Akşehir - Ulu Cami
Kanala Abone Olmak:
Ramazan Sokağı Komedi Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Kesitleri:
Adım Adım Kur'an Öğreniyorum:
Neşeli Petek :
Sahur Meclisi:
İlm-i Hayat:
Hanımlar Buyrun:
Geçmişten Günümüze Tarihin İzinde:
Sor Bakalım:
Ulu Cami:
Mavera:
Benim Televizyonum:
Minyatürlerle Osmanlı:
İlahiler:
Akşehir’deki Ecdat Yadigarı Cami Restore Ediliyor
Konya merkez ve ilçelerdeki tarihi eserlere sahip çıkarak restorasyon çalışmaları yapan Konya Büyükşehir Belediyesi, Akşehir’de bulunan ve tarihi İplikçi Camii’nin restore ederek ilçeye kazandırıyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Akşehir’de bulunan İplikçi (Ambardar Kerim Ağa) Camii’nin restorasyon çalışmalarında sona geldi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya genelinde ecdat yadigarı tarihi yapılara sahip çıktıklarını belirterek, bu kapsamda Akşehir’de bulunan Tarihi İplikçi Camii’nde çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
1337 yılında yapılan ve bugüne kadar üç kez büyük tamir ve onarım gören caminin bugün yeni teknolojilerle bakım ve onarımını yaparak Akşehirlilerin ibadetine sunacaklarını kaydeden Başkan Akyürek, “Akşehir’in merkezinde yer alan ve bölge tarihi açısından önemli bir yeri olan İplikçi Camii, bugüne kadar üç kez yapılan bakım ve onarımlarla hala ayakta ve ibadete açıktır. Daha önce yapılan onarımlarda özgünlüğüne uygun olmayan müdahalelerin yapıldığını görüyoruz. Şu anda bütün tarihi yapılarda olduğu gibi İplikçi Camii’nde de aslına uygun restore çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ramazan ayının ilk haftasında da ibadete açmayı düşünüyoruz” dedi.
Başkan Akyürek, Konya’da bugüne kadar çok sayıda cami, mescit, türbe zaviye ve medresenin restorasyonunu yaptıklarını hatırlatarak, tarihi eserlere sahip çıkmaya devam edeceklerini ifade etti.
Yaklaşık 1,5 milyon lira sözleşme bedelle ihale edilen Akşehir İplikçi Camii restorasyonunda; minare, çatı, mihrap ve minberinin onarımı, kapı ve pencere tamiratları, sıva, boya, 1950’lerde yapılan betonarme yapılarda ahşap tavan uygulaması, taban tahtalarında düzenleme, kapı ve pencerelerin aslı gibi uygulanması, merdivenlerin onarımı ve kalem işleri yapılıyor.
Jalan-jalan di Turki ke Makam Nasruddin Hoja Aksehir Turki | Traveling Plus Ngaji Sejarah
Kali ini kita berkesempatan untuk traveling ke kota Aksehir, salah satu daerah di Konya Turki. Kami mengunjungi makam seseorang yang dikenal seluruh mancanegara, yaitu Nasruddin Hoja. Seorang ulama, sufi, dan hakim pada masa dinasti Seljuk. Selain itu kita juga berkesempatan mengunjungi masjid masjid seljuk seperti Masjid Ulu Aksehir atau masjid Jami Aksehir, masjid Iplikci, dan masjid Tas Medrese.
Menurut saya, tempat ini merupakan salah satu tempat Wisata di Turki yang Wajib Dikunjungi. Kalau ada kesempatan jalan-jalan ke Turki tempat ini bisa jadi tempat yang bagus untuk dikunjungi.
Sahip Ata Camii ve Medresesi, Konya
Taş Medrese'de Restorasyon Çalışmaları Başladı
Akşehir'de 1986 yılından bu yana restorasyon için kapalı tutulan 8 Asırlık taş eserlerin bulunduğu müze de restorasyon çalışmaları başladı.
Sahip Ata Külliyesi
Bu belgeseller Konya Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakiltesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Bilim Tarihi dersi için proje olarak hazırlanmıştır. Her Hakkı Saklıdır.
ALAADDIN CAMII
ALAADDIN CAMII
Mardin Ulucami ve Minaresi
Artuklu Dönemi mimari örneklerinden, dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Mardin Ulu Cami kayıtlara göre iki minareli inşa edilmiştir. Caminin bugün mevcut olan tek minaresinin kare kaidesindeki yazıt, yapım tarihini 1176 olarak vermektedir, fakat bugünkü minare 1888/1889 yıllarında yeni ve elektik bir üslupla yapılmıştır. Yapı 12. yüzyıl Artuklu Dönemi mimarisinin temel özelliklerini yansıtır. Erken dönemde özellikle güneydoğuda meydana çıkan, mihrap önü kubbeli enine gelişen cami plan ve formunun çok önemli bir örneğidir. Yapının malzemesi düzgün kesme taştır. Ulu Cami’nin kubbesi dıştan yivleme tekniğiyle yapılmıştır. İlk olarak bu binada kullanılmış ve sonları Mardin’de gelenek halini almıştır ki bazı geç dönem Artuklu yapılarında karakteristiktir. Caminin dikdörtgen avlusu kuzeyinde kalır.
Caminin içinde Peygamber Efendimiz'in (sav) sakal-ı şerifi vardır.
İskenderun Sahili Nihal Atakaş Camisi
deneme 360 karatay medresesi
360 karatay medresesi
Karatay Medresesi
Minia Türk açık hava müzesinden tarihi yapılara ait özel görüntüler.
KARATAY MEDRESESİ AYŞEGÜL TUNA-09310441042
AYŞEGÜL TUNA-
Macar Evi
XIX.yüzyılın en seçkin Macar politikacısı, demokratik özgürlük hakları ve ulusal egemenlik uğrunda verilen savaşın önderi. 1849'da bağımsız Macar Krallığı'nın hükümet başkanı. Özgürlük Savaşı'nın yenilgisinden sonra, Türk Hükümeti'nin desteğini görerek iki yıl Osmanlı İmparatorluğu topraklarında barındı.
Bir ulus baskılara katlanmak zorunda kalabilir, fakat haklarına kazanacağına olan umudunu, hangi koşullar altında olursa olsun yitirmemelidir, bir hakkını hemen elde edemiyorsa, sonsuza dek bundan vazgeçmeye razı olmamalıdır.
konya,meram,karatay,selçuklu,hadim,güneysınır,konya büyükşehir belediyesi,konya metro,
konya,meram,karatay,selçuklu,hadim,güneysınır,konya büyükşehir belediyesi,konya metro, Konya
Türkiye'de bir şehir
Konya, Türkiye'nin yüz ölçümü bakımından en büyük ili ve en kalabalık yedinci şehri. 31 ilçeden oluşan Konya'da TÜİK'in 2014 verilerine göre 2.108.808 kişi yaşamaktadır. Vikipedi
Alan: 39.000 km²
Hava durumu: 8 °C, Rüzgar yönü: Güneybatı, Rüzgar hızı: 13 km/s, Nem: %63
Nüfus: 1,221 milyon (2014)
Yerel saat: Cuma 20:16
Havaalanı Sayısı: 1
Yüksekokullar ve Üniversiteler: Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Mevlana University Concept DesignKonya, Türkiye'nin yüz ölçümü bakımından en büyük ili ve en kalabalık yedinci şehri. 31 ilçeden oluşan Konya'da TÜİK'in 2014 verilerine göre 2.108.808 kişi yaşamaktadır.[1][2] Trafik plaka numarası 42'dir. 1875'te kurulan Konya Belediyesi, 1987'de çıkarılan 3399 sayılı yasa gereğince büyükşehir statüsüne kavuşmuş olup 1989'dan beri belediye hizmetleri bu statüye göre yürütülmektedir. 2014'te 6360 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.
Ekonomik açıdan Türkiye'nin gelişmiş kentlerinden biri olan Konya doğal ve tarihsel zenginlikleriyle de önem taşır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Şehir Anadolu Selçukluları’nın ve Karamanoğulları’nın başkentliğini yapmıştır.Türkiye'nin en önemli sanayi kentlerindendir. Anadolu Kaplanları'ndandır. Şehrin futbol takımı Torku Konyaspor'dur. Yöresel yemekleri Etliekmek,Bamya Çorbası, Mevlana böreği, Fırınkebabı dır. Konya’nın simgeleri arasında Mevlana Müzesi (Kubbe-i Hadrâ), çift başlı kartal dır.
İçindekiler [gizle]
1 Adlandırma
2 Tarihçe
2.1 Tarih öncesi dönem
2.2 Roma dönemi
2.3 Selçuklu dönemi
2.4 Karamanoğulları dönemi
2.5 Osmanlı dönemi
2.6 Kurtuluş Savaşı dönemi
2.7 Cumhuriyet dönemi
2.7.1 Atatürk ve Konya
3 Demografi
4 Coğrafi özellikleri
4.1 Göller
4.1.1 Tuz Gölü
4.1.2 Beyşehir Gölü
4.1.3 Akşehir Gölü
4.1.4 Suğla Gölü
4.1.5 Ilgın (Çavuşçu) Gölü
4.1.6 Ereğli Akgöl
4.1.7 Yunak Akgöl
4.1.8 Diğer göller
5 İklimi
6 Yönetim
6.1 Bağlı ilçeler
7 Ekonomi ve sanayi
7.1 Ticaret
8 Ulaşım
8.1 Karayolu
8.2 Demiryolu
8.3 Havayolu
8.4 Raylı sistem
8.5 Metro
9 Turizm
9.1 Alâeddin Camii
9.2 Alâeddin Tepesi
9.3 Mevlana Müzesi
9.4 Camiler
9.5 Kiliseler
9.6 Çatalhöyük
10 Kültür ve sanat
10.1 Ağız
10.2 Müze
İvriz'deki kaya kabartmaları
İle adını veren Konya şehrinin isminin Kutsal Tasvir anlamındaki İkon sözcüğüne bağlı olduğu iddia edilir. Mitolojide bu konuda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bu hikâyelerden birinde anlatıldığı üzere, kente dadanan ejderhayı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılır ve üzerine de olayı anlatan bir resim çizilir. Bu anıta verilen isim, İkonion dur. İkonion adı, zamanla İcconium'a dönüşür.
Roma döneminde İmparator adlarıyla değişen, Claudiconium, Colonia Selie, Augusta İconium gibi yeni adlar alır. Bizans kaynaklarında Tokonion olarak geçen şehre ve bölgeye verilen diğer isimler şöyledir: Ycconium, Conium, Stancona, Conia, Cogne, Cogna, Konien, Konia...
Araplar kentin ismini Kuniya olarak değiştirmişlerdir, Selçuklu ve Osmanlı döneminde bu ad Konya'ya dönüşmüştür. Günümüzde de kent hala Konya adını taşımaktadır.
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Tarih öncesi dönem[değiştir | kaynağı değiştir]
Konya, Türkiye'deki en eski yerleşim birimlerinden biridir. Konya'da yerleşimin Prehistorik (Tarih öncesi) çağdan başladığı görülmektedir. Konya'nın merkezinde yer alan ve aynı zamanda bir höyük olan, Anadolu Selçuklu sultanı II. Alaeddin Keykubad'a nispetle Alâeddin Tepesi adı verilen suni tepe ve çevresinde yapılan araştırmalar sonucu, prehistorik çağ içinde gerek Neolitik (Cilalı Taş Devri) ve Kalkolitik ve gerekse Erken Bronz Çağlarına ait kültürel bulgulara rastlanmıştır.
Yine prehistorik çağa ait höyüklerden, merkeze 15 km mesafede yer alan ve Konya'nın bugünkü merkez Harmancık mahallesinde yer alan Karahöyük ve Konya Ovası üzerinde, bulunmuş en eski ve en gelişmiş Neolitik devir yerleşim merkezi olan Çatalhöyük bulunmaktadır.
Roma dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Anadolu ve Suriye topraklarında büyük bir imparatorluk kuran Hititler Konya'ya da hakim olmuşlardır. Hititler'den sonra Friglerin egemenliğine giren Konya (Kavania) daha sonra Lidyalılar, Persler ve Büyük İskender'in istilalar
MAĞUSA İNİSİYATİFİ UYARDI
Mağusa İnisiyatifi, Mağusa’daki taş ocağının kullanımında kamu yararının gözetilmesi için Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ni sağduyulu bir yol izlemeye çağırdı.
Mağusa İnisiyatifi aktivisti Serdar Atai tarafından yapılan yazılı açıklamada, iki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin öncülüğünde ve UNDP-PFF’in yürütücülüğünde, çoğunlukla AB fonları ile desteklenerek çok sayıda tarihi eserin restore edildiğine veya sağlamlaştırıldığına dikkat çekildi. Tarihi eserlerin korunmasına yönelik çalışmaların ada çapında devam ettiği dile getirilen açıklamada, “Tarihi eserlerin korunmasında başlıca sorumluluk KKTC kurumlarına aittir. Ancak son kırk yılı aşkın sürede KKTC sınırları içinde gerçekleştirilen tarihi eser restorasyon çalışmaları yetersizdir” denildi. Açıklamada, “UNDP-PFF’nin bu anlamda hem Mağusa’ya, hem de diğer kentlere restorasyon çalışmaları ile sağladığı katkı paha biçilmez değerdedir. Maalesef bu iyi çalışan kurumların özveriyle ve işbirliği içinde yürütmekte oldukları restorasyon çalışmaları KKTC devlet kurumları tarafından destekleneceğine, bu faaliyete katkı konulmaya çalışılacağına işler güçleştirilmekte, destek yerine köstek olunmaktadır. Bu kurumlardan eserleri korumak ve restore etmekle yükümlü olan Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin yaklaşımları özellikle rahatsız edicidir” denildi. Gazimağusa Liman Bölgesi’nde yer alan taş ocağının Doğaltaş Ltd. isimli şirkete kiralandığı hatırlatılan açıklamada, “Öğrendiğimiz bilgilere göre, Eski Eserler Ve Müzeler Dairesi Kira Komisyonu, olması gerektiği gibi teknik şartname, metraj raporu hazırlamadan, ihale açmadan bu taş ocağını işletme yetkisini söz konusu şirkete vermiştir” ifadeleri kullanıldı.
Ulu Cami Niğde Yarın saat 20 30'da Semerkand TV'de
Kanala Abone Olmak:
Ramazan Sokağı Komedi Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Oynatma Listesi:
Ramazan Sokağı Kesitleri:
Adım Adım Kur'an Öğreniyorum:
Neşeli Petek :
Sahur Meclisi:
İlm-i Hayat:
Hanımlar Buyrun:
Geçmişten Günümüze Tarihin İzinde:
Sor Bakalım:
Ulu Cami:
Mavera:
Benim Televizyonum:
Minyatürlerle Osmanlı:
İlahiler:
Hacı Bayram Veli Kuddise sirruh
İSLAM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ
HÂCI BAYRAM-I VELÎ
Kuddise sirruh
İstanbul’u, Fâtih Sultan Mehmed Hân’ın fethedeceğini müjdeleyen büyük velî. İsmi. Nu’mân bin Ahmed bin Mahmûd olup, lakabı Hacı Bayram’dır. 753 (m. 1352)’de, Ankara ilinin Çubuk çayı üzerindeki Zülfadl (Sol-Fasol) köyünde doğdu. Hâmid-i Aksarâyî’den (Somuncu Baba) feyz alarak, zâhirî ve bâtınî ilimlerde üstün derecelere yükseldi. Tasavvufta Bayramî tarikatını (yolunu) kurdu. Fâtih Sultan Mehmed Hân’ın hocası Akşemseddîn hazretlerini yetiştirip, kemâle getirdi. 833 (m. 1449) senesinde Ankara’da vefât etti. Türbesi, Hâcı Bayram Câmii’nin kenarında ziyârete açıktır.
Nu’mân, küçük yaşından i’tibâren ilim tahsiline başladı. Ankara’da ve Bursa’da bulunan âlimlerin derslerine katılarak; tefsîr, hadîs, fıkıh gibi din ilimlerinde ve o zamanın fen ilimlerinde yetişti. Ankara’da Melike Hâtun’un yaptırdığı Kara Medrese’de müderrislik yaparak, talebe yetiştirmeğe başladı. Kısa zamanda, halk arasında sevilip sayılan bir kimse hâline geldi.
Birgün müderris Nu’mân’a, bir kimse gelerek; “İsmim Şücâ-i Karamânî’dir. Hocam Hamîdeddîn-i Velî hazretlerinin size selâmı var. Kayseriye da’vet ediyor. Bu vazîfe ile huzûrunuza gelmiş bulunuyorum” dedi. O da, Hamîdeddîn ismini duyunca; “Baş üstüne, bu da’vete icabet lâzımdır. Hemen gidelim” diyerek müderrisliği bıraktı. Şücâ-i Karamânî ile Kayseri’ye gittiler. Kayseri’de Hamîdeddîn-i Velî ile bir kurban bayramında buluştular. O zaman Hamîd-i Velî; “İki bayramı birden kutluyoruz” buyurarak, Nu’mân’a Bayram lakabını verdi. Hamîd-i Velî, Nu’mân ile başbaşa sohbetlere başlıyarak, onu kısa zamanda olgunlaştırdı. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek derecelere kavuşturduktan sonra ona; “Hâcı Bayram! Zâhirî ilimleri ve bu ilimlerde yetişmiş âlimleri ve derecelerini gördün. Bâtınî ilimleri ve bu ilimlerde yükselmiş evliyâyı ve derecelerini de gördün. Hangisini murâd edersen onu seç!” buyurdu. Hacı Bayram da, velîlerin yüksek hâllerini görerek, kendisini tasavvufa verdi ve bu yolda daha yüksek derecelere kavuşmak için çalıştı. Hocasının teveccühleri ile zamanının en büyük velîlerinden oldu.
Hacı Bayram-ı Velî, hocası ile hacca gitti. Hac vazîfelerini yaptıktan sonra Aksaray’a geldiler. Orada hocasının 815 (m. 1412) senesinde “Halîfem, vekîlim sensin” emri üzerine, bu ağır vazîfeyi üzerine yüklendi. Aynı sene hocası vefât edince, cenâze işleriyle meşgûl olup, cenâze namazını kıldırdı. Aksaray’da vazîfesini bitirdikten sonra Ankara’ya döndü.