Mevlana'nın İzinde Konya | Mopaş Vitrin Dergisi
“Gel, ne olursan ol yine de gel” sözüyle tüm dünyayı kucaklayan Mevlevi diyarı Konya, dopdolu
mirasa sahip, özel bir şehir… Mevlana’nın izinde ziyaret ettiğimiz bu topraklarda, tasavvuf, tarih,
kültür-sanat ve gastronomiyi bir arada keşfettik!
Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip şehri Konya, düzlüklerden oluşan, geniş topraklara yayılan bir alana ev sahipliği yapar. Konya seyahatinizi adım adım planladığınızda şehrin kendine has kültürel, tarihi ve turistik zenginliklerini keşfederken aynı zamanda nefis mutfağını da deneyimleme şansı bulabilirsiniz.
DERVİŞHANE KAPISI’NDAN MEVLANA MÜZESİ’NE
Konya’ya adım attığınız anda elbette ilk ziyaret etmeniz gereken yer, şehirle adeta bütünleşen
Mevlana Müzesi olmalı. Dervişane Kapısı’ndan girerek başladığınız gezinizde Derviş Hücreleri,
Matbah ve Hürrem Pasa Türbesi, Üçler Mezarlığı’na açılan Hâmûsân (Susmuslar) Kapısı, Sinan
Pasa, Fatma Hatun ve Hasan Pasa Türbeleri, Semahane ve Mescit Bölümleri ile Mevlâna ve Aile
Fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana binayı keşfetmelisiniz.
Avluya çıktığımızda ise Yavuz Sultan Selim'in 1512 yılında yaptırdığı üzeri kapalı şadırvan ile Seb-i Arûs havuzu ve avlunun kuzey yönünde yer alan Selsebil adı verilen çeşme ile gezinizi
tamamlayabilirsiniz. Akşam yemeğinin ardından yine Konya ve Mevlana ile bütünleşen Semazen gösterilerini izleyebilirsiniz. Manevi duygularla dolup taşacağınız bu gösteriyi izlerken ruhunuzu huzurla kaplayacak bir atmosfere tanıklık edeceksiniz.
MERAM BAĞLARI’NDA ÇAY MOLASI
Mevlana Müzesi’ni gezdikten sonra adımlarınız sizi, Sultan II. İzzeddin Keykavus Devrinde, Emir
Celaleddin Karatay tarafından, 649 yılında inşa edilen Karatay Medresesi’ne taşıyacak. Bu
muhteşem eser 1955’den beri Karatay Çini Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Vezir Sahip
Ata Fahrettin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663’de yaptırılan İnce Minareli Medrese’si ise bir diğer gezi noktanız olmalı. Ardından kısa bir çay molası için Meram Bağları’na gidebilirsiniz. Bol oksijen ve manzarayla bütünleşen Meram Bağları’nda hayatın koşturmalı temposuna huzur dolu bir mola vereceksiniz.
NEOLİTİK ÇAĞLARIN KENTİ ÇATALHÖYÜK
Şüphesiz Konya’nın keşfedilmesi gereken en meşhur güzelliklerinden biri de 3500 metrekare alan üzerine kurulmuş olan Tropikal Kelebek Bahçesi… Tropikal bitkiler, kelebekler ve şelaleler
arasında kaybolacağınız bu oksijen deposunun içinde yer alan müzede ise rengarenk kelebekleri yakından gözlemleme fırsatı bulacaksınız.
Konya’nın meşhur tarihi kalıntılarını yakından gözlemlemek isteyenlerin mutlaka uğraması
gereken destinasyon Çatalhöyük olmalı. Konya’nın Çumra ilçesinde yer alan Çatalhöyük, neolitik çağlardan günümüzde dek gelmiş olan bir yaşam alanı. Höyüklerde ve kerpiç evlerde, o yıllarda yaşayan insanların yaşam tarzlarına dair örneklerin sergilendiği bu alanda aynı zamanda duvarlara çizilen resimleri de keşfetme şansı bulabilirsiniz. 2012 yılında Unesco Dünya Miras Listesi’ne alınan Çatalhöyük’te milattan önceki yılların ayak seslerini duyacaksınız.
TARİHİN AYAK SESLERİ SİLLE’DE
Çatalhöyük gezinizin ardından rotanızı Konya’nın 8 km kuzeyinde kalan Sille’ye doğru çevirirseniz, Selçuklu ve Osmanlı döneminde İpek ve Baharat yolları üzerinde olması nedeniyle oldukça önemli bir konuma sahip olan bu tarihi beldeyi yakından gözlemleyebilirsiniz. Konya’da yaşayan Mevlevi dervişleri tarafından sıklıkla ziyaret edilen Sille, bu özelliği ile geçmiş yılların mistik ruhunu her köşesinde yaşatan bir alan… Sille Köyü’nü gezerken müzeler arasında kaybolacaksınız. Köyün merkezinde ise Arnavut kaldırımlı sokaklarda gezerken binlerce yıllık mimari yapıları yakından keşfedeceksiniz.
ANADOLU’NUN NEFİS MUTFAK KÜLTÜRÜ
Konya gezisinden söz ederken şehrin meşhur mutfak kültürünü ele almadan olmaz. Tarihi
yüzyıllar öncesine dayanan bu şehir elbette, Anadolu’nun en eski ve meşhur lezzetlerine de ev
sahipliği yapıyor. Konya geziniz esnasında şehirle adeta özdeşleşen etli ekmeğin tadına
bakmadan, tandır keyfi yapmadan bamya çorbası içmeden dönerseniz, pişman olacağınızı
söylemekte fayda var. Şehrin bu nefis lezzetlerini tadarken Anadolu mutfağının kültürel
zenginliğini bir kez daha gözlemleme fırsatı bulacaksınız.
Mopaş youtube kanalımıza abone olmayı unutmayın :