GAKGOŞLAR DİYARI l Bir Günde Elazığ Gezisi l
Bu sefer yolculuk gakgoşlar diyarı Elazığ'a. Gaziantep'ten sonra Türkiye'nin en zengin ikinci mutfağına sahip şehir Elazığ. Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Kulübünün düzenlediği seminere katılmak için gittiğim Elazığ'da bir günüm vardı ve bende bir günde elimden geldiğince Elazığ'ı gezmeye ve sizlere göstermeye çalıştım.
4000 yıllık tarihi, mutfağı ve kültürel mirası ile Elazığ tabiki bir güne sığamayacak kadar büyük bir şehir. Umarım en kısa sürede daha uzun bir gezi ile tekrar buralara yolum düşer. Elazığ gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir şehir.
Harput kalesi içerisinde tarihi bir yolculuğa çıkıyor, sonra muhteşem yemekler ile karnımızı doyurup gezimize devam ediyoruz :)
Keyifli seyirler...
---------------------------
►
Bozkırın Atlıları Moğollar - Coşkun Aral Anlatıyor
Başkent Ulan Batur bir Avrupa şehri kadar modern olsa da Moğolistan steplerinde yaşam hâlâ aynı.
Geniş steplerde dört nala koşturan atlar, küçük yaşlardan itibaren onlarla koşan, konuşan, yaşayan Cengiz Han'ın torunları Moğollar...
Moğol çocukları, erkekleri ve kadınlarının; binlerce yıldır süren ata sporlarını en görkemli haliyle sergiledikleri Naadam Festivali'ni Coşkun Aral anlatıyor.
VAN TURKEY -Tarihi Van Şehri- City of History (MUTLAKA İZLE) (MUST WATCH)
Van’nın Tarihi ve Tarihçesi
Van Anadolu'nun en büyük kapalı havzası olan Van Gölü kıyısında toprakları verimli akarsuları bol iklim koşulları oldukça elverişli bir yerleşim merkezidir. Bu yüzden tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyetin hakim olduğu bir yer olmuştur.
Arkeolojik araştırmalara göre Van ili yazılı tarih öncesi dönemleri M.Ö. 5000-3000 yılları Kalkolitik dönem başlarına kadar uzanmaktadır. M.Ö. 2000 yılında bu bölgede ilk olarak devlet kuranlar Hurrilerdir. Daha sonra Hurrilerin bölgedeki devamı olan yerli kavimler tarafından M.Ö. 900 yıllarında başkentleri Tuşba ( VAN) olan Urartu devleti kurulmuştur. Urartular M.Ö. 612 yılına kadar Van Bölgesinde güneyde yukarı Mezopotamya'ya kadar uzanan topraklarda hüküm sürmüşlerdir. M.Ö. IX. Yüzyılda Kral Sarduri tarafından Van kalesi yaptırılmıştır. M.Ö. VII. Yüzyıl başlarında Mezopotamya'dan Anadolu'ya akınlar düzenleyen Asurlular Van kalesini ele geçirince Urartular Tuşba yakınlarında Rusahinili (Toprakkale) şehrini kurarak varlıklarını devam ettirmişlerdir. M.Ö. 612 yılında Anadolu'ya gelen Medler büyük Urartu Kırallığı'na son vermişlerdir.
Yerleşik bir nizam kuramayan Med Krallığı Persler'e yenilip yıkılınca Van ve yöresi M.Ö. 332 yılına kadar Pers M.Ö. 129 yılına kadar Büyük İskender'in doğu seferinden sonra Makedonyalılar ve M.Ö. 88 yılına kadar da Partların egemenliğinde kalmıştır.
Tarihi dönem içerisinde Van ve yöresi Romalılar ile Sasaniler arasında çatışma sebebi olmuştur. M.S. 395 yılına kadar Sasani sonra da Bizans egemenliğinde kalmıştır.
Hz. Osman zamanında Bizans'ı bozguna uğratan Müslüman orduları 644 yılında Van ve yöresini ele geçirmiş bu hakimiyet Emevi ve Abbasi devletleri tarafından da sürdürülmüştür. Eskiden beri Van bölgesinde yaşayan Ermeni azınlığı kısa bir süre Van çevresinde bir krallık kurmuş ve İslam İmparatorluğu'na tabi olmuşlardır. Hıristiyan sanatının mühim bir eseri olan Akdamar Kilisesi aynı adı taşıyan Ada üzerinde Kral Gagik tarafından 915-921 yılları arasında yaptırılmıştır.
Çağrı Bey döneminde Anadolu'ya keşif amaçlı yapılan seferler 1071 Malazgirt zaferiyle neticelenmiş Van ve çevresi Büyük Selçuklular'ın egemenliğine girmiştir. Büyük Selçuklular'dan sonra bir süre Eyyübi egemenliğinde kalan şehir 1230 yılında Karakoyunlular'ın hakimiyetine girmiştir. Bu tarihlerde eski Van şehrinde bulunan Ulu cami Karakoyunlu Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Karakoyunlular'ın Uzun Hasan'a mağlup olmalarıyla Van ve havalisi Akkoyunluların eline geçmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Safevi Devleti'ni yenen Osmanlı orduları 1458'de Van'ı fethetti ve bu fetih 1555 yılında yapılan Amasya Antlaşması ile kesinlik kazanmıştır. Van Beyler Beyliği'ne atanan Hüsrev Paşa ve Kayaçelebizade Koçi Bey kendi adlarını taşıyan birer cami yaptırmışlardır. Aynı dönemlerde Kitap-ı Lugat-ı Vankulu adlı eser Vankulu Mehmet Efendi tarafından hazırlanmıştır.
XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Van'da ekonomik bakımdan güçlü olan Ermeniler ihtilal cemiyetleri kurarak Ruslar'ın da desteğiyle silahlanmaya başlamış 1915'te bir çok kaza ve köyde katliama girmişlerdir. Aynı yıl Van'ı istila eden Ruslar Ermenileri destekleyerek şehri ateşe vermiş ve Osmanlı ahalisi şehri boşaltmak zorunda kalmıştır. 1918 yılında Van yıkılıp yıkılarak büyük oranda nüfus kaybına uğradığından bugünkü yerinde yeniden kurulmuştur.
Başlayan Türk harekatı karşısında işgal ettikleri topraklardan çekilen Ruslar ve Ermeniler doğudaki aşiretlerin de desteğiyle tamamen Anadolu'dan çıkarılmış ve Türk ordusu 2 Nisan 1918' de Van'a girerek şehri kurtarmıştır. 16 Mart 1921' de imzalanan Moskova antlaşması ile Ruslar Van ve Bitlis'e ait isteklerinden vazgeçmişlerdir. 29 Ekim 1923'te Vilayet merkezi olan Van'da Devlet ve Belediye tarafından alt yapı çalışmaları başlatılmış savaştan yakılıp yıkılan şehir yeniden inşa edilmiştir.
Van isminin Kaynağı
Bu konudaki bigiler tam olarak açıklığa kavuşturulmamış ve bu bilgiler rivayetlerden öteye gidememiştir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Büyük İskender' in Van Kalesi'ndeki Vank adlı bir mabedden esinlenerek buraya Van adını verdiğini söylemektedir. Bir rivayete göre de şehri genişletilip güzelleştiren VAN isimli şahsın adından dolayı şehre bu ismi verilmiştir.
Bu konuda akla en yatkın görüş ise Urartuca Biane veya Viane'den çıkmış olduğudur. Çünkü Urartulular kendilerine Bianili demişler ve Urartuların hakim devrinde Biane adı altında birçok şehir ve insan topluluğu Van şehrinde toplanmıştır.
Van Gezisi (Nemrut Krater Gölü ve Ahlat içerir)
Bu gezimizde üzerinde yaşamın kesintisiz olarak devam ettiği dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Van'dayız. 3 gün süren Van gezi videomda Van'dan Ahlat'a kadar gezilecek her yeri gezip görmeye çalıştık.
Doğal güzellikleri, tarihi mirası ile Van ve Ahlat hayran kalınmayacak gibi değil.
Bu gezimizdeki duraklarımız sırasıyla, Van kalesi, Muradiye şelalesi, Nemrut krater gölü, Ahlat ve Selçuklu mezar anıtları, Akdamar adasında bulunan Kutsal Haç Katedralini (Akdamar kilisesini), Urartulardan kalma Çavuştepe kalesini ve Van kedisi villası.
---------------------------
►
Kazakistan'da Bir Köy Düğününe Katıldım - Kazak Düğünü
Kazakistan'da bir köy düğününe katıldım. Ama düğün köy ağasının olsa ancak bu kadar zengin olabilirdi :)
--------------------------------------
Adım Mehmet Genç ama sosyal medyada Rotasız Seyyah olarak biliniyorum. 1982 Samsun doğumluyum. Fotoğrafçıyım ve 2010 yılından itibaren dünyayı gezmeye çalışıyorum. Bugüne kadar iki kitap yazdım. Hakkını vererek dünyayı gezmek için bir ömrün ancak yeteceğine inanıyorum.
Diğer sosyal medya hesaplarından takip etmek isterseniz;
Instagram:
Facebook:
Twitter:
İnternet Sitesi:
İşbirliktelikleri için;
--------------------------------------
United Moskee Islam in Tashkent
Khast Imam Square Here is the famous Barak-Khan Madrasah. founded in the 16th century by a descendant of Timur Lenk
The main portal of the complex is decorated with unique mosaics and paintings. Barak-Khan Madrasah includes, two embedded mausoleas. But the mausoleums were built before the construction of the madrasah. A mausoleum is located in the eastern part of the architectural complex; the second mausoleum with two domes was built on the site of the burial of one of Ulugbek's descendant Taškent governors.
In a museum built in 2007 on the site of the former Mui-Mubarak Madrasah, there is a renowned Muslim relic - the Quran of Caliph Osman or the Ottoman Qur'an written in the 7th century and considered the primary source of the Holy Book. According to a legend, Caliph Osman was killed while reading this book and the book had blood drops, the Book was considered holy and kept in the caliph's court. The Qur'an of Osman was in the treasures of the caliphs of Medina, Damascus, and Baghdad and arrived in Central Asia during the reign of the Timur dynasty. There is a theory according to which the Quran of Osman was brought by Amir Timur. It is known that in the fifteenth century it was in the court of Ulugbek of Samarkand. When the territory of Central Asia was conquered by the Russian Empire, the Qur'an of Osman was taken to St. Petersburg. In 1924, the relic was returned to Uzbekistan and long lived in Uzbekistan's People's History Museum, and then at the end of the 20th century On the initiative of the President of Uzbekistan, Islam Karimov, the spiritual administration of Muslims in Uzbekistan was handed over.
Piața Khast Imam Aici este celebrul Barak-Khan Madrasah. fondata in sec XVI de un descendent a lui Timur Lenk
Portalul principal al complexului este decorat cu mozaicuri și picturi unice. Barak-Khan Madrasah include, , două mausolee încorporate. Dar, mausoleele au fost construite înainte de construcția madrasahului. Un mausoleu este situat în partea de est a complexului arhitectural; al doilea mausoleu- cu două cupole a fost construit pe locul înmormântării unuia dintre guvernatorii din Tașkent descendent al lui Ulugbek.
într-un muzeu construit în 2007 pe locul fostei Mui-Mubarak Madrasah, se află relicva celebră musulmană – Coranul Califului Osman sau Coranul otoman scrise în secolul al VII-lea și considerat sursa primară a Cartii sfinte. Potrivit unei legende, Caliph Osman a fost ucis în timp ce citea această carte și cartea are picături de sânge, Cartea era considerată sfântă și a fost păstrată la curtea califilor. Coranul lui Osman se afla în comorile califilor din Medina, Damasc și Bagdad și a ajuns în Asia Centrală în timpul domniei dinastiei timurice. Există o teorie conform căreia Coranul lui Osman a fost adus de Amir Timur Se știe că în secolul al XV-lea era la curtea lui Ulugbek din Samarkand. Când teritoriul Asiei Centrale a fost cucerit de Imperiul Rus, Coranul lui Osman a fost dus la Sankt Petersburg În 1924, relicva a fost returnată în Uzbekistan și a locuit mult timp în Muzeul de Istorie al popoarelor din Uzbekistan, iar apoi la sfârșitul secolului al XX-lea, la inițiativa președintelui Uzbekistanului, Islam Karimov, a fost înmânat inadministrația spirituală a musulmanilor din Uzbekistan.
Picture and Direction mcostiniuc
Sony AX 53
A Plane Journey from Dhaka to Cox's Bazar | US-Bangla Airlines................. |
------------plane more often than not land at an airport on a solid runway or helicopter landing pad, generally constructed of asphalt concrete, concrete, gravel or grass. Aircraft equipped with pontoons (floatplane) or with a boat hull-shaped fuselage (a flying boat) are able to land on water. Aircraft also from time to time use skis to land on snow or ice. To land, the airspeed and the rate of descent are reduced such that the object descends at a low enough rate to allow for a gentle touch down. Landing is accomplished by slowing down and descending to the runway. This speed lessening is accomplished by reducing thrust and/or inducing a greater amount of drag using flaps, landing gear or speed brakes. When a fixed-wing aircraft approaches the ground, the pilot will shift the have supremacy over column back to execute a flare or round-out. This increases the angle of attack. Progressive movement of the control column back will allow the helicopter to settle onto the landing strip at minimum momentum, landing on its main wheels first in the case of a tricycle gear aircraft or on all three wheels simultaneously in the case of a conventional landing gear-equipped aircraft, normally referred to as a tail dragger. This is known as flaring In a light aircraft, with little crosswind, the ideal landing is when contact with the ground occurs as the forward speed is reduced to the point where there is rejection longer sufficient airspeed to stay behind aloft. The stall warning is frequently heard just before landing, indicating that this speed and altitude contain been reached. The result is very light touch down. Light aircraft landing situation, in addition to the pilot skill required, can be divided into four types. Normal landings Crosswind landings - where a momentous squally weather not allied with the landing area is a factor Short field landings - where the length of the landing area is a limiting factor Soft and unprepared field landings - where the hallway area is wet, soft or has ground obstacles such as furrow otherwise ruts to contend with In large transport category (airliner) aircraft, pilots land the aircraft by flying the aircraft on to the runway. The airspeed plus attitude of the plane are adjusted for landing. The airspeed is kept well above stall speed and at a constant rate of descent. A flare is performed just before landing, and the descent rate is significantly abridged causing a light touch down. Upon land, spoilers (sometimes called lift dumpers) are deployed to radically reduce the lift and transfer the aircraft's weight to its wheels, where mechanical braking, such as an auto brake system, can take effect. Reverse thrust is used by many jet aircraft to help slow down just after land, redirecting engine exhaust onward instead of back. Some propeller-driven airplanes also have this feature, where the blades of the propeller are re-angled to push air forward instead of back by the 'beta range'.