden Öztürk Sarıca, Kekik, ada çayı ve lavanta yetiştiriyoruz,melisa türleri de var. Ama bizim için önemli olan lavanta ürünü burada dereler akıyor ama biz su kullanmadan kuru tarım yapıyoruz. Bugün Salda'ya gelen tüm turlar buraya lavanta bahçelerine ve Lisinia'yı da ziyaret geliyorlar. Eko turizme önemli katkı sağlıyoruz.dedi.
Burdur'un tıbbi ürünler bakımından önemli bir bölge olduğunu vurgulayan Gıda,Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Oktay Darcan, 1920'li yıllarda başlayan kekik yetiştiriciliğinin olduğunu belirterek, bundan 10 yıl önce bir kaç dekar olan lavanta bahçelerinin desteklemeleriyle bugün önemli bir noktaya geldiğini vurguladı.
Burdur'un potansiyeli
Vali Hasan Şıldak, Burdur'un lavanta ve süt üretiminde marka olduğunun altını çizerek, Altınyayla ilçemizde ise kültür mantarı yetiştiriciliği Türkiye çapında iyi derecede potansiyele sahip. Bölgemizde ise lavanta bitkisini ilk kez burada gördüm.Lavanta bitkisi parfümeri de, sabun ve yağından faydalanabilinen bir bitki, burada yapılan faaliyetin yıldan yıla artarak devam ettiğini görmekteyiz. Lavanta Deresi Projesi'nin Türkiye'de tıbbi aromatik bitkilerle ilgili son zamanlarda başlatılan çalışmaların içerisinde örnek olduğunu görüyoruz. Tıbbi aromatik bitkiler katma değer açısından kırsalda yaşayan vatandaşlar için en fazla gelir getirici ürünlerdendirifadelerine yer verdi.
#haber #gündem #news #sondakika #haberler #türkiye #burdur #enbüyüklavantabahçesi #yeşilova #akşaköy #lisiniadoğaprojesi #burdurgölü #lavantaderesiprojesi #lavantabahçesi
================================
İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi
►
İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
İhlas Haber Ajansı hakkında
İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için
►
Türkiye'nin en büyük lavanta tarlasında hasat başladı - BURDUR
Bütünlük açısından Türkiye'nin en büyük lavanta tarlası olduğu belirtilen Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Akçaköy Lavanta Deresi'nde, hasat başladı.
Lisinia Doğa Proje Merkezi'nin bünyesinde, tek parselde 370 dekar arazide ekimi gerçekleştirilen lavanta tarlası için hasat töreni düzenlendi.
Burdur Valisi Hasan Şıldak'ın da katıldığı hasatta, bazı ziyaretçiler de uçsuz bucaksız mor tarlada fotoğraf çektirdi, lavanta topladı.
Protokol üyelerinin ve vatandaşların birlikte gerçekleştirdiği lavanta hasadı, renkli görüntülere sahne oldu.
Burdur Valisi Hasan Şıldak, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, tek parselde, bu kadar geniş bir alanda lavanta üretildiğine dikkati çekerek, bölgenin pek çok tarımsal özellikli faaliyetlere öncülük ettiğini dile getirdi.
Şıldak lavantanın, parfümeri, ilaç sanayisi ve sabun yapımında kullanılan nadide bir bitki olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
Lavantanın belli özelliklerinden biri de uzun ömürlü bir bitki olması. Bir başka özelliği ise suya ihtiyaç duymadan taşlı, kıraç bir arazide var olabilmekte. Çok bereketli bir bitki. Burada yapılan faaliyetlerin, üretim alanının, yıldan yıla Burdur'da gelişmekte olduğunu görmekteyiz. İnsanlarımız bu üründen elde ettikleri gelirin farkına vardıkça lavanta üretimi yaygınlaşıyor. Birden çok ürün elde edilen bir bitki. Bizim bugün burada bulunmamızın sebebi, bu üretimin bölgemizde yaygınlaşmasını sağlamak adına farkındalık oluşturmak.